25 Mayıs 2012 09:29

Hazret buyurdu; himayeme gir

Diyor ki devletu şahanenin has adamlarından, kavuklu Lâla Akif Beki, “Sanatın ve sanatçının özel sermayeden himaye görmesine itiraz ediyorlar. Ama sanatçının devlet kesesinden memurlaşması, asla güçlerine gitmiyor.” Bunu önceki gün yazdığı yazısına gelen tepkiler üzerine söylüyor. Burhan Doğança

Hazret buyurdu; himayeme gir
Paylaş
Nuray Sancar

MUHAFAZAKAR SANAT BU MUDUR?

Şimdi diyor ki üstat “patronluk sistemi olmasaydı Divan edebiyatı olmazdı, yüksek sanatlardan hiçbiri de gelişmezdi.” Hangi yüksek sanat gelişmişti acaba oralarda ve koca Anadolu’nun, sarayın “Etrakı bi idrak” (idraksiz Türkler) dediği halkı, bu yüksek yüksek tepelerden ne kadar haberdardı? Olur, siz oturun o divanlarda; parayla satın alınan, himayeniz altında işi gücü size övgü yazmak olan yeni seçkinlerinizle yükseklikten başınız dönsün… Murat Ülker ve Burhan Doğançay paketlerini kopyalaya kopyalaya çoğaltın isterseniz.  Himayenize almadıklarınızın hiciv ve yergilerini okumaktan da haz alın. Bu mudur; muhafazakar sanat, illa muhafazakar sanat diye mızıklanırken, lafın sözün gelip gelebileceği nokta. Vaade bakın, uzatıyor Lâla “Orta sınıfların hali vakti yerinde, sermayedar hiç olmadığı kadar cömert ama sanatçı hâlâ memur olmak istiyor…” Bakınız bu cümlede Allah için halk yok, halkın sanatsal ihtiyaçları yok. Bu ihtiyacı karşılama kaygısı yok. Hal vakit durumları, cömertlik, eli açıklık ve satın alabilme gücü üzerinden konuşuluyor. Tavsiye şu: Para nerede ise sanatçı oraya, en yüksek cukkaya koşsun… Satır arasını şöyle okuyalım: Var işte para, zenginiz biz; kulumuz kölemiz, reayamız, teb’amız olun; bizi ihya edin. Takkenin böyle düşeceği kelin böyle görüneceği belli değil miydi ama. Özelleştirilmek ve sermayeye açılmak istenen kurumlarda önce oranın asıl sahibi emekçiler itibarsızlaştırıldı. Doktorlar, öğretmenler, diğer kamu emekçileri… şimdi sıra sanatçılarda. Sermayedarın göklere çıkarıldığı ama memurun bu kadar aşağılandığı bir dönem de daha olmamıştır tarihimizde. Ulvi amaçlarla muamele edilen muhafazakar sos bile kapatamıyor bu açgözlülüğü. Bırakın yahu gidin kendiniz çökün önünde sermayenin; yeşilinin beyazının; her türünün. Da, kimseyi yere değen dizlerinizden daha aşağı çekmeyin. Düşmüşsünüz bari başkasını düşürmeyin. Himayeniz altındaki sanat bile kurtaramaz sizi; yüzünüzdeki kire yokmuş muamelesi çekemez.

ÖNCEKİ HABER

Nükleer müzakerede uzlaşı yok

SONRAKİ HABER

TOGO işçileriyle ODTÜ’lü dayanışma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...