TARAF-DER: Kulüplere kayyım atanabilir

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

OHAL sonrası sporda yaşananları değerlendiren Taraftar Hakları Dayanışma Derneği (TARAF- DER) Avukatı Ertuğrul Cem Cihan, “Spor kollarındaki kulüpler ‘tek adam’a bırakılmış ve biat etmiş durumdalar” dedi. Çıkan KHK’lerin spora da yansıyabileceğinden endişelenen Cihan, “Başkanlık tartışmalarında futbolun kitleleri etkileme gücünden korkarak kayyım atamaları yapabilirler” öngörüsünde bulundu. Sporun demokratikleşmesi için bir araya gelmek gerektiğini ifade eden Cihan, “Ses çıkarmanın bedeli vardır, Varsın olsun ancak insanlar sizi iyi hatırlayacaktır” diye çağrıda bulundu.

OHAL sonrası sporda yaşananlar üzerine Evrensel’e değerlendirmelerde bulunan TARAF- DER Avukatı Ertuğrul Cem Cihan, yayımlanan KHK’leri eleştirerek, “Kulüplere kayyım atama yaygınlaşabilir. (Türk Metal Kırıkkalespor, sezona kayyımla devam ediyor). Şimdi Cumhurbaşkanı ve siyasi iktidara ses çıkaran kulüp yok. Ancak başkanlık tartışmalarıyla farklılaşabilir durum. Şike olayında olduğu gibi taraftar grupları hareketlenebilir. Benzer bir tepki olmasın diye şimdi bekliyorlar. Başkanlık tartışmalarında futbolun kitleleri etkileme gücünden korkarak kayyım atamaları yapabilirler” dedi.

‘ASIL FETÖ’CÜLERE DOKUNULMADI’

Cihan, OHAL sonrasında sporda “tek adama biat” kültürünün oluşturulmaya çalışıldığı uyarısında bulunarak, “Futbol Federasyonunda da yeniden yapılandırma çalışmaları var. Yıldırım Demirören,  Türkiye’deki  futbolun Yenikapı ruhuyla olması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Yenikapı ve 15 Temmuz’a bir şey bağlanamazsa tasfiye olacaklarını düşünüyorlar. Siyasi alanda olduğu gibi futbolda da asıl ‘FETÖ’cülere dokunulmadı. Sadece bir iki ismin üstüne göstermelik gidildi. Asıl FETÖ’cüler kullanılma durumundalar” diye konuştu.

DOPİNG CEZALI BAŞKAN!

Siyasi iktidarın “spora ayar verme” çalışmalarının başladığını söyleyen Cihan, “OHAL sürecinden Türkiye Basketbol Federasyonunun başına daha önce dopingden ceza almış Hidayet Türkoğlu getirildi. Bunu neden yaptılar, çünkü o Cumhurbaşkanının danışmanıydı. Diğer federasyonlarda da ciddi tasfiyeler oldu. Artık Cumhurbaşkanına biat etmiş isimleri yönetici yapıyorlar. Bu sporu geriye götürecektir. Toplumdaki suskunluk spor camiasını da sardı. 12 Eylül sürecinde Ankaragücü nasıl çıkarıldıysa, bu KHK’lerin mevcut yapısıyla buna benzer absürt olaylar bile yaşayabiliriz” diye vurguladı.

‘İKTİDAR DESTEĞİNDEKİ KULÜPLER’

Cihan, OHAL’le birlikte tribünlerdeki şoven söylemlerin arttığını belirterek, şunları aktardı: “OHAL stat ve tribünlere de yansıdı. Her ne kadar Passolig’le beraber tribünlerden muhalif gruplar temizlenmeye çalışıldıysa da  OHAL’le beraber toplumsal konularda ses çıkaran Çarşı gibi grupların da sesi kısıldı. Acaba bir şey olur mu, bizim de başımıza bir şey gelir mi diye taraftarlarda bir sessizlik hakim oldu. OHAL’le ‘Dünya beşten büyüktür, T.C. Başkanı Erdoğan’ diyerek kulübün kurtuluşunu  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a biat etmekte gören taraftar grupları ortaya çıktı. Osmanlıspor, Başakşehir gibi iktidarın desteğiyle ayakta duran kulüplere taraftarı olmamasına rağmen taraftar yaratılmaya çalışılıyor. Örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının Osmanlıspor’u desteklemesi istendi. OHAL sonrasında ise ‘Milli irade ve reis’ söylemiyle tribünlerde faşist bir dalga hakim kılınmaya başladı.”

‘TEK ADAMIN İSTEDİĞİ KULÜPLER’

“İktidarın oy oranlarında  üstünlük sağladığı şehrin spor kulüplerinin taraftar gruplarında ırkçı söylemler hakim haline geldi. Kulüpler  artık farklı spor kollarında bile ‘tek adam’a biat etmiş durumdalar. Ülkede demokratikleşme söz konusu olmazsa ‘tek adam’ın istediği kulüpler şampiyon olacak. Daha önce olduğu gibi hakem şöyle yaptı böyle yaptı itirazlarını bile duyamayacağız.  15 Temmuz sonrası Fatih Terim, Arda Turan tartışması da bu minvalde devam ediyor. Reise biat edildi mi edilmedi mi, Terim FETÖ’cü mü değil mi tartışmaları satır arasında yapılarak gözdağı verilmeye çalışılıyor. Kulüpler kendilerine de gelineceğinden korkuyorlar.”

‘TARİH İYİ HATIRLAR’

Cihan, sporun toplumdaki demokratik yapıdan etkilendiğini hatırlatarak, demokrasi için birleşme çağrısında bulundu: “Toplumun demokratikleşmesiyle, spor da demokratikleşir. Spor, toplumdan bağımsız değil. Bu noktada halka karşı sorumluluk hisseden taraftar grupları, sporcular ve spor yöneticileri tavır almalı, tepki göstermelidir. Bunun bedeli vardır. Varsın olsun ancak insanlar sizi iyi hatırlayacaktır.”