15 Kasım 2016 00:57

Patrona bonkör işçiye cimri

Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin asgari ücret sözlerini Akademisyen Özgür Müftüoğlu ile Nilgün Tunçan Ongan değerlendirdi.

Paylaş

Uğur ZENGİN
İstanbul

Türk-İş’in 2017 için asgari ücretin 1600 lira olması talebine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin verdiği “İstemenin sonu yok. Ekonomik realiteleri unutmamak lazım. Milli gelirine oranla dünyada en yüksek asgari ücret olan bir ülkedeyiz” yanıtı tartışma yarattı. Akademisyen Özgür Müftüoğlu, patronlara bonkör olan AKP hükümetinin sıra işçi ücretlerine gelince aynı bonkörlüğü göstermediğini ifade etti. Doç.Dr. Nilgün Tunçcan Ongan da, Zeybekci’nin sözlerini “Tüm işçi haklarına bakışın net bir özeti” şeklinde yorumladı.

‘İSTEMENİN SONU YOK’

Önceki gün Denizli’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zeybekci, “Sendikalarımız tabii bunu talep edebilir. Bunda bir mahsur da yok, istemenin bir sonu yok ama ekonominin realitelerini de unutmamak lazım. Bir taraftan zeytini silkelerken dikkat etmek lazım, dalını budağını kırmamak lazım ki seneye zeytin verebilsin, alanı da korumak lazım. O anlamda şimdi Türk ekonomisi olarak bizim Türkiye olarak dikkat etmemiz gereken şey şu. Milli gelirine oranla dünyada en yüksek asgari ücret olan bir ülkedeyiz. Bundan şikayet etmek için söylemiyorum ama buna da dikkat etmemiz lazım. İstemenin sonu yok” demişti.

“Asgari ücretin ne kadar olacağı üzerine Bakan’ın böyle bir açıklama yapması emeği tamamen değersiz gördüğünü açığa çıkartıyor” diyen Akademisyen Özgür Müftüoğlu, “Emeğin ne kadar değer ürettiği önemlidir. İşçinin asgari ücretini istemenin sonu yok demek milyonlarca emekçiye hakarettir” diye konuştu.

CİDDİ BİR SERMAYE BİRİKİMİ YARATILDI

AKP döneminde ciddi bir sermaye birikiminin yaratıldığını söyleyen Müftüoğlu, hem vergiler hem işsizlik fonu üzerinden sermayeye kaynak aktarıldığını ifade etti. Müftüoğlu, “Sermayeye bonkör davranan işçi ücretine gelince  bonkör davranmıyor. Burada yıllardır AKP hükümeti büyümeden bahsediyor bunla övünüyor niyeyse büyüme denen şey emekçilere pay verilmeye geldiğinde fazla görülüyor. Türkiye’de emekçiler reel olarak yoksullaşmıştır. Ücret kadar önemli olan iş güvencesidir. İstemenin sonu yok demek toplumun takdiridir. Tepki gösterecek olan işçi sınıfının örgütlü yapılardır” dedi.

SENDİKALAR SESSİZ

Sendikaların da bu konuda sessiz kaldığını söyleyen Müftüoğlu, konunun demokrasi boyutuna da şu sözlerle anlattı: “Bakanın böyle bir tavır göstermesi demokrasiye de sığmaz. Asgari ücreti belirleyecek olan asgari ücret tespit komisyonu görüşmeleridir. Taraflardan birinin önceden böyle bir ifade kullanmış olması komisyonun bile ne kadar işlevsiz olduğunun göstergesi oluyor. Dolayısıyla üretim sürecinde demokrasiden bahsedemiyoruz.”

İŞÇİ HAKKINA BAKIŞIN ÖZETİ

“Bu cevap bence özelde emekçi hakları ve ücret meselesine, genelde tüm işçi haklarına bakışın net bir özeti” diyen Doç.Dr. Nilgün Tunçcan Ongan, “Ücreti emeği karşılığı olarak değil de lütuf olarak düşündükleri için bu cevabı veriyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. 1600 lira bile sömürü oranlarının çok çok altındadır. Bir bakanın bunları söylemesi ibret verici çarpıcı ve açıklayıcıdır” dedi.

‘SÖYLEM ASGARİ ÜCRET TANIMINA TERS’

Asgari ücret tartışmaları için ortaya konan ‘ekonomik realite’ tezinin asgari ücretin doğasına aykırı olduğunu söyleyen Ongan, Ekonominin gereklerine gelince sermayeye teşvik tartışılmaz. Burada ekonomik koşulları gerekçe göstermek hak hukuk açısından açıklanamayacağı gibi asgari ücretin tanımına ters. Asgari ücret ekonominin şartlarından işçiyi korumak içindir” şeklinde konuştu.

YOKSULLUKLA ORANLANIRSA...    

Bakan Zeybekci’nin “Milli gelirine oranla dünyada en yüksek asgari ücret olan bir ülkedeyiz” iddiasına karşı Ongan’a göre asgari ücreti milli gelire oranlamak yerine yoksulluk, yaşam düzeyi ile oranlarsa çok daha makul ortaya koyacak bir tabloyu görülebilir. Çalışanların yüzde 50’den fazlasının borçlu olduğunu söyleyen Ongan, “Ve bunlar toplam vergi gelirinin en önemli kısmını sağlıyor. Mukayeseyi buralardan yapmak daha doğru olacaktır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

OHAL ve kutuplaşmayla sömürü iki katına çıktı

SONRAKİ HABER

Ege Denizi'nde 8 dakika arayla 2 deprem oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...