11 Kasım 2016 15:16

Sanık avukatı IŞİD'i savundu; sanık, avukatı tehdit etti!

IŞİD sanığı müşteki vekili Av. Nuray Özdoğan'ı duruşmada tehdit etti: Sana göstereceğim!

Paylaş

Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırıya ilişkin sanıkların da avukatı olan Orhan Şahin’in savunduğu üç sanığın avukatların sorularını “cevap yok” diyerek yanıtsız bırakması dikkat çekti. Şahin’in talebi üzerine ifadesi alınan sanıklar duruşma salonuna alındı. Ancak avukat Şahin’in katliamda yakınını kaybeden bir izleyiciye “provokatör” demesi üzerine salonda gerginlik yaşandı. Bunun üzerine sanıklar salondan çıkarıldı. Bu esnada Sanık Hacı Ali Durmaz, Avukat Nuray Özdoğan’ı "Sana göstereceğim" diyerek tehdit etti. Gerginlik üzerine duruşmaya yarım saat ara verildi. Ara sonrası mahkeme başkanı ifadesi alınan sanıkların salonda dışında beklemesine karar verdi.

‘IŞİD’E SEMPATİ DUYMAK SUÇ DEĞİL’

Avukat Orhan Şahin’in duruşmadaki savunmasında kullandığı ifadeler ise dikkat çekti. Av. Şahin, "Yunus Durmaz'ın evinde çıkan belgelerden sonra yüzden fazla kişi gözaltına alındı. Her patlamadan sonra emniyet önceden hazırladığı paket listelerde gözaltı mı yapıyor? Madem IŞİD terör örgütü olarak tanımlanıyor, o zaman Ebubekir Bağdadi hakkında neden yakalama kararı çıkarılmıyor? Eşinizin başı mı kapalı, namaz mı kalıyorsunuz, o zamana gelin siz IŞİD’lisiniz. Yargılama şekli bu. PKK’ye sempati duymak suç değil, o zaman IŞİD'e sempati duymak da suç değil” dedi.

Avukat Şahin, 10 Ekim-Der ve Emek Partisi’nin müdahillik taleplerinin kabul edilmesi, diğerlerinin reddedilmesi gerektiğini söyledi.

‘BEN NAKLİYECİYİM’ DEDİ

İddianamede patlayıcı hazırlanması için 1.5 ton gübreyi Yakup Şahin ile taşımakla suçlanan Hüseyin Tunç ise savunmasında, Halil İbrahim Durgun’u mahalleden tanıdığını söyledi. Mahkeme Başkanı’nın “Savcılıkta cuma namazına camide kılmam Genç Muvahhidler Derneği’ne gider kılarız demişsin” sözlerine üzerine sanık Tunç, “Sadece camiye gitmediğimi söyledim” dedi. Tunç’un camiye gitmeme gerekçesini imamın Memur-Sen yöneticisi olmasıyla açıklaması dikkat çekti. Tunç, “İlk gittiğiniz yer amonyum nitratı neden vermedi” sorusuna, “Ben alan değil nakliyeciyim, vermediğini ben bilmiyorum” diye yanıt verdi. Ancak Tunç, ifadesinin devamında nakliyatın yapıldığı dönem gübre satışının yasak olmadığını ifade etti. Tunç, savcılıkta verdiği "Yunus Durmaz’ı Genç Ensar Vakfı'nda namazda tanıdım" ifadesini de reddetti.

‘TEK TALİHSİZLİĞİM ANTEPLİ OLMAK’

Aynı zamanda farklı 3 dosyada El Kaide ve IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan Abdülhamit Boz ise 10 Ekim iddianamesinde ilişkili olduğu belirtilen kişileri tanımadığını, tek talihsizliğinin Antepli olmak olduğunu iddia etti. Suriye, İran ve Afganistan’a gidip gitmediği sorularına yanıt vermek istemediğini belirten Boz, daha sonra İran’a çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle yasal yollardan gittiğini söyledi. Avukatların sorularına yanıt vermeyen Boz, savcının bir sorusu üzerine “iddianamede yer alan Abdülhamit kimse onun allah belasını versin” diye konuştu.

‘MÜSLÜMAN OLDUĞUM İÇİN YARGILANIYORUM’

Aynı zamanda Yunus Durmaz’ın eniştesi olan Abdulmuttalip Demir ise savunma yapmadı. Besmele çekerek söze başlayan Demir, “İddianame tebliğ edilmediğinden savunmamı yapmayacağım. Burada olmamın tek sebebi Yunus Durmaz'ın eniştesi ve Müslüman olmam” dedi.

‘ŞOFBEN TAMİRİ İÇİN GİTTİM, ESİR ALINDIM’

Halil İbrahim Durgun’un kendini patlattığı evin adresi üzerinden çıkan Burak Ormanoğlu ise Suriye’ye gitmediğini, sadece sınıra kaçakçıdan güvercin almaya gittiğini savundu. Durgun ve ailesinin bulunduğu Metin Akaltın’ın evine sadece şofben tamiri için gittiğini iddia eden Ormanoğlu, bu esnada Halil İbrahim Durgun’un eve geldiğini anlattı. Durgun’un tanındığını anlayınca kendisini tehdit edip rehin aldığını söyleyen Ormanoğlu, “Bizim evde bişey yok bahanesi ile evden çıkmamızın sebebi de zaten onu (Durgun’u) ihbar etmek içindi. Biz polislere ihbar edince bizden kimlik istediler. GBT yapınca ‘sizin aramanız var’ diye bizi ayırdılar. Bizi ayırdıkları zaman Metin Akaltın çocuklarım evde onları kurtarın diyerek evin adresinin yazılı olduğu kağıdı verdi” şeklinde ifade verdi. Hücre evi ve depoya giriş çıkışındaki görüntüleri reddeden Akaltın, parmak izinin deterjan kutusunda bulunmasını da “markette elim değmiştir” diye açıkladı.

Avukatlarının sorularına diğer sanıklar gibi “cevabım yok” yanıtı veren sanık Ormanoğlu, savcının sorusu üzerine "Metin Akaltın ile bir buçuk ay önce tanıştım. Onun evinde kalmadım. Sadece Halil İbrahim tehdit edince onun evinde kaldım" dedi. Ormanoğlu, salondan çıkarılırken avukatlara dönüp tam anlaşılamayan sözler söylemesi üzerine salondan tepkiler yükseldi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Rojava Derneği: Derneğimizin kapatılması neyle izah edilecek

SONRAKİ HABER

Evrensel Basım Yayın kitap fuarına hazır: #DevamEdiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa