09 Kasım 2016 00:50

Donetsk’te Ekim Devrimi'nin 99. yıl dönümü kutlandı

Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin 99. yıl dönümü başta Rusya’nın başkenti Moskova olmak üzere eski Sovyet dünyasının önemli bir kısmında kutlandı.

Paylaş

Okay DEPREM
Donetsk

Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin 99. yıl dönümü başta Rusya’nın başkenti Moskova olmak üzere eski Sovyet dünyasının önemli bir kısmında resmi olmayan gösterilerle kutlandı. Donbass’ın iki bağımsız yapısından büyük olanı Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin (DNR) başşehri Donetsk’te bu sene de önceki yıllarda olduğu gibi Nadyejda Kurupskaya Kütüphanesi önünde toplanan kalabalık, kısa bir yürüyüşten sonra Lenin Meydanı’nda devrimin önderine ait heykelin önünde yerini aldı. Ta devrim öncesinden bugünlere gelen, yürüyüşün en önünde ufak bir bando grubunun yer alması geleneği bu kez de unutulmadı. Kutlama hafta içine denk geldiğinden dolayı oldukça az bir katılımın olması ise dikkat çekti.  

DONBASS, DEVRİMİN ÖNEMLİ KALELERİNDENDİ  

DNR Komünist Partisinin (KP) milli marşının çalınmasıyla başlayan mitingte ilk olarak kürsüye çıkan DNR-KP Genel Sekreteri Boris Alekseyeviç şunları söyledi: “Donetsk bölgesi her zaman devrimci bir ruha sahip olmuştur. Henüz daha Ekim Sosyalist Devrimi’nden önce o dönemdeki protesto hareketlerinin merkezi haline gelmişti. Örneğin 1905 Devrimi sırasında Gorlovka’da (DNR’in en büyük üçüncü şehri) silahlı bir ayaklanma teşebbüsü gerçekleşmişti. Donbass her zaman için ağır sanayi odaklı gelişmiştir dolayısıyla yöremizde güçlü ve aktif bir işçi sınıfı oluşagelmiştir. Hatta devrimden hemen sonra Donetsk bölgesi ‘Rusya’nın kalbi’ olarak dahi nitelenebilmiştir.” Sonrasında kürsüye art arda komsomol (komünist gençlik teşkilatı) başkanı ile Donetsk Gazileri Derneği adına Eduard Borisoviç gelerek kısa birer konuşma yaptılar. Miting öncesi ve sırasında biz de katılımcılardan birkaçına ‘Ekim Devrimi’nin onlar için neler ifade ettiğini’, ‘7 Kasım anmalarına katılımın her sene neden daha da azaldığını’ ve ‘bilhassa gençliğin böylesi önemli yıl dönümlerinin mitinglerinde neden ortada görünmemesinin sebeplerini’ sorduk.     

‘BABAMI HATIRLATIYOR’


Olga Nikolayevna Kuliş (65): Ekim Devrimi bana her şeyden önce babamı ve anılarını hatırlatıyor. Babam 1910 senesinde Petrograd’da doğdu (Leningrad’ın devrim öncesindeki ismi) ve orada büyüdü. İlk gençlik döneminde bir ortamda Sergey Kirov’u (devrimin önderlerinden) gördüğünden bile sıklıkla bahseden babam, 900 günlük ‘Leningrad Ablukası’ boyunca da kentte bulunmuştu. Kendisi sıradan bir işçi ailesinin çocuğuydu ve onlar gibi yüz binlerin ihtilalden evvel ne derece yoksulluk şartlarında yaşadıklarından söz ederdi sürekli olarak. 1991 (SSCB’nin dağıtıldığı yıl) öncesinde olduğu gibi, sonrasında da her sene 7 Kasım anmalarına katıldım. Katılımın az olmasına gelince; hem insanların giderek daha kayıtsız olmasına hem de pasifize olmalarına bağlıyorum bu durumu. Gençliğin önemli bir kısmı çalışmıyor ve onların düzenli bir iş - çalışma hayatı yok. Bu noktada da onlarda her anlamda sorumluluk duygusu oluşamıyor ve gelişmiyor. Kızıl Ekim asla unutulmamalı ve daima hatırlanacak!..   

‘SOSYALİST İHTİLAL OLMASAYDI KESİNLİKLE OKUYAMAYACAKTIM

Lyudmila Nikolayevna Mılnikova (Yaşını belirtmiyor): Ekim Devrimi denilince her şeyden önce Sovyetler’deki eğitim seviyesi aklıma geliyor. Ben Moskova’da Pedagoji Enstitüsünde okudum. Sosyalist ihtilal olmasaydı kesinlikle okuyamayacaktım. Çünkü annem sıradan bir hemşireydi ve ilkokulun başlarında da babamı kaybetmiştik. Devrim sayesinde eğitim her seviyede ve tüm emekçiler için parasız hale gelince bizim gibi kitleler de okuma olanağı buldu. Çünkü 1917 öncesinde eğitim ücretliydi. Devrimin bende çağrıştırdığı ikinci önemli anlam ise, konut hakkı gibi maddi kazanımlardı. Söz gelimi, ben çalışmaya başladıktan sadece üç yıl sonra Donetsk’te bana daire tesis edildi. Devrim, insanlarda yarınlarından emin oldukları bir ruh hali ve geleceğe güven duygusuyla baktıkları bir duygu yarattı. Ekim’in en önemli yönü, fikri ve ideal karakteriydi. Her geçen sene iştirakın azalmasının belirgin bir nedeni, iktidarın son çeyrek asırdaki büyük politik ve sosyal baskısı ile devrim ve değerleri karşısındaki aralıksız propagandadır. 7 Kasım’larda çoktandır neredeyse boy göstermeyen bugünün gençlik kitleleri ile konu hakkında konuşmak, iletişim kurmak; gene bu hususta toplantı; etkinlik ve çalışmalar organize etmek gerekiyor. 

‘SOSYALİZM YARINDAN EMİN OLMAK DEMEKTİR’

Anatoliy Petroviç Khmelevoy (64): Ekim Devrimi demek benim için sosyalizm demektir. Sosyalizm ise en yalın ifade ile ‘Yarından emin olmaktır’. Sağlık, eğitim, iş-çalışma ve konut hakları bakımlarından… SSCB’nin son dönemlerinde bir yüksek parti komiseri 350 ruble alırken, bir temizlik görevlisi 80 Ruble kazanıyordu. Yani en yüksek ve düşük ücret arasındaki fark en fazla 4-5 kattı. Ancak günümüzde bu fark değil yüzlerce, binlerce, hatta on binlerce kat. Devrimin görünmeyen bir özelliği de; tüm dünyada işçilerin, emekçilerin hak ve kazanımlarının artmasında, ilerlemesinde oynadığı roldü. 1990’ların başından beri 1917 yıldönümlerine giderayak daha az kitlenin katılıyor oluşunun birinci nedeni özellikle Ukrayna döneminde yürütülen muazzam antikomünizasyon ve antisovyetizasyon politikalarıdır. İkincisi ise, 7 Kasım’ın resmi tatil olarak halen tanınmamış olmasıdır. Gerek Ukrayna döneminde olsun, gerekse de bugün DNR’de iktidar devrim anmalarını yasaklamıyor da resmen izin verip tanımıyor da… Yani bir nevi sessiz kalıp görmezden gelmeyi, kayıtsız kalmayı tercih ediyor. Günümüz gençlik kitlelerine gelecek olursak; 23 sene boyunca bütün okullarda devrimin mirası niteliğindeki tüm değerlere karşı bir eğitime tabi tutuldular. Gene de bugün DNR ve LNR ordularına baktığımızda, binlerce genç milisin sosyalist – komünist fikirlere yakın olduğunu görüyoruz. Bugün için temel sorunumuzun, gençliği Ekim’in değerleri paralelinde örgütleyip seferber edebilmek olduğunu söylemeliyim.

‘GENÇLİĞİ EKİM DEVRİMİ DEĞERLERİYLE BULUŞTURMAK GEREKİYOR’

Maksim Viktoryeviç Romanenko (21): Ekim Devrimi benim açımdan SSCB’nin başlangıcını temsil ediyor. Başta anne-babam ve diğer büyüklerimin anlattıklarından; okuduklarım, bildiklerim ve gördüklerimden hareketle Sovyetler Birliği’nin, ‘bağımsız’ Ukrayna dönemine göre çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Gösterilere ilk kez geçen yıl katıldım. Bugün çalışma veya eğitim günü olmasaydı sadece benim çevremden en az beş kişinin bugün burada olacağını biliyorum. Diğer taraftan, KP’nin gençlik yığınları içerisinde yeterince ve layıkıyla çalışma yapmaması da genç katılımın azlığında muhakkak etkili. Bugün maalesef gençliğin ezici bir kısmı için 1917 kuru bir tarihten ibaret; çok eskiyi, salt bir tarihi temsil ediyor. O dönem de dahil olmak üzere; eskiyi, geçmiş olanı genel olarak sıkıcı ve boğucu buluyorlar ve onlarca bir şey ifade etmiyor. Gençliği Ekim Devrimi değerleri ile yeniden buluşturmak için onların farklı türden örgütlenmelerini, ilgi ve faaliyet alanlarını, değişik arayış ve yönelişlerini keşfedip takip etmek ve desteklemek gerekiyor. Zamane gençlerini örgütlemenin yolu, Ekim’in bir perspektif, bir umut ve bir gelecek olduğuna onları inandırmaktan geçiyor.        

ÖNCEKİ HABER

Akdeniz’de 3.3 ve 3.2 büyüklüğünde iki deprem oldu

SONRAKİ HABER

Koza’ya her yol Konya!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...