08 Kasım 2016 00:14

Nevzat Üstün’süz 37 yıl

Nevzat Üstün, aramızdan ayrılmasının 37. yılında da öykü, şiir ve yazılarıyla toplumcu gerçekçi edebiyatımızın yüz akları arasında.

Paylaş

Mustafa ASLAN

Yazdıkları ve yaşadıkları uyumlu olan birkaç yazar/şair çıkıyor karşımıza. Bunlardan birinin de Nevzat Üstün’ün olduğunu söylemek gerekiyor. Onun yazdıkları dünya görüşüne uygun olarak yaşamdan besleniyor. Buna öykülerinde kardeşlik duygularının olabildiğince yüksek olduğunu da eklemek gerekiyor. O daha ilk kitabının “Boş Kalmış Bir Adam” adlı öyküsünde, ailesinin İstanbul’dan geçim sıkıntısı nedeniyle göçtüğü Kayseri’deki bağ bozumunu anlatırken Türklerin ve Ermenilerin kardeşçe yaşadıklarını vurgulaması bundan.
İstanbul’dan ekonomik sorunlar çözülene kadar da göçülen Develi ilçesi onun özellikle öykülerinin/şiirlerinin ana eksenini oluşturuyor. “Yaşama Duvarı” (1964), “Almanya Almanya” (1965), “Çıplak” (1966), “Akrep Üretim Çiftliği” (1968) adlı kitaplarında ve şiirlerinde Anadolu insanını anlatır sıklıkla.

SÖMÜRÜCÜLERE KARŞI

Nevzat Üstün, her türlü sömürüye karşı olduğunu çeşitli türlerde edebiyatımıza kazandırdığı  bütün yapıtlarında dile getiriyor. Onun şiirlerindeki sömürgecilik ve sömürgecilikle mücadele sadece ülkemizle sınırlı kalmıyor, sınırlarımız dışındaki ülkelerin (Afrika) sömürgecilere karşı savaşımlarını yaşanılanlarla veriyor;

“… Sömürgecilerin ay ışığı yüzlerini getirin
Beyaz çarşaflarda oynatılan on dördündeki kızların
Zenci çığlıklarını getirin”
(Güneş Ülkesi)

Sovyetler Birliği’nden Batı’ya (1966), Üçüncü Bir Dünya (1974) Alamanya Beyleri (1975),  Portekiz’in Bahçeleri (1975), Türkiye’deki Amerika (1967) kitaplarında ağırlıklı olarak 1970’li yılların yakıcı sorunlarının irdelendiği ancak bugün de süregelen konuların yer aldığı yazılarından oluşuyor. Bu yapıtlarında Amerikalıların Türkiye üzerine neler planladıkları görülmekle kalmıyor, asker ve sivil olarak ülkemize kaçakçılıktan Kıbrıs sorununa kadar verdikleri zararlar anlatılıyor. Üstün bunları anlatırken hayali bir takım tümcelerle geçiştirmiyor. Yeri geldiğinde kişi ve kurum adlarını veriyor kitabında.

Türkiye’den emek ve beyin göçüne de değiniyor, “Türkiye’deki Amerika” ve “Alamanya Beyleri” kitaplarındaki yazılarında ve “Boğaların Ölümü” adlı kitabında yer alan öykülerinde ülkemizden Almanya’ya doğru akan emek göçünü anlatıyor. Bu kitapta, Türkiye’ye çizilen role de değiniliyor.

ÖYKÜLERİNDE KADININ YERİ HEP OLDU

Nevzat Üstün’ün öykülerinde ve şiirlerinde kadınlar başlı başına bir yer tutuyor. Kadınların ezilmişliklerini, horlanmışlıklarını içleri burkan görüntülerle sunuyor. “Çıplak”ta ve “Boğaların Ölümü”ndeki öykülerde ve kimi şiirlerinde kadınların durumunu dile getiriyor. ‘Bir Kadın’ adlı öyküde Almanya’da çalışmaya giden bir kadını, ‘Suç ve Ceza’, ‘Boşluk Aşk Cinayeti’, ‘Beni Seviyorsun Değil mi’, ‘Bir Kadının Değeri’ adlı öyküler çocuk gelinleri,  tecavüze ve şiddete uğrayan kadınları anlatan ürünleridir yazarın.

ORHAN KEMAL ŞİİRİNDEN YILMAZ GÜNEY’E

Nevzat Üstün öykü ve şiirlerinde edebiyat dünyamızın saygın adlarına yer veriyor. “Götürülmeler” ve “Ağustos Götürülmesi” adlı öykülerinde edebiyat/sanat dünyamızın saygın adlarının uğradıkları baskılardan söz ediyor. Atatürk Kültür Merkezinin yanmasından, 1946 Tevkifatı’ndan söz ettikten sonra sözü birçok aydınımızla birlikte Yılmaz Güney’in tutukluluk günlerine getiriyor. Bu öyküde sözü edilen edebiyat insanlarımız arasında Hayati Asılyazıcı da çıkıyor karşımıza.

Sansaryan Han’da süren sorgulanmasını anlattığı bölümlerde Sabahattin Eyuboğlu, İdris Küçükömer, Suat Derviş ve Rıfat Ilgaz gibi konuklarından söz ediyor. Hatta Suat Derviş’ten de söz ederek aralarında geçen kısa bir konuşmayı aktarıyor.

Dört öykü kitabını bir arada yayımladığı Çıplak’taki Boş Kalmış Bir Adam öyküsünde  Kafka’nın yanı sıra Orhan Kemal’in Murtaza adlı yapıtına göndermede bulunuyor. Ayrıca Ak Yeşil Kavak Ağaçları adlı şiir kitabında Orhan Kemal adlı bir şiirin yanı sıra Yüksel Pazarkaya’ya sunulan Uzak-Yakın adlı bir şiir yer alıyor.

Nevzat Üstün, aramızdan ayrılmasının 37. yılı olmasına karşın öykü, şiir ve yazılarıyla toplumcu gerçekçi edebiyatımızın yüz akları arasında yer alıyor.

ÖNCEKİ HABER

KHK'ler gölgesinde genç olmak

SONRAKİ HABER

Cezaevlerindeki hak ihlalleri arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...