23 Mayıs 2012 09:15

Madalya sahibi değil özgürlük savaşçısıyım

Başlıktaki sözlerin sahibi, 1968 yılında Mexico City’de 200 metre koşuda bronz madalya kazanan John Carlos. Carlos, Londra’da davetli olduğu bir toplantıda sözlerine böyle başladı.1968 olimpiyatlarına damgasını vuran o ünlü siyah eldivenli yumruğu havaya kaldıran Carlos’tu. ABD’li, birinci olan arkadaşı Tommie Smith’le

Madalya sahibi değil özgürlük savaşçısıyım
Paylaş
Arif Bektaş

1968 olimpiyatlarına damgasını vuran o ünlü siyah eldivenli yumruğu havaya kaldıran Carlos’tu. ABD’li, birinci olan arkadaşı Tommie Smith’le birlikte, siyahlara adalet isteyen ve siyah eldivenli yumruğu havaya kaldırarak siyahların gücünü gösteren Carlos, önceki gün katıldığı Londra’daki toplantıda konuşması için mikrofona davet edilirken “1968 olimpiyatlarında madalya sahibi” diye anons edildi. Carlos, aynı yumruk havada kürsüye geldi ve “Madalya sahibi değil özgürlük savaşçısıyım” derken, salonda bulunan bin kişi tarafından ayakta alkışlandı.

İki ay sonra yapılacak Londra Olimpiyatları hazırlıkları sürerken, adalet ve eşitlik arayanlar da etkinliklerine devam ediyor. Demiryolu İşçileri Sendikası (RMT) tarafından düzenlenen toplantıya davet edilen John Carlos, 200 m. koşudan sonra, madalya töreninde birinci olan Smith’le birlikte yumrukları havaya kaldırdıkları andan itibaren ABD takımından atılmıştı. Kendilerine destek veren ve aynı yarışmada gümüş madalya kazanan Avustralyalı Peter Norman da olimpiyatlardan men edilmişti.

SESSİZ KALMAK DA SUÇTUR

Siyah haklarının aranmasında ve adalet ve eşitlik mücadelesinde önemli bir yerleri olan ve hâlâ özgürlük ve eşitlik mücadelesinin simgesi olan Carlos, Londra’da yapılan toplantı salonuna girer girmez salonda bir çığlık koptu. Özellikle siyahların ilgi gösterdiği toplantıda Carlos, suçluların sadece doğrudan pratik suçu işleyenlerin olmadığını ve seyredenlerin de en az öbürleri kadar suçlu olduğunu belirterek, haksızlıklara karşı sessiz kalmama çağrısı yaptı.

Bir sendikanın bu konulara eğilmesi ve kendisini böyle bir toplantıya çağırmasından duyduğu memnuniyetini belirten John Carlos, Martin Luther King, Malcolm X, Nelson Mandela gibi isimleri de sıkça anarak onların verdiği mücadelenin devam ettirilmesinin önemini vurguladı.

‘DOĞRUNUN YANLIŞA KARŞI SAVAŞI’

Tamamen dolan salonda olimpiyatlardan pek bahsetmeyen ve sürekli olarak mücadele etmenin önemine değinen Carlos’u yüzlerce siyah büyük coşku ve öfkeyle dinledi. Hemen hemen her cümle sonrası alkışlanan özgürlük savaşçısı, “Ortada olan savaş, siyahın beyaza karşı savaşı değil, ırkların savaşı da değil, doğrunun yanlışa karşı savaşıdır” dedi.

Kendi çocukluğundan bahseden ve çocuklukta da hareketlilikleri ve isyankarlığının yer yer ailesi, özellikle de babasının başını ağrıttığını, 14 yaşındayken, bir olay sonrası gözaltına alınmasından sonra, yapılan mahkemelerde, mahkemenin bile kendisinin yaptıkları karşısında babasına “Çok zeki bir oğlun var” dediğini hatırlatan Carlos, serbest kaldıktan sonra babasıyla eve yürürken babasının kendisine, “Sana saygı duyuyorum oğlum” dediğini ve o günden sonra da omuzlarına daha fazla yük aldığını belirtti. Doğruların yanlışlar karşısında galip gelmesi için her şeyi yapacağını söyledi.

Yumrukların havada olduğu, 1968 olimpiyatlarında çekilen o ünlü  fotoğrafın önünde yoğun ilgi ile dinlenen Carlos konuşmasını, “Bir oyun oynuyoruz. Hayat oyunu. Bu oyunu kazanmak için oynamak gerekir. Eğer bir şey yapmazsanız oyunu kaybedersiniz. Ve bitersiniz. Ama savaşırsanız oyunu kazanır ve insanca yaşarsınız” sözleriyle bitirdi.

Toplantıda sadece Carlos konuşmadı. 10 konuşmacı daha vardı. Konuşmacılardan biri olan İtfaiyeciler Sendikası Genel Başkanı (FBU) Matt Wrack, RMT sendikasının, olimpiyatlar öncesi böyle bir toplantıyı organize etmesinin onurlu bir davranış olduğunu belirterek, sporun zenginlerin ticaret alanı haline getirildiğini ve olimpiyatların da bu maksatla kullanıldığını söyledi. Olimpiyat alanının etrafının elektrikli tellerle çevrildiğini, Thames Nehri içine savaş gemilerinin, çeşitli yüksekliklere uçaksavar ve makineli tüfeklerin yerleştirildiğini hatırlatan Wrack, ‘68 olimpiyatlarının masajının “oturup saldırıları beklemeyeceğiz” olduğunu ve bugünün mesajının da aynı olduğunu belirtti.

Daha sonra söz alan RMT Yöneticisi Unjum Mirza, olimpiyatların hazırlıklarının devam ettiğini ve Yunanistan’dan İngiltere olimpiyat heyetine olimpiyat meşalesinin teslim edildiğini, 70 gün boyunca ülkenin 70 ayrı noktasında 8 bin mil dolanarak Londra’ya ulaşacağını söyledi. O meşalenin, yönetenlerin meşalesi olduğunu söyleyen Mirza, “Bizim meşalemiz ise Yunan halkı tarafından verildi. O meşale de, baskılara ve kesinti politikalarına karşı isyan etme meşalesiydi” dedi.

“John Carlos’un Hikayesi” adlı kitabın yazarı Dave Zirin de, “Yunanistan halkının meşalesini teslim alıp ülkenin dört bir tarafına taşımalıyız” diye konuştu. (Londra/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İşçi düşmanı patronun ödülü geri alınmıyor

SONRAKİ HABER

Eğitimde deprem sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...