Saldırılara karşı birliği sağlayacak bir BES
BES’in Cuma günü Ankara’da başlayacak ve 3 gün sürecek genel kurulunda örgütün genelini temsil eden bir yönetim oluşması için çabalar sürüyor.
Genel kurula giden süreci değerlendiren BES Genel Başkanı Osman Biçer, sendikalarının kamu emekçileri hareketi içinde önemli bir yeri olduğuna dikkat çekti. “Eşit işe eşit ücret”, “ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılması” gibi taleplerin BES’in çabasıyla tüm kamu emekçilerine mal edildiğini ifade eden Biçer, emekçilerin ve ezilenlerin AKP’ye karşı ideolojik bir hegemonya kurması gerektiğini söyledi. Bunu sağlamak için geniş ve kapsayıcı bir merkez yönetim kurulu oluşturmanın zorunlu olduğunu kaydeden Biçer, “Biz her dönem buna dikkat eden bir örgütüz. Kapsayıcı bir örgüt sınıf mücadelesine daha fazla hizmet edecektir” dedi.
‘DİKKAT NOKTASI İŞYERLERİ OLMALI’
Esas dikkat noktasının işyerlerine ve emekçilerin taleplerine toplanması gerektiğini belirten Biçer, bu taleplerin kazanılması için emekçilerin önünü açacak sendikal politikalar üretmenin, bundan sonra görev alacak yönetim kurulunun önünde duran en büyük sorumluluk olduğunu vurguladı. Biçer, “Bugüne kadar biz işyerlerini temel alan bir çalışmayı esas aldık. Önümüzdeki dönemde de bu hassasiyetin devam edeceğine inanıyorum” dedi.
Biçer, “İşyerlerinde geniş komiteler şeklinde örgütlenen, politik duruşlardan çok sınıfın ihtiyaçları üzerinden hayatı okuyan, kendi sözünü değil insanların sözünü öne çıkartan bir tarza geçmek lazım. Elbette eleştiriler olacaktır. İktidarda olunca yapılan kötü şeyleri onaylamak da, iktidarda olmayınca yapılan iyi şeyleri takdir etmemek de iyi bir tutum değil. En geniş birliktelikleri, en kapsayıcı bir formatı oluşturabileceğimize inanıyorum” diye konuştu.
‘BİRLİĞİN NASIL SAĞLANACAĞI TARTIŞILMALI’
BES Genel Sekreteri İlknur Bilgen de, Genel Kurulun yaşanan süreçle birlikte değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. AKP Hükümetinin Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamunun tasfiyesine yönelik son adımları attığına değinen Bilgen, kamu hizmetlerini piyasaya açan bu durumun büro emekçilerine de performansa dayalı esnek çalışma ve güvencesizlik olarak yansıdığını söyledi. İşyerlerinde kamera, turnike ve yüz taraması gibi sistemlerle çalışanların emeklerinin denetim altına alındığını belirten Bilgen, AKP’nin kadrolaşma çabalarının da işyerlerinde huzursuzluk yarattığının altını çizdi.
Bilgen, ülke çapında artan iş cinayetlerinin, büro işkolunda da artış gösterdiğine dikkat çekerek, “performans” adıyla sürdürülen uygulamalar nedeniyle büro emekçilerinde başta boyun ve bel fıtığı, kalp krizi, depresyon olmak üzere bir çok sağlık sorunu oluştuğunu kaydetti.
Bölge illerinde yaşanan savaş koşullarının üyelerini de derinden etkilediğini belirten Bilgen, bölgede sendikal faaliyetlerin dahi çoğu zaman sürgün ve gözaltılara gerekçe yapıldığına dikkat çekti.
AKP’nin emekçilere yönelik saldırılarla savaş politikalarını birlikte yürüttüğünü vurgulayan Bilgen, “Her iki tarafı da görmezden gelen tartışmalar biz emekçiler açısından kazandırıcı olmayacak. Bu noktada genel kurulda, savaşa karşı da emekçilerin birliğine vurgu yapılmalı, bu yönde kararlar alınmalı” dedi. İşyerlerinde ayrımcılığa uğrayan Alevi üyelerinin taleplerine de dikkat çeken Bilgen, bu üyelerin başta anayasal yurttaşlık ve çocuklarının zorunlu din dersleri olmak üzere, bütün taleplerini önemsediklerini söyledi.
Tüm bu saldırılara emekçilerin ancak işyerlerinde sendika ve siyasi anlayış farkı gözetmeden birleşerek yanıt verebileceğini ifade eden Bilgen, genel kurulda da bu birlikteliğin nasıl sağlanacağına dair tartışmalar yürütüleceğini söyledi. Bilgen, “Genel kurulda siyasi ittifakların ötesinde, saldırılara yanıt verebilecek, kapsayıcı, temsiliyeti sağlayacak bir birliktelik sağlanmalı” diye konuştu.
‘YENİ BİR ÇIKIŞA VESİLE OLMALI’
BES eski Genel Başkanı ve KESK Genel Meclisi Üyesi Bülent Kaya da, KESK’in 12 Eylül’e karşı fiili ve meşru mücadeleyle kurulduğunu belirterek, saldırılara karşı KESK’in yeniden kuruluş sürecini hatırlaması gerektiğini söyledi. Tüm sendikal ve siyasal dinamiklerin bir araya gelerek asgari müşterekte kamu emekçilerinin taleplerini dile getirmesi ve “sözü örgütleyecek bir tutum takınması” gerektiğini ifade eden Kaya, “Genel kurul, sendikal ve siyasal dinamiklerin, hatta tek tek emekçilerin oluşturacağı bir yönetim anlayışını hayata geçirecek, yeni bir çıkışın yapılmasına vesile olmalıdır. Koltuk pazarlıkları üzerinden değil, emekçilerin genel talepleri üzerinde bir bütünlüğün sağlanması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et