22 Mayıs 2012 07:22

Komünist Seminer’de kriz ortamında mücadele tartışıldı

Belçika Emek Partisi (PTB) tarafından düzenlenen Uluslararası Komünist Seminer’in 21’incisi, 18-20 Mayıs tarihleri arasında Brüksel’de gerçekleşti. Seminere dünya genelinde 58 partiden temsilciler katıldı. Türkiye’den Emek Partisi (EMEP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) temsilcilerinin katıldığı seminere 19 par

Komünist Seminer’de kriz ortamında mücadele tartışıldı
Paylaş
Mehmet Özer

Seminerin bu yılki başlığı, “Komünistlerin acil görevleri ve sosyalizm mücadelesi arasındaki ilişki”ydi. Kriz ortamının yarattığı “elverişli” ortamdan komünist ve işçi partilerinin ne kadar yararlanabildiği, bu noktada yaşanan eksiklikler ve atılması gereken adımlar konuşmalarda değinilen noktalardı. Yunanistan ve Fransa gibi kısa süre önce seçimden çıkan ülkelerden gelen partilere yönelik sorular da bu doğrultudaydı. Özellikle Yunanistan Komünist Partisinin (KKE) aldığı oy oranının görece düşük olduğuna dair bazı görüşler ve bunun nedenine dair sorular KKE delegesi tarafından yanıtlandı. Ancak yanıtların “doyurucu” olduğunu söylemek zordu. Krizden en çok etkilenen ve etkilenmekle kalmayıp sokağa çıkan, genel grevler gerçekleştiren, hükümetin devrilmesine yol açan işçi ve emekçilerin “neden KKE’ye değil de SYRIZA’ya oy verdiği” sorusuna KKE temsilcisinin yanıtı, “İnsanlar SYRIZA’nın hükümet olacağını, böylece Avro Bölgesi’nden çıkıp halk karşıtı uygulamaların sona ereceğini düşündüler ama bu bir illüzyondu. Bu durumun kısa süre sonra değişeceğini düşünüyoruz. SYRIZA, Pasok’un bazı yöneticileri ve burjuva medya tarafından desteklendi. Ulusal sermaye de Almanya ve memorandum karşıtı olduğu için SYRIZA’yı destekledi” oldu.

Seminerin ev sahipliğini yapan PTB’nin ülkeleri kıtaya göre ayırırken, Küba, Vietnam ve Laos’u “sosyalist ülkeler” olarak ayrı bir kategoriye alması dikkat çekti. Ancak ev sahibinin bu tanımlamasına rağmen Laos ve Vietnam delegeleri, ülkelerinin sosyalist olmadığını, bu doğrultuda bir hedefe sahip olduklarını vurguladılar. Küba temsilcisi ise, Küba Komünist Partisinin son kongresinde alınan kararların özelleştirme anlamına gelip gelmediğine dair yanıtında, “Ülkede özelleştirme falan yapıldığı yok. Parti, merkezi planlamaya, devlet sektörünün güçlendirilmesine önem verdiği için atıyor bu adımları. Kim kimin saçını nasıl kesecek, isteyen ayakkabısını nasıl tamir ettirecek gibi sorularla uğraşmak yerine devletin asıl önemli sektörlere yoğunlaşmasını sağlamaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı. (Brüksel/EVRENSEL)


EMEP: SALDIRILARA KARŞI BİRLİK SAĞLANMALI

Emek Partisi (EMEP) tarafından yapılan sunumda ise, sermayenin saldırılarına karşı geniş kesimlerin birliğinin oluşturulmasının zorunluluğu vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı: “İşçilerin bir sınıf olarak hareketini baştan olağanüstü zorlaştıran mevcut bölünmüşlüğünü ve sınıf içi rekabetini aşmak için enerjik ve etkili bir çalışma sergileyebiliyor muyuz? Başta işçilerin birliği ve bu temelde de halk hareketinin en geniş cephesinin oluşması için sabırlı ve kararlı bir pratik geliştiriyor muyuz? Bu bakımdan izlediğimiz taktikleri sürekli gözden geçiriyor; koşulları oluştuğunda, geçiş döneminin taleplerini zamanında ileri sürebiliyor ve buna uygun örgüt biçimlerini yaratmaya yönelebiliyor muyuz? İşçileri eyleme sadece çağırmakla yetinmeyen, acil talepleri onlara salt “propaganda” etmeyen, tersine bu talepler uğruna mücadeleyi işyeri ve semtlerde bizzat örgütleyen bir çalışmayı gerçekleştirebiliyor muyuz? Sendikaları yeniden mücadele merkezlerine dönüştürmek, sınıf iş birlikçi çizginin temsilcilerini başarıyla suç üstü yakalayıp teşhir etmek, sendika içi demokrasi ve eğitimi işçilerin girişkenliği ve sınıf bilincini geliştirmek üzere dönüştürmek için yürüttüğümüz çalışmalarla, izlediğimiz politika ve taktiklerimizle yol alabiliyor muyuz? Ve bütün bunlarla birlikte, işçi kitlelerinin öz deneyimleriyle öğrenmelerine gereken değeri veriyor, onların güvenini kazanabiliyor ve hareketin ortaya çıkardığı ileri işçileri ideolojik ve politik bakımdan yeterince donatıyor muyuz? Kısacası, dünyayı değiştirme iddiasını taşıyanlar olarak; mevcut hareketi örgütleme ve onu daha ileriye taşıma görevimizi layıkıyla yerine getirmediğimiz sürece, sosyalizm üzerine sarf edeceğimiz her söz anlamsızlaşacağı gibi, sosyalizm için mücadelemiz de asla ete kemiğe bürünemeyecektir.

ÖNCEKİ HABER

DENTAŞ’ta 6 işçi işten atıldı

SONRAKİ HABER

Grev kırıcılarına en iyi cevabı vereceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...