03 Kasım 2016 00:07

İşçi sınıfı, ihanet edenleri ve dostlarını asla unutmaz

Çiğli OSB’den Metal İşçisi: Birleşik Metal-İş İzmir Şubesi aldığı kararları gözden geçirmeli, işçi sınıfı ihanet edenleri ve dostlarını asla unutmaz.

Paylaş

Çiğli OSB’den Metal İşçisi
İzmir

Ülkenin başına çöreklenen gerici zihniyet Osmanlıcılık hayalleri yüzünden ülkeyi savaşa sokmanın hesaplarını yaparken, içeride ise OHAL uygulamalarıyla halkın yaşamı zapturapt altına alınıyor. Yaşadığımız tüm sorunları dile getirmek için ağzımızı açtığımızda karşımızda ilk önce devletin polisini TOMA’ları görüyoruz. Ya da görmezden, duymazdan geliyor hükümet yetkilileri. Örnek mi; işte proje okullarında görev yapan öğretmenlerin başka okullara tayin edilmesi nedeniyle öğrenci ve ailelerinin okul önlerinde yaptıkları eyleme MEB’den bir tane yetkili ne oluyor diye katılmazken, sanki orada çatışma olacakmış gibi polis TOMA’ları ile hazır bekletiliyor. Bu da yetmezmiş gibi proje okullarında yaşanan bu sorunlarla ilgili eğitim bakanının soru soran gazeteciye “Hayır, hayır, hayır” diyerek cevap verme gereği bile duymuyor. Sanki bu sorun başka bir ülkenin sorunu da biz onların içişlerine karışamayız der gibi. 

GÖRMEDİM, DUYMADIM, BİLMİYORUM

Öte yandan milyonlarca işçiyi ilgilendiren emeklilikte yaşa takılanlarla alakalı sorulan soruya çalışma bakanının “Onlar takılmaya devam edecekler” diyerek gayriciddi cevaplaması ise ayrı bir sıkıntı. İşçilerin sorunlarını çözmesi gereken bakanın kendisi sorun. Diğer yandan işçilerin çalışma hayatında yaşanılanı tüm sorunlara sadece Çalışma Bakanı ilgisiz dersek doğru olmaz. 
İşçi sendikalarının hakkını yememek lazım. Görmedim, duymadım, bilmiyorum diye bilinen 3 maymunu oynuyorlar tekerlemesini bile unutturdular. “Türkiye’de işçi sendikaları var mı?” diye patronlarla iş birliği yapan sendikalara sarı sendika diye yafta vurulurdu. Neredeyse sarı sendikaları bile arar hale geldik. Sarı sendika diye tabir edilenlerin içinde Türk-İş’e bağlı Türk Metal başı çekerdi. Patronlarla iş birliği envai çeşitlerini çevirirlerdi toplusözleşme dönemlerinde işçilerin aleyhine imzalanan her sözleşmeden sonra tepki gösteren temsilcileri ve işçileri görevden almak, kaba kuvvetle başvurup işçileri döverek atmayla tehdit etmek, tehditle de kalmayarak işverenlerle ortak liste hazırlayıp öncü işçileri işten atmak... 

PATRON SENDİKACILIĞI

Biz Türk Metal’i bu konuda rakipsiz zannederken Birleşik Metal-İş’in İzmir Şube yönetimi Türk Metal’i aratmaz hale geldi. Senkromeç’te aylardır maaş alamayan işçilerin sorunlarına duyarsız kalması, sendika binası önünde açıklama yapmak isteyen Senkromeç işçilerine polisi çağırarak engel koydurması, yetmeyince başka fabrikalardan getirdikleri işçileri bu işçi arkadaşların üzerine kışkırtması... Ardından Totomak işyerinde baştemsilci ve işçinin çıkışını verdirmek... En sonunda ZF Lenförder işyeri baştemsilcisini görevden almak... Biz bunları Türk Metalin meziyetleri diye bilirken, Birleşik Metal-İş İzmir Şube yönetiminin de bu gidişle Türk Metal’i aratmayacağı görünüyor.
OHAL uygulamalarıyla emeğin haklarına saldırıların azgınca arttığı bir dönemde Birleşik Metal-İş İzmir Şubesinin işçilerin yaşadığı sorunları çözmek yerine temsilcilerini ve üye işçilerini görevden alma ve işten atması tam bir patron sendikacılığıdır. 
AKP Hükümeti ise sermaye hükümetidir. Bütün çıkardığı yasalar sermayenin lehinedir. 14 yıllık iktidarı döneminde bunu fazlasıyla ispatlamıştır ve bu yoldan dönmek gibi niyeti olmamıştır. Birleşik Metal-İş İzmir Şubesi aldığı son kararları tekrar gözden geçirmeli ve yönünü işçi sınıfına ve onun mücadelesine dönmelidir. Unutmayın işçi sınıfı ihanet edenleri ve dostlarını asla unutmaz.

ÖNCEKİ HABER

Papazı dövdürmeyecektik

SONRAKİ HABER

'Birleşik Metal-İş yöneticileri alacaklarının peşine düştü'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa