Eskişehir’de OHAL konuşuldu: Birlikte mücadele etmeliyiz

Meltem KARAKAŞ
Eskişehir

DİSK, KESK,  TMMOB ve Eskişehir Tabip Odası iş birliği ile Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezinde “OHAL ve KHK’lerle Türkiye Nereye Gidiyor?” konulu panel gerçekleştirildi.

Önceki gün düzenlenen panele DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer ve Gazeteci Arif Koşar konuşmacı olarak katıldı. Panelistlerin laiklik, demokrasi, özgürlük ve demokrasi için ortak mücadele vurgusu yaptığı panele Eskişehirliler yoğun ilgi gösterdi. 

İKTİDARI ELEŞTİREN YAYIN ORGANI BIRAKMAYACAKLAR

Kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu Program Koordinatörü Arif Koşar, KHK’lerle kapatılan gazete, dergi ve televizyonlara dikkat çekerek, KHK’lerin muhalif basını susturmaya yönelik girişimlerinin devam ettiğini ve yarın da devam edeceğini söyledi. 

“Türkiye’de nasıl bir rejim kuruluyor?” sorusundan ziyade, konuşulması gerekenin Türkiye’de söz konusu gidişata karşılık ne yapılması gerektiği olduğuna vurgu yapan Koşar şöyle devam etti: “Çok karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız. Yani adım adım geliyorlar. Bugünkü adım Cumhuriyet gazetesine yönelikti. Evrensel ve Birgün’e gelmeleri de mümkün. Hükümet politikalarını eleştirebilecek herhangi bir basın organı bırakmayacaklar. 1980’lere geri döndük. 1980’lerdeki gibi tek kanal anlayışı oluşsun istiyorlar.” Faşizme karşı ortak mücadelenin tarihteki olumlu ve olumsuz deneyimlerini sıralayan Koşar, güncel olumsuz örnek olarak Türkiye’yi gösterdi ve şunları söyledi: “CHP kimi olumlu bireysel tutumlar almakla birlikte , demokrasi ve halk güçleriyle birleşmede titrek davranıyor. Bizlerin bir an önce ortak bir zeminde, platformda birleşip bir şeyler yapması lazım. Laiklik, emek ve demokrasi için hep birlikte mücadele  etmeliyiz.” 

KALDIĞI YERDEN SALDIRILARA DEVAM EDİYORLAR

Koşar’dan sonra söz alan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da, iktidarın kendi ideolojisinde nesiller yetiştirme kaygısı taşıdığını, bu sebeple de eğitim sistemi üzerinde fazlasıyla oynama yaptığını vurguladı. KESK’in ve Eğitim Sen’in her zaman her türden darbeye karşı olduğuna dikkat çeken Karaca, “İktidarın bize karşı saldırıları şiddetli bir şekilde sürüyor. Darbelere her zaman karşı olmuş, darbelerden en çok üyeleri mağdur olmuş Eğitim Sen ve KESK’liler olarak dün sorguladığımız gibi bugün de iktidarın politikalarını sorgulamaya devam edeceğiz.  Kaygılarımızı dile getirmeye devam edeceğiz. ‘Yenikapı ruhu’ gibi yaklaşımlar söylense de bu gerici yaklaşımlardan demokrasi çıkmayacağını tahmin ediyorduk. AKP iktidarı belki bu süreçten sora kaldığı yerden gitmez diyorduk. Değişen bir şey olmadı. Kaldığı yerden DİSK, KESK ve Eğitim Sen’e yönelik saldırılarını sürdürdü” şeklinde konuştu.

‘ENDİŞELİYİM AMA KORKMUYORUM’

Kiralık işçilik ve özel istihdam bürolarını eleştiren DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise, 15 Temmuz süreciyle işçilerin, emekçilerin omuzlarına daha da ağır yükler bindiğini ifade etti. Beko, “15 Temmuz sonrası FETÖ terör örgütü araç oldu; amaç ise özgürlük, demokrasi sendikal haklar, barış mücadelesi veren sendikalar, siyasi partiler, odalar oldu. En son hukuksuzluk da Cumhuriyet gazetesine yapıldı. Bunların bir suçu varsa bağımsız ve laik ülke istemektir. Bunca baskıya, kötü gidişata rağmen ben umutsuz değilim. Sadece endişeliyim. Ama korkmuyorum. AKP karanlığına karşı birlikte omuz omuza mücadeleden yanayım” diye konuştu.

‘TÜRKİYE ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR’

“Askeri vesayeti kaldıracağız diyenler, 81 ilde OHAL ilan etti” diyen CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, “Şu an yaşadıklarımız 12 Eylül 1980 darbesinden farklı değil. O zaman yedi yılda yaşananları şu an dört, beş ayda yaşıyoruz. Türkiye çok zor günlerden geçiyor” dedi. 16 Temmuz’da dört siyasi partinin ortak bir bildiriye imza attığını ve demokrasi vurgusu yaptığını, fakat buna rağmen bir hafta sonra AKP’nin OHAL talebiyle geldiğini söyleyen Usluer, “Numan Kurtulmuş konuşmasında bugünleri işaret ederek, ‘OHAL sürecinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi rafa kaldırılacak’ dedi. Gerçekten de rafa kaldırdılar. Hak ihlalleri, suç tanımlamadan ceza işlemleri, tutuklu insanlar, ihraç edilenler. aileler ile tutuklular arasında iletişim sorunu var. Avukatlar dosyalara ulaşamıyor” dedi.

Usluer, “Biliyorsunuz AKP, Darbe Araştırma Komisyonunu kurdu. Ve başına da AKP Milletvekili Reşat Petek’i getirdi. Reşat Petek kim? Fethullah Gülen’in avukatı. Bu komisyondan sizce bir şey çıkar mı? Bence çıkmaz” diye devam etti. 

“CHP ‘Ne yapıyor yerine ne yapmalıyız, birlikte ne yapacağız” sorusunun konuşulması gerektiğini kaydeden Usluer, “Gün bir çatı altında birleşme günüdür. AKP faşizmine karşı mücadele etmek istiyorsak başka çaremiz yok. Tek bir çatı altında birleşerek demokrasi ile sorunlarımızı çözeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.