31 Ekim 2016 10:27

Terörizm saklambacı

Yazar Tevfik Taş OHAL uygulamalarını ve Cumhuriyet Gazetesi’ne operasyonu yazdı.

Paylaş

Tevfik TAŞ

Cumhuriyet gazetesine yapılan baskınla, yazarlarının, çizerlerinin gözaltına alınmasıyla başladı gün…

Zira dün, Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası, Tiroj, dergileri; Özgür Gündem, Azadiye Welat gazeteleri ve JİNHA (kadın haberleri öncelikli) DİHA gibi iki haber ajansı kapatıldı. Gerekçeler arasında  “Terörizm var.”

Bu yayın organlarını izleyenler, izlemese bile bu kurumların başına gelenleri kabul etmek istemeyenler, şaşkınlıkla, yeis arasındalar. Bu kesimler ağırlıklı olarak şuna inanıyor: Sadece muhalif yayın organlarına yapılan bir saldırıyla karşı karşıyayız!

Bütün etkinliklerini bunun üzerine kuruyorlar. Bu doğru değil diyemeyiz!

Amma ve lakini var: Ben basitçe bu amaları ve lakinleri konuşmalıyız diye öneriyorum:

Bu baskınlar, bütün bu kurumları AKP’ye oy verenlerin gözünde TERÖRİST olarak göstermeyi amaçlıyor.

Zira bu kurumlar dünyada ve bizim de dahil olduğumuz Ortadoğu coğrafyasında yaratılmış teröristçe bütün ilişkileri irdelemeye çalışıyor...

Dolayısıyla artık hükümet tv’sinden başka kanal, ve başka bir iki gazetenin kalabildiği bir ortamda bu kurumların terörist ilan edilmesinin küçümsenmeyecek bir mantığı var:

Öteki bütün baskı ve şiddet biçimlerini, batmış ekonomiyi, savaş çığırtkanlığını ve bütün bunlarla kopmaz bağları olan, bütün bu ilişkiler içinde açıktan açığa yer bulan terörü gizlemek.

Bilmeyen için söylemek, unutanlar için hatırlatmak olsun: 12 Eylül 1980 askeri diktatörlüğü kitaba, dergiye gazeteye, silah taşıyan ve kullananlardan daha ağır cezalar verdi. Salt dergi, gazete, kitap çıkaranlar silahlı çetelerden daha ağır cezalar almadı; asıl önemli olan sadece okuyan, evinde kitap ve dergi bulunduran herkes TERÖRİST muamelesi gördü.

İnsanlar silahları değil, kitaplar gömdüler toprağa ya da yaktılar. Böylece askeri dikta işkencelerini, büyük katliamlarını daha iyi sakladı; zira yazmayı ve konuşmayı yasakladı... Hayır eksik söylüyorum; geniş kitleler üzerinde okumayı, yazmayı, konuşmayı canilikle, idamlık suçla eşdeğer hale getirdi.

Hieronymus Bosch’un “Doomsday / -Kıyamet” tablosunda bir kesit var. Ağzı karnında olanla, onun etrafında bakanı şaşkına çeviren tipler, yaratıklar, olaylar… 12 Eylül, ağzı karnında olup yemek isteyenlerle, kıyamet korkusunu aynı toprak parçasında buluşturmanın bizatihi kendisi oldu. Bu kıyametin bir yeme / doymazlık kıyameti olduğunu söyleyecek herkes; bütün teröristçe ilişkilerin altına itildi ve bütün teröristlerden daha terörist olarak gösterildi. Her haber bülteni, her gazete sayfası böyle açıldı.

İhbarcılar böyle çalıştı ve cuma hutbeleri, o “Teröristler” üzerine kuruldu.

Bu, öyle bir şeydi ki o gün bu biçimde “terörist” muamelesi gören kesimlerin büyük bölümü yıllar yılı belini doğrultamadı; çünkü paramparça ilişkiler içine sürüklendi.

Şimdi, Barış İçin Akademisyenler’in, KESK bağlı memurların, emekçilerin salt muhalif olduğu için mi; yani salt AKP’ye muhalefeti yok etmek için saldırılara uğradığını, tutuklandığını düşünüyorsunuz?

Bu işin ilk ve kolay perdesi... Bütün bu kesimlerin geniş kitleler nezdinde terörist olarak algılanmasını sağlamak daha büyük yatırım. Hani şimdi kimi gazeteciler diyor ya; “Eski ortaklarına terörist diyor, bu nasıl iş?” diye...

Tüm bunları üst üste koymaya ihtiyacımız var.

Evrensel Kültür dergisinin emekçilerinden ve yazarlarından biri olarak dün şunu dedim: “Evrensel Kültür dergisi kapatıldı... Gerekçeler arasında “Terör” kavramı var... Bu gerekçe doğru, ama tersinden:

Evrensel Kültür, dünyaya terörizmi peyda eden mülkiyet ve sömürü ilişkilerine karşı, insanlığın demokratik kültürünü yaptığı her etkinliğin, her sayfasının eksenine koydu. Terörizm sömürü dünyasının öz sermayesidir. Sömürü ilişkilerinin yarattığı kültür içinde, terörizm de onun bir parçası olarak cağlar boyunca bir kültür haline geldi.”

Öyle ki, şiddet, çetecilik, terör ilişkileri televizyon dizileriyle, edebiyatla, magazinle, gündelik ilişkilerle sevimli, kullanışlı, ve her yerde tekrar edilebilir biçim ve içerik özellikleriyle meşrulaştırıldı.

Biz bunun karşısında devrimci, doğal olarak insani bir düşünüşü, yeniden ürettik, ona katkısı olacak düşünce ve emek ürünlerini yayımladık ve tüm bunu insanın insanlaşması serüvenine sokmaya çalıştık. Evrensel Kültürü kapatanlar, kendi teröristçe ilişkileri bilindikçe çökeceklerini de bilmiyor olamazlar.

Bugünün devrimci ve demokratik kesimlerinin buluşma, birleşme önceliklerinden biri bu yüzden de terörizme karşı olmaktır. Sevgiyle, mücadelenin birleştirici gücüyle, onun sevgisiyle...

Öyle demiştim yine bir zaman: “Derin dalgalardan çıkacağız Ve sözümüzle uyanacak uyku Çiydeki ışık, beklemeyi ezberlemiş rüzgar Derin çünkü bütün bunlar Derin evet, her biri...”

ÖNCEKİ HABER

Tuncel: Kürtler özgür değilse, Türkler de özgür değildir

SONRAKİ HABER

İhraç edilen öğretmen alkışlarla uğurlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...