31 Ekim 2016 03:52

'Sanat eserleri insanlığın ortak malıdır'

Mustafa Aslan, Bjorn Sortland'ın dünyanın değişik ülkelerinde geçen 'Sanat Dedektifleri Dizisi'ni yazdı.

Paylaş

Mustafa ASLAN

Bjorn Sortland dünyanın değişik ülkelerinde geçen “Sanat Dedektifleri Dizisi”nde çocukları ve gençleri sanat eserlerine karşı duyarlılık göstermeye çağırmakla kalmıyor, dünyanın ortak mirası olan tarihi eserleri ve günümüzün önemli sanat eserleri hırsızlığı hakkında bilgi veriyor. Bu dizide bugüne kadar Venedik Serüveni, Bergen Serüveni, Luksor Serüveni, Angkor Serüveni, New York Serüveni, Oslo Serüveni, Sidney Serüveni ve son olarak da İstanbul Serüveni Büyülü Fener Yayınları tarafından yayımlandı.
Bjorn Sortland tarihi eserler hakkında bilgi vermenin yanı sıra bunların insanlığın ortak mirası olduğu görüşünü savunuyor. Tarihi eserler bulunduğu ülkede koruma altına alınarak gelecek kuşaklara aktarılmalıdır. Bu aktarımla geçmişte yaşayan uygarlıklar ve insanlar hakkında bilgi vermeyi de amaçlıyor. Yani bunlara zarar vermenin, tüm insanlık kültürel mirasına zarar verdiği belirtiliyor. Geçmiş uygarlıklara ait eserlerin korunması konusundaki duyarlılık aynı zamanda insanlığın da korunması anlamını taşıyor. Angkor Serüveni adlı yapıtı Kamboçya’da geçiyor.  Yapıta adını veren Kamboçya’nın Angkor kentinin, tarihi eser kaçakçılarının yağmalanması sonucunda adeta parçalı bir yapboz gibi olduğunu belirtiyor. Venedik, Paris, Bergen, İstanbul, Sidney, New York, Londra, Oslo gibi önemli dünya kentlerindeki tarihi eser kaçakçılığı ve  sanat hırsızlığı konusunu gündeme getiriyor.
Bjorn Sortland Angkor Serüveni’nde, tarihi eser kaçakçılığının uluslararası boyutuna dikkat çekiyor. Zaman zaman uluslararası kaçakçılık çeteleriyle işbirliği yapan yerli güvenlik birimlerinin içindeki kişilerden de söz ediyor. Çeteler yerli güvenlik birimlerinin de yardımlarıyla büyük anıtları küçücük parçalara ayırarak ülkeden çıkarıyorlar. Ayrıca tarihi eserlere akla hayale gelmeyecek zararlar veriyorlar; “Arkamı dönüp baktığımda siyahlar içindeki iki adamın heykellerden birine tırmandığını ve büyük kaldıraçlarla taşların yerinden söküldüğünü görüyorum. Söktükleri taşları aşağıya yuvarlıyorlar. Anıt taştan da yapılmış olsa bu şekilde çok zarar görüyor olmalı.” (Angkor Serüveni, s.85)

KENTLER VE SANAT

Bjorn Sortland her kitabında dünyanın önemli bir kentinde okura heyecan ve sanat dolu bir serüven sunuyor. Ancak, dünyanın hangi güzel kentini anlatıyorsa onunla ilgili bilgiler de veriyor. Bir kere olay o kentin önemli yerlerinde geçiyor. Kentle ilgili ön ve arka kapağa birer harita ekleniyor. Haritadan önce kentteki tarihi ve önemli yerlerin adlarıyla açıklamaları okura sunuluyor.
Paris Serüveni adlı kitapta Bjorn Sortland’ın kentle ilgili okura sunduğu yerlerden kimileri: Eiffel Kulesi, Orsay Müzesi, Küçük Prens, Antoine de Saint– Exupéry, Champs de Mars Meydanı, Seine Nehri, Latin Mahallesi… Ayrıca Paris Serüveni’nde tarihte iz bırakanlar arasında olduğu onaylanan Napoleon’un mezarı (Les Invalides) ve Louvre Müzesi (Dünyanın tarihi eser belleği) okura tanıtılıyor serüven içerisinde.
Bergen Serüveni’nde ise kentin Bryggen (liman) ve Balık Pazarı, Statsrad Lehmkuhl, Bergen Akvaryumu, Bergen Sanat Müzesi,  Floıbanen Füniküleri, Aziz Meryem Kilisesi ve Doğa Tarihi Müzesi gibi mekanlarında geziniyoruz.
Yazar  Barselona Serüveni adlı yapıtında İspanya’nın ünlü boğa güreşinden de söz ediyor.  Boğa güreşine katılacak bir boğanın nasıl yetiştirildiği anlatılıyor ancak biraz farklı olarak; boğalara yapılan eziyet ve işkencelere karşı bir duyarlılık oluşturmaya çalışıyor. Hayvanlara eziyet yapılarak, acı çektirilerek yapılan şenlik ve festivallere karşı çıkıyor.
 Londra Serüveni’nde kente kimi eleştiriler yöneltiyor. Londra’nın otellerinin eleştiri oklarından nasibini aldığı  kitapta, kentin sanatla ilgili yerlerini de aktarıyor. Örneğin Sherlock Holmes evi hemen ilk aklıma gelenler arasında. Ayrıca kitabın ön ve arka kapak içlerinde Londra’nın bir haritası da bulunuyor. Bu haritada kentin önemli yerleriyle birlikte, sanat ve kültürel merkezler belirtiliyor.
New York Serüveni’nde Bjorn Sortland bu kez Amerika’ya ilişkin tanıtıcı bilgiler yer alırkende odağına sanatı alıyor. Paris Serüveni’nde Chagall’ın Sevgililer tablosunun yanı sıra ünlü ressamla Paris arasındaki duygusal bağa da değiniliyor. “Bergen Serüveni” adlı yapıtında Picasso’nun  Oturan Kadın adlı tablosundan söz ediyor. Picasso’nun Oturan Kadın tablosunun yapılışı tarihi ve nerede yapıldığı da okura veriliyor. Bu yapıt, ayrıca Monet’e de sayfalarını açıyor.

İSTANBUL SERÜVENİ

Bjorn Sortland’ın Sanat dedektifleri Dizisinin İstanbul Serüveni adlı yapıtı ise kentin tarihsel mekânlarında yaşanan yine uluslararası bir tarihi eser kaçakçılığını anlatıyor. Bu yerler arasında Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii Kariye Kilisesi, Pera Palas Oteli, Sirkeci garı, Kapalıçarşı,  Mısır Çarşısı gibi yerler geçiyor. 
Bjorn Sortland’ın “Sanat Dedektifleri Dizisi”nde yer alan kitaplarında çocuklara ve gençlere tarihi eserler ve sanat eserleriyle ilgili duyarlılık kazandırıyor. Ortaya çıkan en önemli ileti ise bunların yeryüzündeki bütün insanların ortak malı olduğu ve sanat eserlerinin bulunduğu yerde korunması gerektiği görüşü olduğunu söyleyebiliriz. 

ÖNCEKİ HABER

Sevim Dağdelen: Merkel ve Erdoğan’ın ortaklığı tehlikeli

SONRAKİ HABER

Yeni harita, Türkiye'nin felaketi mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...