31 Ekim 2016 03:34

Gör de inanma, teyit ettir!

teyit.org'u kurucusu Mehmet Atakan Foça ile konuştuk: internet bilgi üretimi ve yaygınlaşmasını hızlandırdı. Bu konuda süzgeç görevi yapmak istiyoruz.

Paylaş

Birkan BULUT 
ANKARA

Günümüzde varımız yoğumuz internet oldu. Evde, okulda, işte, yolda sosyal medyaya bakıyor ve   ülkede, dünyada, hatta mahallede ne olup bittiğini oradan öğreniyoruz. Ancak başta sosyal medya olmak üzere birçok internet sitesinde paylaşılan haber, fotoğraf ve videonun doğruluğu muamma. Suriye'de kanlar içinde yatan çocukların yer aldığı bir fotoğrafın başka ülkeye ait olduğunu, siyasetçilerin söyledikleri sözlerin aslında sarf edilmediğini öğreniyoruz. Bazen de bu yanlış bilgilerle yola devam ediyoruz. Ancak gerçeğe ulaşmak o kadar da zor değil. teyit.org ekibi de internet ortamında saklanan, çarpıtılan ve merak edilen gerçekler için kolları sıvadı. İnternette, medya organlarında yer alan yanlışları ve ihbarları değerlendiren teyit.org ekibini ziyaret ettik. teyit.org'un şef editörü Mehmet Atakan Foça sorularımızı yanıtladı. 

Öncelikle teyit.org nasıl ortaya çıktı. Onunla başlayalım?
Son bir yılda patlamalar, toplumsal olaylar yaşanınca, toplumun büyük tepki gösterdiği, bazen birleştiği bazen koptuğu dönemlerde inanılmaz bir duygu patlamasıyla kirli bilgi dolaşımı oluyor ve bunun en çok gerçekleştiği yer sosyal medya oluyor. Biz bu kriz anlarında yanlış bilgilerin problemlere yol açmaması için çalışıyoruz. Bu tip kriz ve kaos anlarında mutlaka yanlış bilgiler üzerinden hedef gösterme, saldırı riski, fiziksel veya psikolojik etkilenmeler oluyor. Bizim gazetecilik açısından ortaya koyabildiğimiz toplumsal sorumluluk bu. Yanlış bilgiyi ne kadar engellersek travmanın ve çatışmanın artmasını da o kadar azaltabileceğimizi düşünüyoruz.

Daha önce doğrulamaya ilişkin çalışmalarınız vardı...
Evet. Yaklaşık 2 senedir bu alanda çalışıyorum. 2 sene önce Doğrulama El Kitabı'nın çevirisini yaptık bir grup arkadaşla. Türkçe edisyonunu ben üstlenmiştim. O kitabın ardından sosyal medyada bu alanda yazdığım yazıları paylaşarak ve o an internette dolaşan yanlış bilgi hakkında kullanıcıları uyararak bir çaba içerisine girdim. Tabi bir süre sonra bunun yeterli olmadığını gözlemledim. Bunun tek başına sürdürülemeyeceğini ve bir ekip işi olduğunu fark ettim. Bu birikimi teyit.org aracılığıyla daha da büyütmek ve anlamlı hale getirmeye çalışıyoruz.

Türkiye'de böyle bir çalışma ilk defa yapılıyor. Başka ülkelerde de benzer çalışmalar var mı?
Türkiye'de Doğruluk Payı var ama onlar siyasetçilerin demeçlerini doğruluyor. Biz internetteki bilgileri doğruluyoruz. Aramızdaki fark o. Dünyada ikisini de yapan, ayrı ayrı yapanlar da var. Zaten onların nasıl bir yol izlediklerini inceleyip oradan buraya ne taşıyabileceğimizi ve bizim oraya neler aktarabileceğimizi düşündük. Yabancı ülkelerde yapılan çalışmaları aynen izlemek yerine Türkiye'nin ihtiyaçlarına  göre bir çalışma yapıyoruz.

İDDİAYI DOĞRULATMA SÜRECİ

Peki nasıl çalışıyorsunuz? Yani bir iddiayı doğrulatmak için nasıl bir süreç izliyorsunuz?
Editörlerimiz her sabah gazeteleri ve sosyal medyayı tarıyor. Gündemde veya dışında ne gibi konular var onlara bakıyor. Ayrıca kullanıcılardan şüpheli haber ihbarı topluyoruz. Bunu sosyal medya hesaplarımızdan, WhatsApp ihbar hattımızdan ya da web sitemize gelen maillerden topluyoruz. Topladığımız şüpheli haber havuzundan öncelikle bir seçme yapıyoruz. Bu seçme 3 kriterle oluyor. İnceleyeceğimiz haberin acil, önemli ya da viral olmuş olması gerekiyor. Bu 3 kriterden en az birini taşıyan şüpheli haberleri incelemeye alıyoruz. İncelemeye aldığımız şüpheli haber hakkında gerekli incelemeyi yapıyoruz. Haber kaynaklarına ulaşmak, dijital olarak o fotoğraf, videoyu veya bilgiyi incelemek de bunun bir parçası. Bu gibi metotlarla yaptığımız incelemeyi bir analiz haline getiriyoruz. İncelemenin sonucunda o şüpheli haber ya doğru çıkıyor ya da bu iddia yanlış  diyoruz. İddianın bir parçasını doğru bir parçasını yanlış buluyorsak karmaşık diyoruz ya da şunu diyoruz; “Biz bu iddia hakkında hiçbir veriye ulaşamadığımız veya ulaştığımız veriye güvenmediğimiz için şüpheli olarak tanımlıyoruz.” Şüpheli olarak tanımladığımız haberler konusunda kullanıcılardan daha fazla bilgi veya belge istiyoruz. Böylece kullanıcılarımızla daha interaktif bir ilişki kuruyoruz hem de haberleri doğru bir şekilde analiz etmeye çalışıyoruz.

‘TARİHİ, GALİPLER YAZAR’

İnternet, özellikle de sosyal medya kontrolsüz bir mecra. Hatta zaman zaman ‘bilgi çöplüğü’ olduğu şeklinde tanımlamalar da yapılıyor. Peki internetin kendisi mi yanlış bilgilerle dolu, yoksa biz mi yanlış kullanıyoruz?
Aslında ikisi de değil. Çünkü sadece internet yüzünden yanlış bilgi yayılmıyor. Zaten her yer bilgi çöplüğü halinde. Tabi internet bilginin çok kolay elde edilebildiği bir alan haline geldi ve bunun yan etkisi olarak yanlış bilgi internetin içinde. Bu sadece sosyal medya kullanıcıların yaptığı hata değil. Gazeteler, televizyonlar her gün yanlış haber üretiyorlar. Bu yüzyıllardır böyle. “Tarihi galipler yazar” denir ya mutlaka birileri bilgiyi çarpıtıyor. Ancak internet bilginin üretimini ve yaygınlaşmasını çok fazla hızlandırdı. O nedenle bununla daha fazla mücadele etmek gerekiyor. Biz bu konuda bir süzgeç görevi görmek istiyoruz ancak ne kadar başarılı olacağımızı zaman gösterecek. 

İKİ GÜNDE 50-60 İHBAR GELDİ

Kısa bir süre oldu aslında ama ne gibi ihbarlar aldınız? Örnekler verir misin?
Her konuda ihbar var. İki günde sadece 50-60 tane ihbar geldi. İhbarlar arasında “Muza HIV enjekte ediliyormuş” “Kocaeli'de canlı bomba varmış” yine “Sülfür bulutu Şırnak ve Mardin'e ilerliyormuş” gibi farklı alanlardan  ihbarlar geldi. Hatta “Bu söz Mevlana’ya mı, Hz. Muhammed'e mi ait” diye soran bile oldu. Hepsini incelememiz mümkün değil ve bu yüzden 3 kriterimiz var. İki gün gibi kısa bir sürede insanların birçok konu hakkında ne kadar güvensiz olduğuna dair bir veri elde ettik. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Çukurova halkı, parkını geri istiyor

SONRAKİ HABER

Sevim Dağdelen: Merkel ve Erdoğan’ın ortaklığı tehlikeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...