31 Ekim 2016 00:15

CHP'li Sarıbal: Havza bazlı destek, çiftçiye çare olmayacak

Binali Yıldırım'ın açıkladığı tarımsal destekleme projesini değerlendiren CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, modelin açmazlarına dikkat çekti.

Paylaş

Başbakan Binali Yıldırım’ın “Hem çiftçi hem memleket kazansın” sözleriyle açıkladığı tarımsal destekleme projesine ‘çözüm olmayacak’ eleştirisi geldi. Projeyi değerlendiren CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Tarım desteklerinde hedeflenen amaçlara ne ölçüde ulaşıldığı konusunda etki analizi yapılmıyor” tespitini yaptı.

Tarıma verilen desteklerin belirli bir amaca yönelik olmalısı gerektiğini vurgulayan Sarıbal, “Tarımsal desteklemeler aynı zamanda üretim planlamasının önemli bir aracıdır. Bu araç Türkiye’de amacına uygun olarak kullanılmamaktadır. Tarım destekleri adeta bütçeye konulan bir para olarak dağıtılmakta; desteğin üretimi nasıl yönlendirdiğine ise bakılmamaktadır” dedi. 

YENİ MODELİN AÇMAZLARI

Başbakanın, “Milli Tarım Modeli” olarak lanse ettiği yeni havza bazlı destek modeline değinen Sarıbal, 81 ilin ilçeleri baz alınarak belirlenen 941 havzada desteklenecek ürünleri belirleyen ve buna göre destek dağıtılmasına öngören modelin açmazlarını şöyle sıraladı:  
- Geçiyoruz denilen “Milli Tarım Modeli”nin tek yeniliği mazot desteğidir. 
- Modelde her ilçe bir havza olarak kabul edilmiş. Bu kadar çok havzada (941 ilçe/havza) destekleme sisteminin etkin olarak işletilmesi imkânsızdır.
- Ayrıca 7 yıldır desteklenen 17 ürüne yem bitkileri ve fındık da eklenmiş.
- Desteklenecek ürünler belirlenirken bir ilçede en çok hangi ürün yetiştiriliyorsa ona yer verilmiş. Oysa ekonomik kriterler göz ardı edilirse, havza belirleme işlemi işe yaramaz. Yani bir havza, bir ürün için uygun ekolojiye sahip olabilir ama uygun ekonomik imkânlara sahip olmayabilir. Modelde bu kriter göz ardı edilmiştir. 
- Havzalar arasındaki büyük verim farklılıklarına karşın buğday bütün havzalarda desteklenmektedir. Çukurova’daki çiftçi ile Karadeniz’deki çiftçinin buğdayda aynı desteği alması rasyonel değildir.
- Havzalar arası destekleme miktarları arasında fark bulunmamaktadır. Olması gereken, bazı bölgelerde bir ürün hiç desteklenmemeli, bazılarında az desteklenmeli, bazılarında ise çok desteklenmelidir. 
- Proje, Türkiye’nin yıllardır uygulanması gerekli bir araçlar dizinidir, ancak eksiktir. Çünkü çiftçiyi, kırsalı, gençliği yerinde tutabilmenin araçlarını içinde barındırmamaktadır. Oysa “kırsal kalkınma” bütünleşiği içinde ele alınmayan projelerin sürdürülebilirlik şansı yoktur. 
- İnsanı ön plana çıkarmayan, tarımda-kırsalda refahı bütünleşik kırsal kalkınma yaklaşımlarıyla ele almayan Milli Tarım Projesi kaynak transferinden öteye geçemeyecektir.
- Tarım destekleri yetersizdir. Bu destek miktarları ile üretimin artırılamadığı görülmüştür. Tarım bütçesinin GSMH’nin en az yüzde 1’i oranına çıkarılması gerekir.
- Mevcut tarım destekleme modeli özde sahip olunan arazi büyüklüğüne dayalı olduğu için sübvansiyonlardan daha çok yararlanan büyük işletmelerin avantajlı konumlarını artıran adaletsiz bir sistemdir. Halen çiftçilerin yüzde 55’e yakını bin liranın altında destek almaktadır. Bu çiftçilerin toplam destek içindeki payları yalnızca yüzde 10’dur. Buna karşın 10 bin liranın üstünde destek alanların çiftçiler içindeki payı yüzde 4’ü bulmamasına rağmen desteklerin yüzde 40’ını almaktadırlar.
- Yeni getirilecek olan Milli Tarım Modeli de aynı eşitsizlikleri içinde barındırmaktadır.

ÖNCEKİ HABER

‘Gazeteciyi 212 değil TİS korur’

SONRAKİ HABER

Batman Cezaevinde kapasite de yasaklar da iki kat arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...