30 Ekim 2016 09:25

Cevabı belli bir soru; İstanbul depremine hazır mı?

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, İstanbul'da 50 yıl içinde gerçekleşmesi beklenen depreme dair yazdı.

Paylaş

Cevahir Efe AKÇELİK*

1999 depreminden sonra yapılan açıklamalarda 50 yıl içerisinde İstanbul’da büyük bir deprem olacağı söylenmekteydi. Bu 50 yılın geçen 17’sine baktığımız zaman tek fark, deprem tehlikesi altında bulunanların sayısındaki artış diyebiliriz. Geçen 17 yılda güvenli ve sağlıklı yaşam koşullarının hazırlanmadığını, toplumsal yaşamın deprem tehlikesine göre düzenlenmediğini, toplumda deprem bilincinin geliştirilmediğini söylemek yanlış olmaz.
Mevcut durumu özetlersek; İstanbul’da nüfus yoğunluğunun fazla olan kısmı 1. derece deprem bölgesindedir. Mevcut yapı stokunun yaklaşık yüzde 50-60’ı kaçak, yaklaşık yüzde 40’ı deprem ömrünü tamamlamış, yüzde 27’si deprem riskine bağlı olarak acilen yıkılması gereken statüdedir.

17 YILDA YAPILANLAR, YAPILMAYANLAR

Geçen 17 yılda, beklenen İstanbul depremine yönelik yapılan bazı çalışmalar bakalım.
Kentlerdeki nitelikli yapı stokunun arttırılması ve düzenlenmesi ile deprem, sel, toprak kayması gibi doğal afetler nedeniyle oluşabilecek büyük yıkımların önlenmesi(!) amacıyla 2012 yılından beri ülkemizde kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaktadır. Ancak baktığımızda kentsel dönüşüm projelerindeki riskli alanların sadece kentlerin merkezi yerlerinde ya da rant getirisi yüksek bölgelerinde bulunması ve “rant olmadan hayat olmaz” anlayışı kafalardaki soru işaretlerini çoğaltmaktadır.
Kentsel dönüşüm projelerinde bütünlüklü ve merkezi planlamadan söz etmek mümkün değildir ayrıca mevcut yapı stokunun ne kadarının güçlendirildiği, ne kadarının yıkılıp yeniden yapıldığına ilişkin verilere de ulaşılmamaktadır. Son durumda inşaat seferberliği, inşaat çılgınlığına dönüşmüştür.
1999 Marmara depreminden sonra, kentlerde deprem toplanma alanları ile afet anında ulaşımı sağlayacak güzergâhlar tespit edilmişti ancak bu konu hakkında kamuoyunda belirsizlik hâkim. Kamu, deprem toplanma alanları ile ilgili yeteri kadar bilgilendirilmiyor. Örneğin İstanbul’da 39 belediyenin sadece 6’sının internet sitesinde toplanma alanlarına ilişkin bilgi mevcut. Ayrıca bugün 470 deprem toplanma alanından 300’ünün alışveriş merkezine ve gökdelenlere dönüştürülmüş olması da cabası.
Acil ulaşım yol ağlarının durumu da deprem toplanma alanlarından farklı değil. Acil tıbbi hizmetlerin ulaşımına, kurtarma faaliyetlerine ve yardım malzemelerinin belirlenen alanlara ulaştırılmasını sağlayacak bu yolların bazıları kapatılmış, bazıları otopark haline getirilmiş vaziyette. İstanbul genelinde yaklaşık 622.000 kilometre acil ulaşım yolu ve ağının yaklaşık 71.640 kilometresi de İSPARK tarafından otopark olarak kullanılmaktadır. Mevcut durumda bile, küçük bir trafik sorununun neredeyse bütün kent trafiğini zincirleme etkilediği düşünülürse, deprem sonrası nasıl bir vahametle karşı karşıya kalacağımız daha net anlaşılacaktır.

GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMİYOR

Yapı denetim sistemindeki eksiklikler, zemin etütleri, deprem bölgesindeki sanayi tesisleri, enerji ve yakıt hatlarının yarattığı tehlike, doğal gaz projeleri, LPG depolama ve dolum tesislerinin belirsizliği, afetlerde elektrik ve haberleşme gibi daha sayfalarca eksiklik yazılabilir İstanbul için.
Görünen köy kılavuz istemiyor. Mühendislik hizmeti almadan üretilen binlerce yapının varlığı, kaçak yapılaşma, ulaşım yapılarının mevcut durumundaki belirsizlikler, kentsel dönüşüm projeleri bağlamında üretilen yapıların durumu, su taşkınlarında bile yetersizliği açığa çıkan altyapı sorunları, dere yataklarını bile yerleşime açan imar uygulamaları, deprem bilincinin yeterince yaratılamaması İstanbul’un tahmin edilenden öte yıkıcı bir etki altına gireceğini göstermektedir.
Bilim ve tekniği kader ve fıtrata indirgeyerek kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışanları, deprem tehdidini ranta çevirenleri, kenti insanın değil sermayenin ihtiyacına göre düzenleyenleri tarih; İstanbul’un dramını yazanlar ve sahneleyenler olarak anacaktır.
Bu film kötü bitmesin.

*TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri

ÖNCEKİ HABER

O gün sayacağım...

SONRAKİ HABER

Sahi bu otobüs nereye gidiyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...