25 Ekim 2016 00:54

Yeter artık, bıçak kemiğe dayandı!

Bursa’da metal sektöründe çalışan işçilerin gözü kulağı 2017’de imzalanacak olan MESS grup sözleşmesinde.

Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Çalışma koşullarının ağırlığından yakınan ve iş yükünün her geçen gün arttığını dile getiren işçiler, bu çalışmanın karşılığını alamadıklarını söylüyor. Patronların “İşleri yetiştirin fakat bir şey istemeyin” dediğine dikkat çeken işçiler, “Bıçak kemiğe dayandı” diyor. İşçiler, 2017 sözleşmesinde taleplerinin karşılanmaması halinde tepkinin büyüyeceği uyarısında bulundu. 

MOLADA BİLE İŞ KONUŞUYORUZ

Durmazlar Metal’de çalışan bir işçi, “İşler çok yoğun arı gibi çalışıyoruz. Ama karşılığını alıyor musunuz derseniz bilindik cevabı vereceğim alamıyoruz. Samsun’a ve Kocaeli’ye tramvay yapıyoruz bugünlerde ve bunu yetiştirmek için de gece gündüz çalışıyoruz. İşlerin yetişmesi için yeteri kadar fedakarlık gösteriyoruz. Bu fedakarlığımız sene sonu zamlara yansır umarım. Bu işyerinde sendika yok ama bizimde gözümüz metal sektöründe yapılacak olan sözleşmede” dedi. İşçi sözlerine şöyle devam etti: “İşler o kadar yoğun ki ülke de her saat bir gelişme oluyor ama onları konuşmaya fırsat bulamıyoruz. Molalarda çay aralarında konuştuğumuz tek şey neredeyse işleri nasıl yetiştireceğiz, şu parça eksik, bu parça eksik diyerek bitiyor molalar. Ama ülke adım adım savaşa sürükleniyor bizim konuştuğumuz işler yetişecek mi oluyor.” 

BU SESSİZLİK FAZLA SÜRMEZ

“Bir yandan 2017’deki sözleşmeyi konuşurken bir yandan da bizleri yıldırmak isteyen patronun oyunlarını konuşuyoruz” diyen Coşkunöz işçisi, şunları dile getirdi: “Fabrikada yeni işçi alımları oluyor yıl sonunda işçi çıkarımı mı olacak düşüncesi yaratarak işçileri sindirmeyi amaçlıyorlar. TİS görüşmeleri öncesinde işçiye bir anlamda gözdağı vermek istiyorlar ama unuttukları bir şey var asgari ücret artışı sonrası 10 yıllık bir işçinin kaybedecek bir şeyi yok çünkü o parayı başka yerde de çok rahatlıkla alır.” Aldıkları ücretin geçinmelerine yetmediğini dile getiren işçi, “Bu nedenle fazla mesaiye kalıyoruz fakat mesaiye kaldığımızda vergi dilimi artıyor ve kesintiler oluyor. Yani mesai parasının nerdeyse yarısı kesiliyor. Zor geçiniyoruz mesaiye kalarak biraz rahatlayalım diyoruz bu seferde kesinti oluyor. Her yerden işçiyi köşeye sıkıştırmışlar. Güçleri bir işçiye yetiyor zaten. Çalışma koşulları her geçen gün kötüleşiyor ve ağırlaşıyor. Ama yöneticilerin tek dertleri maliyeti nereden kısabiliriz oluyor. Çalışma koşullarını düzeltmek akıllarından bile geçmiyor. Durumlar böyle olunca işçinin öfkesi de artıyor. Bu öfkeyi az çok seziyorlar ve bölüm değişikliği yaparak öfkeli işçileri zorlayıp işi bırakmalarını amaçlıyorlar. Baskı artıyor işçi sineye çekiyor fakat 2017’ye de az kaldı. Bu çekilen sineler elbet zamanı geldiğinde tepkiye dönüşür. Yeter artık, bıçak kemiğe dayandı” diye konuştu.

BİZ RAHAT DEĞİLSEK KİMSE RAHAT OLMASIN

İşçilerin çoğu borç içinde. “Herkesin beklentisi 2017’deki sözleşmede biraz nefes alabilmek” diyen MAKO işçisi, devam etti: “Eğer alamayacaksak bu parayla bu ağır koşullarda çalışmanın da bir anlamı yok bence. Aynı parayı metalden daha hafif bir iş kolunda zaten alabiliyoruz. Neden bu stresi, ağırlığı çekelim ki. Böyle olunca işçinin aman işten atmasınlar korkusu kalmadı. Bu durum bize ayrı bir güç veriyor eğer isteklerimiz karşılanmazsa her şeye hazırız biz sonu ne olursa olsun. Çünkü bu parayı her yerde kazanabiliriz. Sürekli yeni işçi alımı oluyor, işçi çıkarımı olacak baskısı oluşturmak için ama o baskı bu şartlarda oluşmaz. Alınan para ortada çünkü. Patron işler yetişsin kârım artsın diyor fakat işçisini pek görmüyor. Bu nereye kadar böyle gidecek halimiz ortada. Bizim kafamız evimiz rahat olmadan müdürler yöneticiler patron da rahat olmasın. TİS görüşmelerine az kaldı zaten o zaman her şey daha da netleşecek” dedi.

ÖNCEKİ HABER

IŞİD bombacısı IŞİD mağduru olmuş!

SONRAKİ HABER

Ancak birlikte hareket edince bizi fark ediyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...