Tuncel baskı gören Dersim esnafını ziyaret etti

Kemal ÖZER
Dersim

Dersim’de Valilik ve Emniyet baskısının ardından kepenk kapatan esnaflarla dayanışmak amacıyla DBP heyeti Dersim’e geldi. Aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, DBP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Salih Yıldız, PM Üyeleri Şirin Tunç, Soner Öz,  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, Batman  milletvekili Ayşe Acar Başaran, Dersim Milletvekili Alican Önlü, Dersim, Akpazar Belediye Eşbaşkanları, HDP, DBP il Eşbaşkanları ve EMEP il başkanı  ve kurum temsilcilerinden oluşan çok sayıda kişi Dersim Belediyesi Önünde bir açıklama yaptı. 

Burada konuşan Eş Genel Başkan Sabahat Tuncel, heyet adına halkları selamlayarak konuşmasına başladı. Son dönemlerde Dersim halkına yönelik geliştirilen baskı politikalarına değinen Tuncel,  insanların burada demokratik tepkisini gösterdikleri, savaş istemedikleri için soruşturma ve baskı ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. 

Dersim’de öncelikle gece operasyonu yapıldığını ardından insanların telefonla ifadeye çağrılarak gözaltına alındığını belirten Tuncel, burada HDP, DBP İl eşbaşkanları olmak üzere 9 kişinin kendileri ifadeye gitmesine rağmen gözaltına alındığını hatırlatarak derhal serbest bırakılmalarını istedi. Yapılması gerekenin demokratik siyasetin önünün açılması olduğunu söyleyen Tuncel, “Demokratik siyasete alan kapandıkça savaşa ve şiddete alan açılır. Savaşa ve şiddete alan açmak demek ölüme, zulme göz yummak demektir” dedi. 

‘ESNAF VALİNİN HEDEFİ HALİNE GELDİ’

Esnafın ‘operasyon olmasın, savaş istemiyoruz’ diye kepenk kapattıkları için merkezi hükümetin temsilcisi Vali’nin hedefi haline geldiğini söyleyen Tuncel: “AKP iktidarının Tayyip Erdoğan’ın sözünü dinleyen Vali halkın valisi olamalı, tarafsız olması gerekir. Hangi siyasi partiden olursa olsun herkese eşit davranmalı. Yurttaşlar arasına ayrımcılık koymaması gerekir. Ama bu vali, şuan siyasi iktidarın direktifleri doğrultusunda kendisini emniyet müdürü yerine koyarak, kendisini askeri operasyonun komutanı yerine koyarak halkımıza yönelik baskı politikasının aracı konumuna gelmiştir. Demokratik Ülkerlerde savaşa hayır demek, hükümetin politikasını beğenmediği ehrhangi bir konuda eylem yapmak, kepenk kapatmak, sokağa çıkmak, basın açıklaması yapmak haktır. Kimse bu hakkın kullanılmasını engelleyemez” dedi.

‘TEK ADAM REJİMİYLE ANAYASA ASKIYA ALINMIŞ DURUMDA’

TBMM’nin ülkeyi yönetmediğini, KHK’lerle yönetilen bir ülke gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunu dile getiren Tuncel şunları söyledi: “O yüzden bu kadar pervasızlaşır o yüzden demokratik haklarımızı elimizden alıyorlar. Şimdi düşünün burada ki esnaf ‘biz savaş istemiyoruz, çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz’ dedikleri için ifadeye çağrıldı. Hem de gece yarısı korsanvari bir şekilde. Düşünün buranın valisi gece işyerlerine bildiri atarak, korsanvari bir şekilde ‘ifadeye gelin’ diyor. Bu halkın ifadeden kaçtığı yok kaç yıldır ifade veriyor. 37’den beri bu devlete kendini anlatmaya çalışıyor. Bir ayndan katlediliyor, bir yandan sürgüne maruz kalıyor. Yetmiyor birde kendisini anlatmak, savunmak zorunda kalıyor. Şimdi birkez daha aynı politikalarla karşı karşıyayız. 

Ne yapmış bu esnaf, ‘savaş olmasın, çocuklarımız ölmesin’ demiş. Yarın buraya dört tane cenaze geliyor. Çocuklarımızın cenazelerini kaldırmak istemiyoruz diyor. Barış olsun müzakereler olsun, biz savaş değil barış istiyoruz. Olağanüstü hal değil, olağan hal istiyoruz. Kanun hükmünde kararname değil, biz seçtiğimiz milletvekilleri, belediye başkanlarıyla yöneltilmek istiyoruz demiş. Suç mu işlemiş. Suç olan valinin uygulamalarıdır. Suç olan eylem hakkımızı, basın açıklamamızı elimizden almalarıdır. En aykırı cümleler sözler de dahil demokratik ülkelerde yurttaşın hakkı güvencededir. Kepenk kapatmayı yasakladı. Yarın konuşmamızı yasaklarlarsa şaşırmamak lazım. Niye Tayyip Erdoğan konuşsun, Binali Yıldırım konuşsun herkes ona biat etsin diye. Öyle bir şey düşünüyorsa yanılır. Bu topraklar aynı zamanda direniş topraklarıdır. Kendi küllerinden kendisini yeniden yaratmış bir halk gerçeğidir. Dersimdir burası Dersim. Herhangi bir yer değil.” 

‘VALİYİ BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ’

‘Vali’yi uyarıyoruz” diyen Tuncel “Bu tip yöntemlerle bu tür politikalarla halkı sindirmeye çalışarak siz demokrasinin temellerini ortadan kaldırıyorsunuz. Gelin dinleyin bu halkı, niye ifadeye çağırıyorsun? Sen gel dinle. Biz sana toplantı alalım, gelsin bu halk sana söylesin savaş istemediğini, barış istediğini, operasyonlar istemediğini. Bu en temel haktır. Barış içerisinde yaşama hakkı görevi devletin sorumluluğundadır. Bizde diyoruz ki bu politikalara karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesinde ısrar edeceğiz ve bu mücadeleyi her yerde büyütmeye devam edeceğiz. Bu politikalar olsa olsa öfkemizi yükseltir, AKP iktidarı karşısında ne kadar doğru yerde olduğumuzu gösterir” dedi.  

Tuncel’in konuşmasının ardından heyet kepenk kapatan esnafı ziyaret etti.  Esnaf’a ifadeye çağrılmalarını soran heyete tüm esnafın “Bizim duruşumuz bellidir. Dersim esnafı böyle şeylerden yılmaz. Barış istemeye devam edeceğiz” cevapları verildi.