ABD destekli Iraklı güçler Musul’a yaklaşıyor

James COGAN
wsws.org

(...) Musul’da başlatılan büyük bir savaş suçudur. ABD’nin yönetimindeki Irak Hükümeti, batı kentleri Felluce ve Ramadi’ye saldırdı ve bu kentleri IŞİD’den geri alırken yerle bir etti. Daha büyük bir kent olan ve tarihi 3 bin 500 yıl öncesindeki Asur İmparatorluğu’na kadar uzanan Musul da bugün aynı kaderle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşları kentte mahsur kalan siviller ile yüz binlerce aç ve hasta insanın beklenen göçüne hazırlanmak konusunda alarm verici uyarılar yapmayı sürdürüyor. 

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Direktörü Stephen O’Brien, 16 Ekim’de bir basın açıklaması yayımladı, “Çatışmanın bütün taraflarını sivilleri korumak ve ihtiyaç duydukları ve hak ettikleri yardımı almalarını garanti altına almak için uluslararası yasalara uymaya” çağırdı. 

O’Brien, “En kötü senaryoya göre 1 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kalacakları” uyarısını yaptıktan sonra, sadece 60 bin kişi için sığınak olduğunu, 250 bin kişi için daha kamp hazırlıklarının sürdüğüne işaret etti. “Yardımlar”ın, “en kötü senaryoya karşı tam bir hazırlık için yetersiz olduğunu” belirtti.

IŞİD MUSUL’U NASIL ELE GEÇERMİŞTİ?

Rusya ve Suriye’yi suçlamaya adanmış bir habercilik yapan New York Times, the Washington Post, the Wall Street Journal, CNN gibi medya kuruluşları, yanı sıra İngiliz, Fransız, Alman, Kanadalı ve Avustralyalı televizyon ve gazeteler, şimdi sadece ABD ve Irak hükümetlerinin Musul propagandasını yayımlıyor. Büyük ölçekli kayıp beklentisi, BM ajansları da dahil, neredeyse tamamen IŞİD’in insanları ‘canlı kalkan’ olarak kullanmasına, kenti patlayıcılar ve mayınlarla çevirmesine ve ‘ölümüne savaş’mak için fanatikçe hazırlanmasına dayandırılıyor.  

Emperyalizm destekçisi medyada IŞİD’in Irak’ın en büyük ikinci kentini nasıl ele geçirmiş olduğuna değinen yok. Bu, ülkedeki Sünni azınlığa yönelik önce ABD işgalci güçlerinin eliyle gerçekleştirilen ve ardından da Şii egemenliğindeki Bağdat hükümetinin uyguladığı vahşi baskının doğrudan bir sonucuydu. IŞİD başlangıçtaki gücünü, Suriye’de CIA sponsorluğunda yürütülen Rusya destekli Esad rejimine karşı İslamcı militanları silahlandırılması kampanyasında elde etti ve 2014’te Irak’a geçerek kendini Sünni toplulukların kurtarıcısı ilan etti. 

O zamana kadar ABD’nin Suriye’deki vekili olan IŞİD, Amerikanın stratejik çıkarları açısından bir engel teşkil etmeye ancak o zaman başladı, çünkü Irak hükümeti ve ABD destekli Kürt bölgesi için bir tehdit haline geldi. 

Haziran 2014’te, ancak bin kadar IŞİD savaşçısı, en az 30 bin Irak hükümet güçlerini göndererek Musul’un kontrolünü aldı ve araçlarının, silahlarının ve cephanesinin büyük bir kısmının yanı sıra 500 milyon dolarlık para ve altını ele geçirebildi.

KAÇANLAR IŞİD’Lİ OLMA ŞÜPHESİYLE SORGULANACAK 

ABD emperyalizmi kukla hükümetiyle birlikte kentin yeniden ele geçirilmesini yönetirken bugün Musul’un sivil nüfusunu bekleyen gerçek, IŞİD ile kaçış yolları üzerine hiçbir pazarlık yapılmadığı ve kenti terk edecek 14 yaşında ve daha büyük her erkeğin IŞİD üyesi ya da sempatizanı olmak şüphesiyle tutuklanarak sorgulanacağıdır. 

Felluce’de yüzlerce erkek katledildi ya da milislerin ve Şii egemen Irak hükümeti birlikleri tarafından vahşice istismar edildi. Kürt Bölgesel Yönetimi, dün ele geçirilen köylerden mülteci kamplarına giden ‘Yerinden edilmiş kimse’ olmadığını açıkladı. Sivillerin, Kürt sınırından uzakta olmayan bu kentten kaçtığı görülüyor. 

Halep kuşatmasında çizilen ile Musul saldırısı için çizilen tablo arasındaki çelişki, emperyalist ikiyüzlülük ve aldatmanın kitabına yazıldı. Amerikan halkı arasındaki savaş karşıtı duyguyu kullanarak Kasım 2008’de seçilen fakat yetkiyi aldığından bu yana savaşa devam eden sekiz yıllık Obama yönetiminin son mirası, Kuzey Irak’taki kan banyosunu yönetmek oldu.

(Kısaltarak çeviren Elif Görgü)