18 Ekim 2016 16:50

Yaşamı savunan sağlık emekçisine hapis istemi

Sokağa çıkma yasağı sürecinde Silvan'da iş bırakma eyleminde SES'in basın metnini okuyan sağlık emekçisi hakkında 7 buçuk yıla kadar hapis istendi.

Paylaş

Sokağa çıkma yasağı sürecinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesindeki iş bırakma eyleminde Sağlık Emekçileri Sendikasının (SES) hazırladığı basın metnini okuyan sağlık emekçisi S.T. hakkında 7 buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. S.T. aynı zamanda meslekten ihraç edilmesi için Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildi.

Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı, sokağa çıkma yasağı ve çatışmanın sürdüğü ilçelerde yaşanan sağlığa erişim hakkı ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için, SES’in 2015 yılının aralık ayında Türkiye genelinde gerçekleştirdiği “Yaşamı savunmak için 1 saat hizmet üretmiyoruz” eyleminde basın metnini okuyan S.T. hakkındaki soruşturmayı tamamladı. Sendikanın hazırladığı basın metnini Silvan Devlet Hastanesi önünde okuduktan sonra gözaltına alınan, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan SES Üyesi S.T. hakkında “Basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla 7 buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianame, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, dava kasım ayında görülecek.

SAVCI, SES’İ DİSK’E BAĞLI SENDİKA YAPTI

İddianamede, S.T’nin üyesi olduğu KESK’e bağlı sağlık kolunda sendikal faaliyet yürüten SES’i, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (DİSK) bağlı sendika olarak gösterildi. Savcı Cizre, Silopi, Nusaybin, Sur ve Dargeçit’te ilan edilen sokağa çıkma yasakları için basın metninde yer alan “abluka” kelimesini kullanan S.T. için “Sokağa çıkma yasaklarını abluka olarak değerlendirerek, teröristlere destek verdiği, bu yolla örgüt propagandası yaptığı” iddiasında bulundu. Savcı, S.T’nin İHD’nin sokağa çıkma yasakları sonuçlarına ilişkin 10 Aralık 2015’te açıkladığı raporda yer alan “Bugüne kadar 325 yurttaş yaşamını yitirdi, bu sayı sadece sivil ölümleri kapsamakta olup toplam sonuç ise daha korkunçtur” sözlerini alıntılamasını da suç saydı.

Savcı, S.T’nin kullandığı bu sözler için de “Çatışmalar esnasında vurulan terör örgütü mensuplarını ve yine onlara destek olduğu esnada vurulan kişileri sivil vatandaş göstermeye çalışarak örgüt propagandası yaptığı” iddiasında bulundu.

S.T’nin sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı yerleşim yerlerinde devletin uyguladığı orantısız şiddet nedeniyle halkın beslenme, su, elektrik ve sağlık hakkına ulaşma hakkının engellendiğine yönelik sözleri de “örgüt propagandası” sayıldı. S.T’nin sokağa çıkma yasakları süresince özel hareket polislerinin hastaneleri karargah olarak kullanması ve sağlık emekçilerine baskı yapmasını eleştirmesini de suç sayan savcı, S.T. için “Cenevre Sözleşmesini bahane ederek sağlık mıntıkalarına hiçbir silahlı gücün giremeyeceğini söyleyerek devletlerarası savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesini sanki farklı bir devlet ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti savaşıyormuş gibi bir algı yaratarak propaganda yaptığı” iddiasında bulundu. S.T’nin SES’in hazırladığı basın metnini okuyarak PKK’nin şiddet, cebir ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterdiğini savunan savcı, “Sağlık çalışanlarının can güvenliği adı altında örgüt propagandası yaptığı” ifadesini kullandı.

MESLEKTEN İHRACI DA İSTENİYOR

S.T. hakkında dava açılmasının ardından harekete geçen Silvan Kaymakamı Murat Kütük de, idari soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda hazırlanan raporun olumlu olmasına rağmen Kütük, S.T’yi devlet memurluğunda ihraç edilmesi talebiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk etti. Kurul, S.T’nin yapacağı savunmanın ardından kararını verecek. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Cem Bialetti grevi devam ediyor

SONRAKİ HABER

5 yıldır deprem yarası sarılmadı