Diyarbakır’da 1’inci Ekonomi Konferansı yapıldı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Şehir Tiyatrosu Cep Sineması’nda düzenlenen 1’inci Ekonomi Konferansı düzenlendi. Konferansa, Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı, DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Diyarbakır’daki kitle örgütü temsilcileri, ekonomi birimleri, esnaf ve kooperatifler katıldı. Yoğun ilginin gösterildiği konferansta, 2017 yılının ekonomi planlanması yapıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Fırat Anlı, önemli ve tarihi günler yaşadıklarını belirterek, böylesi günlerde kentin kendi ekonomisi üzerinde bir araya gelmesinin önemli olduğunu ifade etti. Azınlık olan halkların hep ötekileştirildiğine vurgu yapan Anlı, bunun temel nedenlerinden birinin de ekonomi olduğunu söyledi.

‘ÖZERKLİK YÜZYILLARCA YAŞANDI’

Anlı, Cumhuriyet öncesi Diyarbakır’da özerkliğin olduğunu belirterek, aşiret konfederasyonu tarzında örgütlemenin olduğunu kaydetti. Anlı, “Bizim özerklik dediğimiz kavramın yüzlerce yıl yaşandığını biliyoruz. Biz sihirli bir formül üretmedik, bir rüyayı paylaşmadık. Bunun tarihsel arka planını yaşatmaya çalıştık” dedi.

Diyarbakır’ın sanayileştiğini, ipek dokumacılığında ikinci büyük şehir olduğu bilgisini veren Anlı, şu anki ekonomi politikasının geride olmasının bilinçli bir nedenden kaynaklandığını ifade etti.

Belediye olarak ekonomiye ciddi önem verdiklerini yineleyen Anlı, yaptıkları çalışmaları şöyle aktardı: “Ekonomi Daire Başkanlığı’nı kurduk. Bu sayede yüzlerce insanımız ekonomik bağımsızlığını elde etti. Bu bir modeldir. Eski köylerimizde hem alt yapı hem de ekonomik alt yapıları oluşturduk.  Bismil ambarda 236 dönümlük bir alanı hizmete açtık. Silvan yolu üzerinde 300 dönümlük alanı Sur’dan göç eden ailelerimize kendi ekonomilerine katkı sunmaları için verdik. Kendi insanımızın kendi yaşamını sürdürmeleri için imkanlar sunmalıyız. Kulp ve Lice’de 14 bin menengiç ağacı aşılandı.”

SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

Konferansın sonuç bildirgesinde ise Bölge’deki ekonominin dengesiz dağılımına vurgu yapılarak, “demokratik komünal ekonomi” modelinin oluşturulacağı duyuruldu. Sonuç bildirgesini paylaşan Ekonomist Roj Yaşın şunları aktardı: “Zengin bir azınlık kentin tüm kaynaklarına sahip olurken geri kalan kesim yoksulluk ile mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Bu makasın kapatılması ve ekonominin toplumsallaşması ancak radikal demokrasinin geçerli olduğu demokratik komünal ekonomi modeliyle gerçekleşebilir. Bu nedenle Amed’te toplumsal ekonomiyi güçlendirmek için komün ve kooperatiflerin artırılması ve mevcut kooperatif ve birliklerin demokratikleştirilmesi ve halkımızın bu yapılara yönlendirilmesi gerekmektedir. Çatışmalı ortamların sebep olduğu zorla yerinden edilmiş, üretimden kopartılmış, mevsimlik göçe zorlanan insanların yeniden evlerine, köylerine dönebilecekleri koşulların sağlanabilmesi, köylerde ekonomin asıl sahiplerine/üreticiye kavuşturulması için tarıma dayalı komün ve kooperatif faaliyetleri arttırılmalıdır. Kentin ekonomi dinamiklerinin Demokratik Komünal Ekonomi anlayışıyla örgütlendirilmesi ve toplumda var olan dayanışmacı ruhun yeniden güçlendirilmesi, ‘ben’ yerine ‘biz’ duygusunun canlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle büyük tekellere karşı küçük esnaf ve üreticilerin buluşacağı, ortak üretimlerin yapıldığı yapılar oluşturulmalıdır. Savaşın yıktığı Sur ve Silvan ilçelerinin yeniden inşası ve üretimin geliştirilmesi için buraların pilot bölge olarak belirlenip, esnaf ve üreticilerin desteklenmesi gerekmektedir. Bugün yürüttüğümüz tartışmalar ileriye dönük çalışmalar için güçlü adımlardır.” (DİYARBAKIR)