15 Ekim 2016 13:25

Herhalde medyanın gündemi: Halk adına soru soruyorlardı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin düzenlediği “Herhalde medyanın gündemi” paneli, odanın konferans salonunda gerçekleşti. 

Paylaş

Panelde, OHAL KHK’ları ile kapatılan medya organları tartışılırken, kapatılan medya organları için halkın harekete geçerek haber alma hakkına sahip çıkması için çağrıda bulunuldu. Kapatılan medya organlarının gerçek gazetecilik yaparak halk adın soru sorduğuna dikkat çekilen panelde, medya patronlarının yıllardan bu yana iktidarlara sırtlarını dayadıkları ifade edildi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  “Herhalde medyanın gündemi” paneli düzenledi. Odanın konferans salonunda gerçekleşen panele gazeteciler Çiğdem Toker, Ayşenur Aslan, Özlem Akarsu Çelik ile KHK’ye dayanılarak kapatılan İMC TV parlamento muhabiri Nergis Demirkaya konuşmacı olarak katıldı. Panelde moderatörlük yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, panelde konuşmacı olarak sadece kadın gazetecilerin çağrılmasına atıfta bulunarak, “Kentler kadınlar için artık güvenli yer olmaktan çıktı ve yaşanamaz yerler haline geldi. Bu yüzden laik yaşam çok önemli. Bir ülkenin kadınları hakkı için direnmeye başlamazsa vay o ülkenin haline” dedi.

‘MUHALİF MEDYA’ YANLIŞ BİR KAVRAM

Cumhuriyet gazetesinden Çiğdem Toker, OHAL KHK’ları ile medya üzerindeki baskının daha da görünür hale geldiğine dikkat çekerek, “Medyanın yüzde 90’ları iktidarın kontrolündeyken, buna karşı gerçek gazetecilik yapanlar üzerindeki baskı daha da arttı. Aslında muhalif gazetecilik diye bir şey yoktur. Gerçek gazetecilik zaten hakkıyla yapılan gazetecilik soru soran gazeteciliktir. Gazeteciler iktidarda kimin olduğuna bakmaksızın sürekli halkı için soru sorarlar, itiraz edeler. Yandaş basın kavramı ortaya çıkınca muhalif medya diye bir kavram oluştu. Gazeteciler zaten doğası gereği muhaliftir. Bu kavram yanlış kullanılıyor” diye konuştu. 

İŞ KOŞTURAN PATRONLAR

Gazete Duvar muhabiri Özlem Akarsu Çelik, 2001 yılında eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettiği ama Meclis’e tekrar getirilerek, değiştirilen RTÜK yasasını hatırlattı. Gazeteci Çelik, o dönem Meclis açılışında konuşan eski Cumhurbaşkanı Sezer’in “Medya patronları kamu ihalelerine girerse bağımsız medyadan bahsedilemez” sözüne atıfta bulunarak, “Türkiye’de gazete çıkarmak zararlı bir iştir. Gazeteler aslında bayi satışlarından zarar ederler. Ancak medya patronları basın organlarını iş çevirmek için kullanıyorlar. Bu patronların sürekli bir yan faaliyetleri vardır” dedi. Koalisyon dönemleri medyanın da bugünden farklı olmadığını ancak çeşitli partiler sırtlarını dayadığını belirten Çelik, “Bu durum medyada çok seslilik gibi görünüyordu fakat öyle değildi. Bu gün tek seslilik var gibi görünmesinin nedeni tek partinin iktidarda olması ve medya patronlarının ona sırtını yaslamasıdır” diye dikkat çekti. Muhabirlerin hep hedef hale gelmesinin yanlış olduğunu ifade eden Çelik, “2007 yılında sonra sürekli gazetecilere tazminat davaları açılır oldu. 50 bin liralık bir tazminatı gazeteci nasıl ödesin. Bu yöntemle gazetecileri susturmaya çalışıyorlar” dedi.

GAZETECİLER ÇALIŞAMAZ HALE GETİRİLDİ

İMC TV Muhabiri Nergis Demirkaya ise KHK’larla onlarca basın organının kapatıldığını ve binlerce gazetecinin işsiz kaldığına vurgu yaparak, “30 yıllık gazetecilik yapmış ancak son 1 yılını kapatılan medya organlarında çalışmak zorunda kalan ve örgütle ilişkisi olmayan arkadaşlarımızın basın kartları iptal edildi. İkinci bir KHK yayınlanarak, benim çalıştığın televizyon da kapatıldı. Bir günlük genel yayın yönetmenliği yaptığı için insanlar tutuklandı” dedi. Basın kartı ellerinde alınan gazetecileri anımsatan Demirkaya, “Gazeteciler çalışamaz hale getirildi. Bu gazetecilerin başka kurumlarda da çalıştırılmaması için talimatlar verildiği duyumları geliyor” diye altını çizdi.  Halkın haber alma hakkına sahip çıkması gerektiğini belirten Demirkaya, “Halkın kapatılan medya organları sorununu kendi sorunu olarak görüp haber alma hakkına sahip çıkması gerekiyor. Bu sadece gazetecilerin sorunu değil” diye çağrıda bulundu.

‘DOĞRULARI BİR KADININ SÖYLEMESİNİ HAZMEDEMİYORLAR’

Halk TV’de Medya Mahallesi programını hazırlayan Ayşenur Asrlan da, medyadaki ve toplumdaki kadınların yaşadığı sorunlardan bahsederek, “Kadınlar olarak maalesef hem çoğuz hem de çok azız. Ne yazık ki sistem içerisinde o sistemin savunuculuğunu yapan ve patronları için çalışan kadın gazeteciler var” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in panelin moderatörü olan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’dan haz etmediklerini ifade eden Arslan, “ Çünkü bir kadının doğruları söylemesini hazım edemiyorlar. Bunu kadın haliyle yaptığı için ‘Sen kimsin kadın, otur oturduğun yere’ diyorlar. Kadınların bulunduğu yerlerde bulunmalarını istemiyorlar. Yaşam alanlarımız daralıyor, buna karşı hep beraber ses çıkarmak gerekir” diye vurguladı. (AnkaraEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Görevden alınması istenirken terfi ettirildi!

SONRAKİ HABER

Hafriyat kamyonlarıyla ilgili neden önlem alınmıyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...