09 Ekim 2016 15:51

Antep’te 10 Ekim anması Ali Deniz’in mezarı başında yapıldı

10 Ekim Ankara Katliamı'nın birinci yıl dönümünde, katliamda hayatını kaybedenler Ali Deniz Uzatmaz’ın mezarı başında anıldı.

Paylaş

10 Ekim Ankara Katliamı'nın birinci yıl dönümünde, katliamda hayatını kaybedenler Ali Deniz Uzatmaz’ın mezarı başında anıldı.

10 Ekim'de hayatını kaybeden Antep Emek Gençliği Yöneticisi Ali Deniz Uzatmaz’ın Narlı-Osmandede köyünde bulunan anıt mezarında düzenlenen anmada AKP’nin savaş politikaları eleştirilirken, “barış” talebi etrafında birleşmenin önemine dikkat çekildi.

Anmaya, Emek Gençliği’nden yoldaşları dışında HDP ve bileşenlerinin gençlik örgütleri de katıldı. Antep’ten ve Maraş’tan EMEP, CHP, ESP temsilcileri ile birlikte Eğitim Sen Maraş Şubesi, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Maraş, Narlı ve Pazarcık Şubeleri, PSAKD Maraş Şubesi temsilcilerinin de hazır bulunduğu anmada Uzatmaz'ın ailesi ve akrabaları da yer aldı.

‘MÜCADELE VAR YOLDAŞLAR’

Sunumunu Antep Emek Gençliği’nden Hazal Kar’ın yaptığı anma programında Kar, “Aydın Çubukçu geçtiğimiz 6 Mayıs’ın yıl dönümünde, şu an iktidar tarafından kapısı mühürlenmiş olup mallarına el konulan Hayatın Sesi Televizyonu’ndan izleyicilere, yere düşenleri meydanlara nasıl çağırdığımızı anlatıyordu. Kar, ‘Mücadele var yoldaşlar deriz ve onlar çıkar gelirler’ diyordu” diye başladığı konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Mayıs’ta çağırır gibi çağırdık. Mayıs’ta gelir gibi geldiler. Her Mayıs’ta, her Haziran’da, her Ekim’de yeniden gelecekler ve biz onları çağırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. ‘Mücadele var yoldaşlar’ diyeceğiz” sözleriyle bitirdi.

Ankara Katliamı ve tüm emek, demokrasi, özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşunun ardından, Antep Emek Gençliği yöneticileri Cengiz Bölükbaş ve Deniz Kar söz aldı. 10 Ekim’e gelinceye kadarki süreçle birlikte sonrasında devam eden savaş politikalarına değinen Bölükbaş ve Kar, “Ali Deniz ve Ankara’da hayatını kaybeden tüm arkadaşlarımızı anmak, onların barış için verdikleri mücadeleyi sürdürmektir bizim için” dedi.

‘HESABI SORULACAK’

Daha sonra katılımcı diğer kurumlar adına da konuşmalar yapıldı. CHP PM Üyesi Ali Öztunç, “Ankara Garı saldırısını yapanların kim olduğunu çok iyi biliyoruz” diye başladığı konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Gezi’de Ali İsmail’i, Abdullah Cömert’i katledenlerle Ankara saldırısını yapanlar aynı zihniyettir, aynı isimlerdir. Oturdukları iktidar koltuğunu bırakmamak için bu patlamalar yapıldı ve gencecik fidanlarımızı toprağa verdik. Er ya da geç bunların hesabı sorulacak."

Eğitim Sen Maraş Şube Başkanı İsmail Tekardıç da bir yıl önce hangi taleplerle Ankara’ya çağrı yaptıklarını hatırlattı ve “Eminim ki bu insanlar bir araya gelecekler ve onların iktidarlarının, zalimliklerini, bu katliamları yüzlerine vuracaktır. Yeter ki biz bu birlikteliğimizi devam ettirelim” dedi.

ESP PM Üyesi Münevver Tilkemur ve HDP Gençlik Meclisi adına Mustafa Sayınbatur söz alarak Suruç, Ankara ve Antep’te yaşanan katliamlarda hayatını kaybedenlerin hesabının sorulacağını vurguladı.

‘TÜM YOLDAŞLARA SÖZÜMÜZÜ YİNELEMEYE GELDİK’

Programda son olarak söz alan EMEP MYK Üyesi Mehmet Türkmen, yüzlerce insanın savaş politikalarının kurbanı olarak hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Türkmen, “Bugün de Ali Deniz’in mezarına yas tutmak, onun ardından ağlamak için gelmedik” dedi ve şu sözlerle devam etti: “Ona söz vermek için geldik. Öfkemizle, hıncımızla, onu bizden alan bu karanlık düzene karşı, bu savaş düzenine karşı, bu tek adam tek parti diktatörlüğü için bütün sesleri susturmak isteyen, bütün renkleri öldürmek isteyen, bütün karanlığı ve gericiliğiyle üzerimize çökmek isteyen bu iktidara, bu diktatörlüğe karşı sonuna kadar mücadele etmeye ant içmeye, Deniz’e ve tüm yoldaşlarımıza olan sözümüzü yinelemeye geldik.” (Antep/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

10 Ekim aileleri: Barış demeye devam edeceğiz

SONRAKİ HABER

HDP'den Şemdinli açıklaması: Kalıcı barış için adım atılmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...