Atıcı: İtirazla tutuklamayı yasal kılıfa uydurdular
Mersin Muhabirimiz Cemil Uğur’un savcılığın itirazı ile tutuklanmasına tepkiler sürüyor
Elif Ekin SALTIK
İstanbul
Mersin Muhabirimiz Cemil Uğur’un savcılığın itirazı ile tutuklanmasına tepkiler sürerken CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve Uğur’un Avukatı Tugay Bek tutuklamanın muhalif basına yönelik ısrarlı bir takip olduğunu dile getirdiler
‘BİZ BU GÖZDAĞLARINI 12 EYLÜL’DE DE GÖRDÜK’
Atıcı yaptığı değerlendirmede savcının Cemil’in serbest bırakılmasından dolayı bir üst mahkemeye itiraz etmesi ve yakalama kararının çıkarılmasıyla her şeyin yasal bir kılıfa uydurduğunu söyledi. Asıl amacın muhalifleri ayıklamak ve onları yok etmeye çalışmak olduğunu vurgulayan Atıcı, “Bir kulp bulması kolay, hukuk içerisinde kalarak hukuku katlediyorlar. Burada söylemeye çalıştıkları ‘Ya benim dediğimi yapıp benim dediğimi, düşüncemi yazacaksın ya da ben seni yok edeceğim. Evrensel gazetesine ve muhabirinize de yapılan bu. Göz dağı vermek istiyorlar, ama biz bu gözdağlarını 12 Eylül zamanındada çok gördük. Bunlar bize hafif kalır. Elbet bedeller ödeyeceğiz, fakat bizim bir yolumuz var ve bu yoldan dönmeyeceğiz” dedi.
‘SOMUT DELİL BULUNMUŞ DEĞİL’
Tugay Bek de Uğur’un tutuklanma gerekçesinin örgüt üyeliği ve örgüt propagandası yapmak olduğunu ancak Cemil’in bir haberi izlemeye gittiği sırada gözaltına alındığını ifade etti. Muhabirimizin 16 gün gözaltında tutulduktan sonra savcılık tarafından tutuklanma talebiyle savcılığa sevk edildiğini belirten Bek, Uğur’un savcılık tarafından şartlı olarak serbest bırakıldığını hatırlattı. Uğur’un düzenli biçimde imzalarını attığını aktaran Bek, “Cemil yine bu adli kontrol çerçevesinde adliyeye uğradığı esnada yakalama kararından haberdar oldu. Savcılığın itirazı üzerine sulh ceza hakimi yakalama kararı çıkartmış. Burada Cemil’in örgüt üyeliği ve örgüt propagandası yaptığına dair somut delil bulunmuş değil. Yani mesnetsiz bir suç isnadı oluşmuş durumda” dedi.
‘HÜKÜMETİN BASKISININ BİR YANSIMASI’
Bu durumun genel olarak özgür, muhalif basına yönelik hükümet baskısının bir yansıması olduğunu söyleyen Bek, “Özellikle kurunun yanında yaş da yanıyor denen durumun aslında tam öyle olmadığını, bizzat ve ısrarla takip; tutuklama hususunda savcılığın bir ısrarı olduğunu görüyoruz. Cemil’in durumuyla ilgili itirazda bulunduk ve bu itiraz da sulh ceza hakimi tarafından değerlendirilecek. Olayda hiçbir şekilde örgüt üyeliği ve örgüt propagandası oluşmadı; kaçma ya da delilleri karartma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, adli kontrol kararı için adliyeye uğradığı bir sırada karardan haberdar olduğu açık. Bizim yaptığımız itiraz da pazartesi, salı en geç çarşambaya kadar netleşecektir” diye konuştu.
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
