İdamlarının 40. yılında ‘Deniz olmak’

İlk olarak 2010 yılının 6 Mayıs’ını planlama çalışmaları esnasında tartıştık. “Çanakkale için 1000, Türkiye için 100 bin Evrensel” fikrini. Yapılabilir mi? Etkili olur mu? Şeklinde kaygılarımız ve tereddütlerimiz vardı. Kimimiz için 1000 gazete bir çılgınlıktı. Fakat bizleri cesaretlendiren, bu halkın Denizlere olan sevgisiydi. Bu hedefi gerçekleştirmek için yapmamız gereken planlarımızı yapmak, kendimizi bu çalışma içerisinde örgütlemek ve çevremizdekileri de bu etkinliğe dahil edebilmekti.
6 Mayıs 201= sabahı daha önce gazete dağıtımına çıkmamış, Denizleri bilmeyen, tanımayan arkadaşlarımızla partide buluştuk. Hep birlikte kahvaltı yaptık, gazetemizi okuduk, Denizlerle ilgili sohbet ettik ve koyulduk yollara. Ev ev, sokak sokak, önümüze gelen gelen herkese Denizleri, onların mücadelelerini anlattık.
Onların bizlere rehber olarak bıraktıkları; “Yaşasın Marksizmin ve Leninizmin yüce ideolojisi”, “Yaşasın işçiler, köylüler, kahrolsun emperyalizm”, “Yaşasın halkların kardeşliği” şeklindeki son sözlerini kitlelere ulaştırabileceğimiz en iyi araç Evrensel gazetesi, en etkili yol da onları, onların gazeteleriyle anmaktı. Sabahın erken saatlerinden akşama kadar devam eden bu etkinlik ve halkın “Denizlerin gazetesi”ne (Evrensel’e) gösterdikleri yoğun ilgi bu düşüncemizin doğru olduğunun en büyük kanıtıydı.
2011 yılında ise bir adım daha tecrübe ile planlamaya çalıştık. Bu kez gazete dağıtımımız 8 Mayıs tarihine denk gelmişti ve o gün anneler günüydü. Onlara olan sevgilerini, oğullarına, kızlarına Deniz adını koyarak gösteren bunca aile, bunca anne bu kez de karşılarında Evrensel’i, yani Denizleri, yani evlatlarını gördüklerindeyse sımsıkı sarıldılar Denizlerin gazetesine. Elbette 2011 yılı için de çağrımız aynıydı. Ve bu kez çağrımıza kulak veren illerde yaklaşık 18 bin Evrensel ile Denizler halkla buluşma fırsatı buldu.
Bu yıl bu etkinliğimizin 3. yılıydı. Önceki yıllara göre daha tecrübeliydik. Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü olarak yaptığımız toplantıda, bu yıl Denizlerin idamlarının 40. yılı sebebiyle iki etkinlik yapma kararı aldık. İlk etkinliğimiz 5 Mayıs akşamı kapalı bir yerde Denizleri anmaktı. Bununla ilgili bir komite oluşturduk. Komitedeki arkadaşlarımızın yönlendirmesiyle; hazırlık aşamasında stant açtık, etkinliğe çağrı yapan el ilanları dağıttık. 5 Mayıs akşamı Türkan Saylan Belediye Tesisleri Nikah Salonu’nda halkın yoğun katılımıyla; Emek Gençliği adına konuşmanın yapıldığı, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varlı’nın Denizler ve onların avukatları, ağabeyleri Halit Çelenk ile ilgili anlatımlarının olduğu, “Fırtınanın Çocukları” adlı belgeselin izlendiği etkinlik, şiirler ve müziklerle son buldu.
İkinci etkinliğimiz içinse; öncelikle 2010 yılında koyduğumuz hedefimize biraz daha yaklaşmak amacıyla ve sınırları zorlayabilir miyiz? Düşüncesi ile bu yıl 1000 gazetemize sembolik bir artış yaparak 1100 gazete yaptık.
Katılacak arkadaşlarımızın sayısına, mahallelerin konumuna göre 5 grup oluşturduk. Aynı gün Çanakkale Belediyesi ve Çanakkale Çevre Platformunun düzenlediği 2. Atikhisar Kır Şenliğine de bir arkadaşımızla 350 gazete gönderdik. Geriye kalan gazeteleri 5 eşit parçaya bölerek gruplara dağıttık. Katılan 22 kişiyi de bölge durumlarına ve yeni katılan arkadaşların yanında tecrübeli arkadaşların da olabileceği bir şekilde 4-5 ve 6 kişilik gruplara ayırdık. Gün sonunda partide buluştuğumuzda; başarılı bir dağıtım gerçekleştirdiğimizi, elimizde 1 tane bile gazetenin kalmadığını, tamamının dağıtıldığını gördük. Bizler 3 yıldır yaptığımız bu etkinliğin ne kadar önemli ve de etkili olduğunu,”Denizler öldü ama sizler bu mücadeleyi ilerleteceksiniz, bu ülkenin sizler gibi gençlere ihtiyaçları var” diyen halkımızda gördük.
Bu yıl dağıttığımız 1100 gazete, bizim önümüze günlük tirajın arttırılması ve bunun sürekliliğe ulaştırılması hedefini koymuş oldu.
Evet, bu yılda “Türkiye için 100 bin Evrensel” hedefimiz karşılık bulmadı. Fakat önümüzdeki yıllarda hedefimizin gerçekleşmesi için mücadelemize devam edecek ve ısrarcı olacağız. Bununla da kalmayıp yapılan/yapılacak olan bu çalışmanın bir adım ileriye taşınması ve kalıcı olmasını sağlamak için mücadelemize devam edeceğiz.
Denizler birer kıvılcımdı; izleri ve ışıltıları hala sürüyor!... Kıvılcımların doğasını, diyalektiğini kavrayamayanlar, zulmü ve karanlıkları parçalayan büyük yangınları asla anlayamazlar!...

*Çanakkale Emek Gençliği adına Ezgi Yavuz