04 Ekim 2016 00:28

Nihat Behram’dan zorbaya dur diyen yazılar

Nihat Behram'ın Özlemin Dili Olsa, Acının Ve Umudun Rengi, Kında Duran Onur Paslanır yapıtında sanat/edebiyat izlekleri ağırlık taşıyor.

Paylaş

Mustafa ASLAN

Nihat Behram yazdıkları ve yaşamıyla çelişmeyen ender kişiliklerden birisi olduğunu yaşamın ve edebiyatın her alanında kanıtlıyor. Edebiyatımıza kazandırdığı şiirler, çocuk kitapları ve romanların yanı sıra, daha önce çeşitli yayın organlarında yayımlanmış düşün yazılarından oluşan Everest Yayınları’nın okurlara sunduğu beş kitabıyla da dikkat çekiyor.

ŞAİR, DÜŞÜN VE EYLEM İNSANI

Nihat Behram edebiyatımızda şairliğinin yanı sıra eylem ve düşünce insanı olarak öne çıkan ender kişiliklerden birisi olarak kabul ediliyor. O, yaşanılanları sadece tribünlerde izleyen bir sanatçı olmadığını yaşamının her döneminde tartışmasız yaşamın içinde olduğunu gösterdiği görülüyor. Onlarca makalesinin yer aldığı  kitap sayısının beşi bulduğunu görüyoruz.
Nihat Behram’ın yazılarının yer aldığı beş yapıtın adı sırasıyla şöyle sıralanıyor: Özlemin Dili Olsa, Acının ve Umudun Rengi, Kında Duran Onur Paslanır, Tekzip (Hayatın da Bir Yargısı Var) ve Tutanak (Aptallığın Egemenliği).

YAZILARIN SEYİR DEFTERİ

Nihat Behram’ın yazılarının seyri ilk kitaplaştırdığı yazılarının  yer aldığı Özlemin Dili Olsa, Acının Ve Umudun Rengi, Kında Duran Onur Paslanır yapıtında sanat/edebiyat izlekleri ağırlık taşıyor. İlerleyen zamanlarda yayımlanan kitaplarda gericiliğe, ırkçılığa ABD emperyalizmine ve iş birlikçilerine karşı yazıların  ağırlık kazandığı görülüyor, her ne kadar onun siyasi yazıları edebiyat ve sanattan uzak olmasa da.
Özlemin Dili Olsa da yer alan yazıların yayımlanma tarihi 1998 olarak belirtiliyor. Yazının yayımlandığı tarihte ülkemiz çok iyi bir durumda olmasa da, bugünkü kadar bir çember içerisinde değildi. Bu açıdan edebiyat/sanat ağırlıklı yazılar içerisinde ülke ve dünya konularına değinilmiyor. Yıllar ilerledikçe ülkenin de emperyalist güçlerce kıskaca alınması ve gittikçe daralan bir çember içinde olması, ister istemez aydın sorumluluğunun gereği olarak ülke ve dünya sorunlarına ilişkin yazı kaleme almak zorunda kalıyor, Behram. Yazılarının toplu olarak son yayımlanan Tutanak (Aptallığın Egemenliği) ise 2004-2015 arası ülke ve dünyadaki gelişmelere koşut çevre sorunlarına ilişkin yazıları barındırıyor.
İlk şiirinin yayımlandığı 1967’den beri (Halkın Dostları, Militan son olarak da Sol)  yazdıklarını izleyenler Nihat Behram’ın militan bir şair olduğunu biliyor, diye düşünüyorum. Onu ülkemizin yaşadıkları yazmaya zorladı aslında, bu yazıları. Yazmasa olmazdı. Bir aydın sorumluluğu içerisinde kuşatma altındaki ülkesini ve insanını savunmak gerekiyor diye düşündü, bu yazıları kaleme alırken.

EMPERYALİZM VE İŞ BİRLİKÇİLERİ

Nihat Behram’ın yazılarının toplamında emperyalizm karşıtlığı ön plana çıkıyor. Özlemin Dili Olsa’dan sonra yayımlanan Acının ve Umudun Rengi’den itibaren yazılarının ağırlık noktasını emperyalizm karşıtlığı oluşturuyor. Örneğin,  Kında Duran Onur Paslanır’da Obama Karartması, Tekzip (Hayatın Bir Yargısı Var) adlı kitabında”Ilımlı İslam Yumurtasının “Uyumlu İslam” Civcivi…
Elbette onun bu karşıtlığı soyut kavramlardan oluşmuyor. Açıkça dünyanın zorbasının kim olduğu ve bunun iş birlikçilerini de veriyor. İş birlikçilerinin sonlarının nasıl olduğunu belirttiği Tutanak (Aptallığın Egemenliği) adlı yapıtında “Katil Başa Hırsız Leşe” adlı yazısında  Duvalier, Salazar, Franco, Mussolini…  sonunu oldukça güzel veriyor.
“Filipinler’de karı-koca kurdukları tiranlığı 20 yıl yöneten Marcos’lar, ülkelerini soyup İsviçre bankalarına onlarca uçak dolusu altın, dolar taşımadılar mı? On binlerce insanı acımasızca öldürmediler mi? Bir ABD köpeği olan katil, hırsız Marcos …” (Tutanak, s. 49)

SANAT/EDEBİYAT

Nihat Behram’ın ilk yayımlanan toplu yazılarının yer aldığı kitaplardan Özlemin Dili Olsa ve  Acının ve  Umudun Rengi adlı yapıtları edebiyat sanat izleği açısından ağırlık taşıyor. 
Özlemin Dili Olsa ile  Acının ve  Umudun Rengi adlı yapıtlarında da ülke ve dünya sorunlarına ilişkin yazılarının sayısının az olduğu görülüyor. Bu yazılanlar onun yazılarında sanat/edebiyat izleğini dışladığı anlamına gelmiyor. Her yapıtında sanatın değişik dallarıyla ilgili yazıların bulunduğu görülüyor. 
Özlemin Dili Olsa’nın beş bölümü  de edebiyat sanat yazılarıyla dolu. Her yazısı ayrı bir değer ve önem taşıyor, Behram’ın. Aydın ve sanatçı kavramının irdelendiği bu kitaptaki yazılarda sanat sorunları da gündeme getiriliyor. İnsani değerlerin irdelendiği Acının ve Umudun Rengi’nde Yılmaz Güney’le ilgili yazılarını sanat sorunlarını masaya yatırıyor.
Kında Duran Onur Paslanır’da şiire ilişkin yazılarının yanı sıra Metin Demirtaş için içten bir yazısı  ve Orhan Pamuk’la ilgili “Orhan Pamuk: Nobel’in Dinamit İmalatı Berdevam!” adlı yazılarını bu alanla ilgili örnek gösterebiliriz. Tekzip (Hayatın da Bir Yargısı Var) ve Tutanak (Aptallığın Egemenliği) adlı yapıtlarında sanatçı politika ilişkisi irdelenirken yazar ve şairlere halka karşı sorumlulukları anımsatılıyor.

ÇEVRE SORUNLARI

 Kında Duran Onur Paslanır adlı yapıtıyla çevre sorunlarına değinmeye başlıyor Nihat Behram. Aynı adlı yapıtında yer alan “‘Hes’ Diye Hırlayanı ‘Hös’ Diye Hoşlatmalı” adlı yazıyı görüyoruz. Yazarın çevre sorunlarına ilişkin yazılarının ağırlık kazandığı Tutanak (Aptallığın Egemenliği) olduğunu söyleyebiliriz. 
Çevre sorunlarına ilişkin kaleme alınan yazılarda ülkemizde türü yok edilen hayvanların yanı sıra, daha fazla para kazanmak için yok edilen doğanın savunusu bulunuyor. Savunuyu ülkesinin doğası için haklı bir mücadele yürüten insanların yanında yer alıyor ve çözüm konusunda görüşlerini paylaşıyor. 
Nihat Behram’ın doğa sorunlarına  küresel zorbanın dünyaya egemen olma hırslarından ve insandan soyutlayarak bakmıyor, tersine bir takım bağlantılar kuruyor insanın yaşadığı ortamla hayvanlar arasında.
“Doğadaki tüm canlıların üreme, soyunu sürdürme, hayatta kalma isteği; yavrusunu besleme, büyütme ve canı pahasına tehlikeden koruma özelliği, canlının “temel içgüdüsü” olsa da, canlılar aleminde sadece insanda görülen dinci cehalet açısından bir anlam taşımaz.”
Nihat Behram bugüne kadar yayımlanan beş kitabında yer alan yazılarında küresel zorbaya ve iş birlikçilerine karşı sanattan siyasete ve çevre sorunlarına karşı bir karşı koyuş sergiliyor. Ülkemizin nereden gelip nereye gittiğinin de bir göstergesi niteliğini taşıyor, bu kitaplar.

ÖNCEKİ HABER

Sabahattin Ali Stockholm’de anıldı

SONRAKİ HABER

BM Eski Şefi Kompass: BM sivillere zarar vermesin yeter

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa