'Ölümleri sıfıra indirme imkanı var'
İSİG Meclisinin düzenlediği İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Forumu dün İstanbul Tabip Odası’nda gerçekleştirildi. İ
İş Başmüfettişi Şeref Özcan, “Elimizdeki verilere göre senede ortalama 100 işçi alçak gerilime kapılarak hayatını kaybediyor. Yaptığımız kaba bir hesaba göre 300 milyon dolar civarında bir parayı bu işe ayırsak bu ölümleri neredeyse sıfıra indirme imkanımız var” dedi.
Çok sayıda kurum temsilcisinin katıldığı forumda sunum yapan İş Başmüfettişi Şeref Özcan, “İşçi sağlığı iş güvenliği sosyal ortamdan ayrı bir yapı değil” dedi. Özcan, ülkedeki sosyal ortamı şöyle özetledi: “Taşeronluk denilen bir olgu var. Sınırsız ve yasaya aykırı olarak uygulanıyor. Yargı kararının sonucu olmuyor. Esnek çalışmanın bütün türleri var. Kiralık işçilikte akıl almaz bir artış beklemek lazım. Bireysel emeklilik sistemi diye işçilerden düzenli kesintiler yapılıyor. Kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı yağmalanıyor, gelir vergisi alınsın deniyor. Tüm bunlar ve daha fazlası yetmiyor bir de OHAL denilen bir şey çıktı. Televizyon ve radyolarımız kapatıldı. Sesimiz de çıkmasın isteniyor. İşverenler assın, kessin, istediği gibi aç bıraksın, işimizi elimizden alsın ama ses çıkarmayalım. Böyle bir sisteme geldik.”
Her uygulamanın ucuz işçilik için yapıldığını ifade eden Özcan, tüm bunların iş cinayetleri için kaçınılmaz bir ortam yarattığına dikkat çekti. Özcan şu örneği verdi: “Senede ortalama 100 işçi alçak gerilime kapılarak hayatını kaybediyor. Kaba bir hesap yapmıştık. Aslında biz 300 milyon dolar civarında bir parayı bu işe ayırsak bu ölümleri neredeyse sıfıra indirme imkanımız var. Peki 2017 için ayırdığımız böyle bir kaynak var mı? Yok. Demek ki ilerleyen yıllarda da 100 işçimizi kaybedeceğiz.” Bu alanda düzelme olması için ellerinde hiçbir somut verinin belirten Özcan, “Mücadele edilirse burada bir iyileşme sağlarız” dedi.
BİRLİK ÇAĞRISI
Özcan’ın ardından söz alan eski Milletvekili ve Emek Partisi MYK Üyesi Levent Tüzel, OHAL uygulamalarına dikkat çekti. Tüzel, “Bir araya gelmemiz gerekiyor. Basınımızın birkaç gündür yaşadığı ortada. İşçi sınıfımızın ekmeği her gün daha çok küçülüyor. Hayatı tehlikeye atılıyor. O gücü ayağa kaldıracak bir çalışma gerekiyor. İş cinayetleri burada çok önemli bir halka. Tek çıkış yolu var bu sürece karşı sınıfın birliğini sağlamak” dedi.
‘SESİMİZİ DUYURACAK KANAL BULAMAYACAĞIZ’
“OHAL döneminde biz eskisi gibi rahat çalışma yapabilecek miyiz? Bu süreçte İSİG mücadelesini nasıl yürüteceğiz?” diyerek sözlerine başlayan Emre Gürcanlı konuşmasında kapatılan televizyon ve radyolara dikkat çekti: “Geçen pazartesi günü Hayatın Sesi televizyonunda Karşı Pencere programına katıldım. Çarşamba günü Hayatın Sesi televizyonu kapatıldı. imc TV kapatıldı. Pek çok internet sitesi kapatıldı. Öyle bir noktaya gidiyoruz ki gerçekten sesimizi duyuracak kanal bulamayacağız.” (İstanbul/EVRENSEL)
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
