02 Ekim 2016 08:36

Köşe yazarlarından TV ve radyoların kapatılmasına tepki 

Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu, Cumhuriyet'ten Aydın Engin, Hürriyet'ten Ahmet Hakan medya karartmasına tepki gösterdi.

Paylaş

Başbakanlık talimatıyla 12 televizyon kanalı ve 11 radyonun yayınının durdurulması kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.

Milliyet Yazarı Gökçer Tahincioğlu, “FETÖ’nün bilgi notlarından bugüne” başlıklı köşe yazısında TV kanalları ve radyoların kapatılmasına yer verdi.

Tahincioğlu’nun köşesinden bir kısım şöyle: 
“Birçok televizyonun yayını eş zamanlı olarak kesildi, internetten yayın imkânları da ellerinden alındı. Birçoğuna tebligat bile yapılmadı. Yapılanlar da bir şey anlamadı.
RTÜK’ten gönderilen tebligatta, OHAL döneminde çıkartılan KHK’ya atıf yapılıyor, oluşturulan komisyonun 27 Eylül’de bir karar verdiği belirtiliyordu.
Şöyle diyor tebligatta: “Yazımız ekindeki listede yer alan kuruluşların milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle kapatılmasına karar verilmiştir. Buna göre ek listede yer alan kuruluşların karasal, uydu ve kablo veya varsa internet ortamındaki yayın faaliyetlerine son verilerek, 668 sayılı KHK uyarınca işlem yapılması hususunda gereğinin yapılması...” 
Mesela çizgi filmleri Kürtçe yayınlayan Zarok TV’nin iltisakı ya da irtibatı nedir
belli değil. Misal İMC ya da Hayat TV’deki hangi programdaki hangi ifadenin bu sonucu doğurduğu belli değil. Diyelim ki böyle bir bağlantıya, propagandaya yol açacak program ya da kişi söz konusu, neden suçun şahsiliği değil de kurumun kapatılmasına karar verildiği belli değil. YÖN Radyo’daki türkülerin nasıl bu sonucu doğurduğu belli değil. 23 kanal var listede, sorular da uzayıp gidiyor. FETÖ’nün yürüttüğü soruşturmalarla, o yapıyla dün de bugün de mücadele eden, evet muhalif kimlikleri olan kanallarla o yapının kanallarının nasıl aynı kefeye konulduğunu anlamak mümkün değil. Bütün bu soruların yanıtlarının da ortaya konulması gerekiyor. Tüm bu soyut ifadelerin, “terörle topyekûn mücadeleyle” nasıl bir ilgisinin olduğunun da. Ve bütün bunları rayına oturtmak da güç değil. Hâlâ başka bir yarını inşa etmeye kararlı birileri varsa.”

AHMET HAKAN: KAPATILAMAZ

Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan da, “Fabrika ayarlarına dön ki şifa bulasın” başlıklı yazısında TV ve radyoların kapatılmasına değindi. Hakan yazısında şu ifadeleri kullandı: “Türküler yayınlamakla bilinen YÖN FM, HDP’ye yakın İMC TV, Muhalif kimlikli HAYATIN SESİ TV, Kürtçe çocuk ve masal kanalı ZAROK TV, Olağanüstü hal diyerek, Kanun Hükmünde Kararname diyerek, FETÖ diyerek KAPATILAMAZ!”

AYDIN ENGİN: SİZ Kİ BÜTÜN GÜZELLİKLERE DÜŞMANSINIZ

Cumhuriyet gazetesinden Aydın Engin de konuyu gündeme taşıyan bir başka isim oldu.

Engin, 'Siz ki bütün güzelliklere düşmansınız' başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Cumhuriyet: Ne güzel bir gazete adıdır. Bey yok, sultan yok, padişah yok, saray yok, külliye yok, tek adam yok, bir avuç adam da yok. Cumhur var. Sadece cumhur var. Yani halk, yani yurttaş. Neyin, ne ve nasıl olması gerektiğine cumhur karar veriyor ve buna Cumhuriyet deniyor. 
Evrensel: Ne güzel bir gazete adıdır. Rengi, ırkı, inancı, etnik kökeni, tarihi, coğrafyası ne olursa olsun hepsini ve herkesi kapsayan; her türlü ayrımcılığı reddettiğini adıyla ilan eden bir gazete adı. İnsanı insan olarak kavrayan ve yücelten bir dünya görüşünün dile gelmişi... 
Birgün: Ne güzel bir gazete adıdır. En zorlu günlerde, dönemlerde bile umudu yitirmeyen, inanla, inançla “Bir gün mutlaka” diyebilen, sinmeyen, susmayan, boyun eğmeyen, diz çökmeyen, umudunu asla yitirmeyen bir sesin ve bilincin gazeteye ad olmuşu... 
İMC: Ne güzel bir televizyon adıdır. Okuyun o harfleri. Züppeleşip “ay em si” diye okuyanlara omuz silkip ilkokulda öğrendiğiniz gibi okuyun: İ me ce!.. Bir işi, bir ödevi çıkar gözetmeden, ortaklaşa kotarmanın tadını duya duya; el ele tutuşup omuz omuza vermenin güvenini de, onurunu da, kıvancını da anlatır. 
Hayat: Ne güzel bir televizyon adıdır... Adını Nâzım’dan almış gibi: Aslolan hayattır... Yıllardır haberiyle, müziğiyle, yorumuyla, konuğuyla hayatı yansıtacağını adıyla ilan etmiş ve buna yayında olduğu sürece inatla uymuş. Hayatı kendi doğrularından ibaret bir cendereye tıkıştıranlara inat, hayatı bütün renkleriyle kucaklamaya çabalamış..." (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

‘Kapatma kararlarına karşı dayanışmaya çağırıyoruz’

SONRAKİ HABER

Almanya’daki kadın işçilerden Hayatın Sesi ile dayanışma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...