01 Ekim 2016 00:51

Ceplerini doldurmak için bizi kovuyorlar

Kanser vakalarıyla gündeme gelen Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde vatandaşlar bu kez de evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Paylaş

Ebru YİĞİT
Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

Yıllardır halk sağlığını tehdit eden denetimsiz ve kontrolsüz sanayileşme ile özellikle kanser vakalarıyla gündeme gelen Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde vatandaşlar bu kez de evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Dilovası Fatih Mahallesi halkı, 40-50 yıldır yaşadıkları evlerinin Karayolları Genel Müdürlüğünün yaptığı son ölçümle kara yolları sınırları içerisinde olduğunu öğrendi. Konuyla ilgili görüştüğümüz vatandaşlar “Önce sağlığımızı şimdi evlerimizi bizden alıyorlar. Yaşam hakkımızı elimizden alıyorlar” diyerek tepki gösterdi. Mahalle halkı plan değişikliğinin Yılport AŞ’nin çıkarları doğrultusunda yapıldığını da söyleyerek “Yılport için bizi evimizden ediyorlar” dedi.

‘YILPORT’A PEŞKEŞ ÇEKİLECEK’

Fatih Mahallesi’nde evi yeni haritada görünmeyenlerden Dilovası Yeşil Alanı Koruma Derneği Başkanı Ahmet Cebeci, bu durumu milli emlakin 2B arazilerinin ölçümü sırasında öğrendiklerini dile getirerek arazinin Yılport Konteyner Terminali ve Liman İşletmeleri AŞ’nin yararına kullanılmak üzere değiştirildiğini söyledi. Cebeci, “2009 yılından sonra Yılport ormanlık alanın yarısını alarak konteyner limanı yapmak istiyor. Buradan aldıkları araziye de deniz dolgusu yaparak yer edinmeye çalışıyorlar. Belediyeler hazırladıkları evrakta koordinatları kaydırıyor biz 40-50 yıldır burada yaşıyoruz neresi orman neresi otoyol biliyoruz. Yaptıkları koordinat belirlemede sınırları değiştirdiler. Koordinatları 14 metre kaydırarak benim de evim dahil olmak üzere 15 evi koordinatlarda yok saymışlar. Bu durum yalnızca bizim mahallemizde var çünkü Yılport burayı kendisine ait bir alan yapmak istiyor ve mesafeyi de buna göre ayarlayarak bizi 40 yıldır yaşadığımız evlerden çıkartmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.

Durumu 2B arazi ölçümü sonrası tapu başvurusunda öğrendiklerini aktaran Cebeci, “Karayollarına da ölçümün yanlış olduğuna dair yazı yazdık fakat karayolları gelip yeniden ölçüm yaparak evlerimizi otoyol içinde gösterdi. Biz biliyoruz ki bu evler Yılport’a peşkeş çekilecek” diye konuştu.

Yetkililere de seslenen Cebeci, “15 Temmuz’da vatandaşa ne kadar değer verdiklerini ilan eden Cumhurbaşkanına, Başbakana sesleniyorum; Haklarımızı geri vermelerini ve kazanılmış davaların kararlarının geçerli sayılmasını istiyoruz” dedi. 

Mahallelilerden Abdullah Uçar, kendileri burada yaşarken kimyasal tankların getirildiğini ve kanser olaylarının arttığını belirtti. Mağdur olmaya devam ettiklerini aktaran Uçar, “1975 yılında evimi buraya yaptım karayolları bana ‘Evini yukarıya çekmen gerek’ dedi ben evimi yukarıya yaptım. Şimdi de gelmişler ‘12 metre daha geride olmanız gerekiyor’ diyorlar. Bu bize sanayicilerin oynadığı bir oyun. Belediye ile sanayi anlaşıyor bizler mağdur oluyoruz. Biz burada yaşıyorken kimyasal tankları getirdiler bizi kanser ettiler şimdi de eviniz karayolları içinde diyerek bizi buradan kovmak istiyorlar belli ki buralardan bizleri kovup kendi ceplerini doldurmak istiyorlar” şeklinde konuştu.

‘MUHTAR OLARAK BENİM DE HABERİM YOK’

Fatih Mahallesi Muhtarı Abdullah Cebeci ise yapılan ve değiştirilen ölçümlerden kendisinin de haberdar edilmediğini belirtti. Her şeyin 2B arazilerinin ölçümünü yaptırmak için kadastroya verdikleri dilekçe ile ortaya çıktığını aktaran Muhtar Cebeci, “1980 yılında Karayollarının çekmiş olduğu bir sınır teli var ve 2009 yılında imar çalışması ile birlikte 12 ile 14 metre arasında sınır ihlali yaptılar. Ben muhtar olarak mahallemin 2b arazilerini ölçmek için Kadastro Müdürlüğüne dilekçe verdim. Ölçüm yapıldı, bizi çağırdılar bilirkişiler bana ‘Burada bir sıkıntı var’ dedi. 15 tane evin karayolları sınırlarını işgal ettiğini söyledi. Ben de buna istinaden dilekçe yazdım ve keşif yapılmasını istedim. Keşif için gelince aynı güzergahı alıp sınırları değiştiremeyiz diyerek 15 tane evin karayolları sınırları içerisinde olduğunu onaylayıp gittiler. Bu 15 hanede 300 kişilik insanın mağduriyeti demektir. Devlet büyüklerinin bizi mağdur etmemesini istiyoruz. Bu ölçümler olmadan önce muhtarlık olarak bizim de vatandaşlar gibi hiçbir bilgimiz yok. Biz vergilerimizi veren insanlarız belli ki bizi bu evlerden çıkarmak istiyorlar. Biz de evlerimizden çıkmak istemediğimizi bir kez daha söyleyerek devlet büyüklerinden yardım bekliyoruz” dedi. 

‘EVLERİMİZİ GASBEDİYORLAR’

1987 yılından bu yana Fatih Mahallesi’nde yaşayan Yılmaz Kuzu, karayollarının evlerini gasbettiğini söyleyerek, “Mahallemiz gasbedilmiştir. Sınırın 15 metre içeri alınması demek ‘Sizin burada evleriniz yok’ anlamına geliyor. Peki, biz vergilerimizi verirken neden kimse bize ‘Bu evler kara yolu sınırında vergi vermeyin’ demedi? Apaçık ortada ki bizi sindirerek evlerimizi gasbediyorlar. Devlet, sanayici, yerel yönetimler el ele vererek bizi mağdur ediyorlar. Tapu aşamasında geldiğimiz noktada evlerimizin görünmediğini söylüyorlar. Benim 420 metrekare alan üzerinde yerleşmişimin 220 metrekaresini karayolları kendi içinde gösteriyor. Ben vergi verirken 420 metrekarelik alanın parasını vermişim. 30 yıl sonra ne değişti de bizim sınırlarımızı değiştirdiler anlamıyorum. Sanayiciye her yeri peşkeş çekiyorlar, bizim yaşam hakkımız, mülkiyet hakkımız elimizden alınıyor” dedi. 

25 yıldır Fatih Mahallesi’nde aynı evde yaşayan Emine Aydın da, “Bir öğrendik ki evimiz karayolları sınırları içindeymiş. Ben şok geçirdim bize bu evden çıkıp gidin derlerse nereye gideceğiz. Gidecek bir yerimiz yok, evlerimizi bizden almasınlar” diye konuştu

ÖNCEKİ HABER

Meme kanserinin 5 belirtisine dikkat! Genetik test kimlere yapılmalı?

SONRAKİ HABER

Bu listeyi yoksul aileler nasıl karşılasın?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa