30 Eylül 2016 00:50

Böke: Yaşam iklimi olmadan, yatırım iklimi olmaz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Moodys'in Türkiye hakkındaki not indirimine ilişkin iktidarın değerlendirmelerini eleştirdi.

Paylaş

Sultan ÖZER
Tamer Arda ERŞİN
Ankara

CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Moodys'in Türkiye hakkındaki not indirimine ilişkin iktidarın değerlendirmelerini eleştirdi. Türkiye ekonomisinin düzelmesi için üretime dayalı istihdam yaratan bir ekonomik model yanında demokratikleşme olması gerektiğini belirten Böke, “Yaşam iklimi olmadan, yatırım iklimi olmaz” dedi.

CHP Genel Merkezi'nde bir grup ekonomi muhabiri ile sohbet toplantısında bir araya gelen CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, hükümet yetkililerinin 'Moodys kararı siyasi' söylemlerine tepki gösterdi. Moodys'in 'küresel sermayeyi gözeten bir sermaye kuruluşu” olduğunu ifade eden Böke,  kendi öngörülerini paylaştığını bu nedenle de kararın siyasi olmasının da doğal olduğunu söyledi. Moodys'in Türkiye'nin iç ve dış siyasetini okuyarak kararlarını verdiğini ve gelen kararların içinde siyasi kaygıların da olabileceğini belirten Böke, iktidar kararın siyasi olup olmadığını tartışmak yerine ne için böyle bir karar vermiş ona bakması ve önlem alması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin dış finansmana bağlılığının değişmediğini belirten Böke, “Türkiye ekonomisi Moodys'in iki dudağından çıkacak karara bağlı. Bu düzeni niye değiştirmiyo6r iktidar?” diye sordu.

'SOMUT GERÇEKLİĞİ İNKAR EDİYORLAR'

Böke, Türkiye'nin büyüme rakamlarının 2013 sonrası düştüğünü hatırlatarak, “Moodys'in 2013' te Türkiye hakkında not artırmadan önceki 3 yılda Türkiye büyümesi ortalama yüzde 6,7' ydi. 2013 sonrası Türkiye ortalama büyümesi yüzde 3,7. Moodys 'bak büyüme düşmüş. Yatırım yapılabilir büyüme faaliyeti olarak gördüğüm büyümede düşüş var. Bundan endişeliyim' dediğinde 'sen siyasi karar veriyorsun' demek, somut gerçekliği inkar etmek anlamına gelir” dedi. İktidarın şikayet etmek yerine önlem alması gerektiğini belirten Böke, aksi halde yüzde 3 büyümenin bile yakalanamayacağını söyledi.

VATANDAŞIN YÜZDE 68'İ BORÇLU

Vatandaşın yüzde 68'inin ya kredi kartı yada ihtiyaç kredisi borcunun olduğunu, 6 milyon işsizin bulunduğunu, 2011'den beri özel sektör yatırımlarının yapılmadığını, en zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde yirmi arasındaki makasın yüzde 8'ler düzeyinde olduğunu kaydeden Böke, bu sorunları çözmek yerine, Türkiye'yi paket yığını yapan bir iktidarın olduğunu ifade etti.

İktidarın üretimden mi, rantiyeden mi yana bir ekonomi tercihini yapmak zorunda olduğunu belirten Böke, AKP'nin sıcak para akışına, tüketime dayalı ekonomiden yana olduğunu söyledi.

CHP'NİN ÇÖZÜM PAKETİ

CHP olarak altı maddelik bir çözüm paketi hazırladıklarını, olmazsa olmaz önkoşulun hukuk olduğunu belirten Böke, bağımsız kurumlara 'liyakat temelli atama', adeta yamalı bohçaya dönüştürülen Kamu İhale Kanununda kuralsızlığa son verilerek, AB normları düzeyinde yeniden yapılması gerektiğini de söyledi. Böke, “Kamu İhale Kanunuyla inşaat zengini yaratmak yerine sanayi politikası inşa eden bir yaklaşım lazım” dedi. Vergi reformuna da vurgu yapan Sayek, ayrıca anayasal kurum olduğu halde 2009 yılından beri toplanmayan Ekonomik Sosyal Konsey'in toplanması, her mahallede ücretsiz kreşleri de içeren, laik, rasyonel bir eğitim reformunun da ihtiyaç olduğunu ifade etti.

“Şeffaf ve katılımcı bir mali politika” öneren Böke, 2017 bütçesinin temelini oluşturacak Orta Vadeli Program çalışmalarına muhalefetin etkin katılımını sağlayacak bir sürecin de işletilmesini istedi. Denetime de dikkat  çeken Böke,  “Meclis'te Kesin Hesap Komisyonu kurularak, komisyon başkanlığını ana muhalefet partisi yapmalıdır” dedi.

KREDİ KARTINA TAKSİT ve SAAT DEĞİŞİKLİĞİ

Kredi kartlarına taksit sayılarının arttırılmasını da eleştiren Böke, “Tüketimi yeniden canlandırmak çare değil. Sorun tüketim değil. Dar gelirlilerin büyük borç yükü var. Bu, AKP'nin ekonomik modelinden kaynaklı. Borçlanmadan, tüketilebilir gelirin olması çaredir. AKP bu yaptığıyla yeni borç yaratmak için borçları öteledi” diye konuştu. Yaz saati uygulamasına da değinen Böke, “Türkiye'yi her açıdan Avrupa Birliği'nden (AB) uzaklaştıran bir şey oldu. Genel bir AB'den uzaklaşma politikasının bir parçası. 1 saat fark akademik çalışmalarda AB ile ticaretin yüzde 7- 12 arasında azaldığını gösteriyor. Bizim en büyük ticaret ortaklarımız AB ve ABD'de bizim onlardan uzaklaşmamız ticaret kompozisyonumuzu değiştireceğimiz anlamına geliyor. Bu karar ekonomik olarak anlaşılır değil” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Toprak: OHAL saldırılarına birlikte karşı duralım

SONRAKİ HABER

Kristal-İş'te ihraç oylaması yarın yapılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...