28 Eylül 2016 13:21

İlhan Çomak davasında sona gelindi 

AİHM'in hakkındaki hükmü bozarak yeniden yargılama kararı vermesine rağmen 22 yıldır tutuklu yargılanan İlhan Çomak’ın duruşması 5 Ekim’e ertelendi. 

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

 
1994 yılında İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nde okurken 21 yaşında 'Örgüt adına orman yakma' ve 'Bölücü faaliyette bulunma' iddiasıyla tutuklanan ve 22 yıldır cezaevinde tutulan İlhan Çomak davası yeniden yargılama hakkı kapsamında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.  Duruşmaya katılmayan Çomak’ın son sözü sorulmaksızın kararını açıklayacak olan mahkeme heyetini protesto eden avukatlar ve seyirciler duruşma salonunu sloganlarla terk etti. Slogan atanlar hakkında tutanak tutturan heyet, salonda müdafi kalmamasını gerekçe göstererek 5 Ekim’e ertelediği duruşmada İstanbul Barosu Başkanlığı’na yazı yazılarak İlhan Çomak’a avukat tayin edilmesini istedi.

ÇOMAK DURUŞMAYA KATILMADI

22 yıldır tutuklu yargılanan İlhan Çomak, duruşmaya katılmadı. İzmir Buca Kırıklar 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Çomak, duruşmaya SEGBİS'le katılmayı da reddetti. Duruşmayı Çomak'ın ailesi ve avukatlarının yanı sıra HDP Milletvekili Pervin Buldan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş ve Sanatçı Ferhat Tunç, Pınar Aydınlar ve insan hakları savunucuları izledi.

'İLHAN'I YARGILAYAN HAKİM VE SAVCILARIN ÇOĞU TUTUKLU'

Celse öncesi Çomak ile görüştüğünü belirten avukat Fırat Aydınkaya, Çomak'ın SEGBİS'le savunma yapacağını söylemesine rağmen katılmamasının kendileri tarafından beklenmediğini söyledi.  Müvekkil olmadan esasa ilişkin savunma yapılamayacağını ifade eden Aydınkaya, esasa ilişkin savunma için süre talep etti. 

15 Temmuz darbe girişiminin ardından heyet başkanının değiştiğini hatırlatan Aydınkaya, "İlhan'ı yargılayan hakim ve savcıların çoğu darbe sonrası tutuklandıysa bunu kabul edemeyiz. Neredeyse yeniden yargılamanın yeniden yargılamasını istemek durumundayız" dedi. Aydınkaya, heyetten ihraç edilen hakimin dosyada imzasının bulunduğu evrakların yeniden incelenmesini ve dosyadan çıkarılmasını, söz konusu hakimin bulunduğu celselerdeki taleplerin yeniden gözden geçirilmesini, Çomak'ın dosyasını hazırlayan dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Başkanı Reşat Altay'ın tekrar dinlenmesini talep etti. Çomak aleyhine Bingöl'de düzenlenen evrakların geçerli olamayacağını düşündüklerini ifade eden Aydınkaya, "Jandarma Genel Komutanlığına ve Bakanlar kuruluma tekrardan yazı yazılmasını, İlhan'ın Askeri hakim tarafından yapılan sorgunun delil olamayacağını düşünüyor ve dosyadan çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.  

'DURUŞMA İÇİN İZMİR'DEN İSTANBUL'A GETİRİLMESİ İŞKENCE'

Avukat Several Ballıkaya Çomak'ın geçen celse dinlenen Ümit Karabay ve Yüksel Ateşoğlu'nun işkence yaptığını teşhir ettiğini ve mahkemenin bu durum hakkında işlem yapılmasını talep etti. Ballıkaya, Çomak'ın İstanbul'da görülen duruşma için İzmir'den getirilmesinin işkenceye dönüştüğünü söyleyerek duruşmaya katılmadığını kaydetti. 
Avukat Hüseyin Boğatekin ise Çomak'ın beraat edilmesini, ancak beraat verilmediği taktirde de infazın durdurulup tahliye kararı verilmesini talep ettiklerini söyledi. 

AVUKAT VE SEYİRCİLER SALONU TERK ETTİ

Heyetin ara kararında tüm taleplerin reddine hükmetmesinin ardından mahkeme başkanı esasa ilişkin savunmaya geçilmesini istedi. Çomak'ın avukatı Aydınkaya ise, "Ben esasa ilişkin savunma yapmayacağım. Müvekkilimin olmadığı bir yerde savunma yapmanın da anlamı yok. Savunmasının öznesi İlhan Çomak çünkü" diye konuştu. Bu sırada Çomak'ı bir kez daha SEGBİS yöntemiyle duruşma salonuna bağlamaya çalıştılar. Çağrıya yanıt veren infaz memuru, "Çıkmak istemiyor. 'Ben mahkemeye çıkmak istemiyorum. Zorla götürecekseniz gelirim' diyince getirmedim. Zorla getirme başka bir şey" dedi. Avukat Ballıkaya da, "Biz yıllardır boşuna nefes tüketmişiz. Zaten sizin vereceğiniz karar belli. Müvekkile savunma hakkı vermeyecekseniz buyrun böyle bitirin" dedi. Avukatları ve salonda bulunan seyirciler, Çomak'ın son sözü dinlenmeksizin davanın karara bağlanmasına tepki göstererek salonu alkışlarla terkettiler. Mahkeme başkanı, "Direne direne kazanacağız" diye slogan atan seyirci ve avukatların tespit edilerek haklarında işlem yapılması amacıyla tutanak tuttu.
 

ÖNCEKİ HABER

Dayanışma Akademisi kuruluşunu ilan etti

SONRAKİ HABER

12 Eylül’de Mamak’taki işkence ve ölümlere zaman aşımı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...