25 Eylül 2016 11:23

Tanrıkulu gözaltında kayıpları Meclis gündemine getirdi

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın cevaplandırması talebiyle gözaltında kayıplarla ilgili soru önergesi verdi.

Paylaş

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’a, “2002-2016 yılları arasında yıllar bazında Türkiye'de gözaltında kaybedilenler ile ilgili olarak AİHM'e kaç başvuru yapılmıştır? Yapılan bu başvurular nasıl sonuçlanmıştır?” sorularını sordu.

CHP’li Tanrıkulu önergesinde, 90’lı yıllarda gözaltına alınan öğretmen Hasan Ocak’ın ölüm nedeninin tel veya iple boğulma olsa da, yüzünün tanınmaması için parçalandığı, vücudunun her yerinde işkence izlerinin fotoğraflandığı ve otopsi raporunun da Hasan Ocak'ın boğularak öldürüldüğünü ortaya koyduğunu ifade ederek,  “Hasan Ocak'ın gözaltına alınmasının ardından ailesi  haber alamayınca, arkadaşları, insan hakları savunucuları Türkiye'de ve Avrupa'da ‘Hasan Ocak nerede?’ sorusunun yanıtını açlık grevleri dahil her yola başvurarak aramışlar, yetkililer 58 gün boyunca ‘bizde yok’ yanıtını vermiş, ailesi, Hasan Ocak'ın cansız bedeninin, İstanbul Beykoz ormanlarında bulunup kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü öğrenmiştir” dedi.

CHP’li Tanrıkulu, Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti:

* 2002-2016 yılları arasında yıllar bazında Türkiye'de gözaltında kaybedilenler ile ilgili olarak AİHM'e kaç başvuru yapılmıştır? Yapılan bu başvurular nasıl sonuçlanmıştır?

* 2002-2016 yılları arasında yıllar bazında AİHM kararları neticesinde kaç kayıp yakınına toplam ne kadar tazminat ödenmiştir?

* Yetkililerin 58 gün boyunca gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ile ilgili "bizde yok" yanıtı vermesi ve Hasan Ocak'ın cansız bedeninin, İstanbul Beykoz ormanlarında bulunup kimsesizler mezarlığına gömülmesinin izahı nedir?

* Hasan Ocak’ın ölüm nedeninin  tel veya iple boğulma olsa da, yüzünün tanınmaması için parçalandığı, vücudunun her yerinde işkence izlerinin fotoğraflandığı ve otopsi raporunun da Hasan Ocak'ın boğularak öldürüldüğünü ortaya koyması, Türkiye'de, gözaltına alınanların işkence ve kötü muamele gördüğünü somut bir şekilde göstermemekte midir?

* 2002-2016 yıllarında Türkiye genelinde illere göre toplam kaç kişi hangi gerekçelerle gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamamıştır?

* Bu kişilerden hangilerinin kimsesizler mezarlığına gömüldüğü tespit edilmiştir?

* 2002-2016 yılları arasında devlet arşivleri bu davanın aydınlatılması için açılmış mıdır? Açılmamışsa, gerekçesi nedir?

* 600 haftadır her Cumartesi günü kayıplarını arayan aileler ile ilgili olarak AKP Hükümeti'nin somut çalışmaları var mıdır? Ya da olacak mıdır? Varsa, nedir?”  (ANKA)
 

ÖNCEKİ HABER

ABD askeri personelinin Türkiye’de görev süreleri kısaldı

SONRAKİ HABER

İsveç’te Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...