19 Eylül 2016 01:48

Berkay AKKUŞ
Can KAYLAN
Bursa

Bursa’nın işçi semti olan Teleferik’te bireysel emekliliğin zorunlu hale getirilmesini işçilere sormak için servis bekledikleri durakların yanındaki kahveye gidiyoruz. Servis bekleyen işçilerin çoğunluğu ya metal sektöründe ya da tekstil sektöründe çalışıyor. Getirilecek olan sistemi bazı işçiler savunurken, bazıları da karşı çıkıyor. Bireysel emeklilik hakkında bilgisi olmayan işçiler de var.
Kahvede tekstil fabrikasında çalışan 3 işçiye Zorunlu Emeklilik Sistemini sorar sormaz yakınmalar başlıyor. “Herkes kadar bizde televizyonlarda anlatıldığı kadarıyla biliyoruz” diyen bir tekstil işçisi, “Devletin SSK gibi büyük bir sistemi varken bireysel emeklilik sisteminin neden çıktığını anlamıyoruz. Daha önce bu isteğe bağlı iken şimdi zorunlu olarak dayatılan bir uygulama haline geldi. Malum Türkiye’de, böyle konularda üçkağıt peşinde koşan çok insan var. Halkı zaten bir şekilde soyuyorlar. Devlet özel sisteme neden aktarıyor bilmiyorum” diyor.  

‘SONU İŞSİZLİK FONU GİBİ OLACAK’

“Yüzde 3’lük bir para değil devlet patronlara daha fazla hak veriyor” diyen diğer tekstil işçisi, “İşçilerin cebinden daha fazla para kesilecek. Zaten asgari ücretin yetmemesinin sebebi devletin asgari ücretin yarısını kesmesidir. Normalde asgari ücret 2 bin 500 TL civarı bir rakam iken bu paranın 2000 lirası çalışanın eline geçse gül gibi geçinip gidecek. Böyle bir sistemde bir de emeklilik için para kesiyor, yarın bir gün başka bir şey için para kesecek. Yolundan, yemek ücretinden kesecek. Birilerine söz verilmiş demek ki, o sözleri yerine getiriyorlar” diyor. Bireysel Emeklilik için kesilecek olan paranın geri verileceğine inanmadığını söyleyen işçi, “Çünkü bunu örneklerini daha öncede işsizlik fonunda yaşadık. O fonda toplanan paralarla dağıtılan paralar arasında dünya kadar fark vardı. Bu oluşturulacak fonunda akıbeti ne olur bilemiyorum. Herkes kafasına göre işler yapıyor. Biz desek de değişen bir şey olmuyor. Avrupa uyum yasaları diyorlar, bilemem ne diyorlar, bir şekilde kılıfına uyduruyorlar.  Bence saçma bir uygulama olacak, birilerinin cebi dolacak bana kalırsa” diye konuştu.

Yan masada oturan metal işçisine soruyoruz. Bilgisi olmadığını söylüyor ve ekliyor:  “Valla ilk kez sizden duyuyorum. Böyle bir değişiklik yapılacaksa önce vatandaşlara sorulması lazım. Ben zaten yaptığım her harcamada gerektiği kadar vergi ödüyorum.  Bursa bu konuda sıkıntılı zaten. Doğalgaz, su, elektrik her şeyde zaten vergi var. Allah’a şükür hiçbirinden kaçmıyoruz. Aldığım ücret zaten yetmiyor, mesai yapmak zorunda kalıyorum. Bazen pazarları bile çalışıyorum. Benim için büyük para bu. Zaten emeklilik sistemi diye getiriliyor ama benim emekliliğime 40 seneye yakın var. 28 yaşındayım. Türkiye şartlarında ben 40 sene sonrasının planını yapamam zaten. Emeklilikte faydası olacakmış benim ayakta durduğum, sağlıklı olduğum zamanda bana faydası olacaksa ne ala, elden ayaktan düştükten sonra ne olacak. Ben emekliliği görür müyüm o bile belli değil. Kemerin zaten son noktasındayız. Sıkacak yer kalmadı” Tek başına çalışan birinin tasarruf yapması zor. Ya çocuğu komşuya bırakacaksın hanımın da çalışacak. Benim ufak bir çocuğum var. Bezine dünya kadar para veriyoruz. Alamazsan o çocuk hali ne olur, mecbursun canının bir parçası en iyi şekilde bakman lazım. Böyle bir durumda aldığın parayla nasıl tasarruf yapılır ki.”

‘DOĞRU AMA ASGARİ ÜCRETLİYE ZOR’

Sohbetimize dahil olan bir başka işçi ise BES’in doğru bir şey olduğunu söyleyerek söze giriyor ve devam ediyor: “Bireysel emeklilik çok mantıklı bir şey ama insanlara tanıtım şekli yanlış, doğru anlatılmıyor. Televizyonlar da çıkıyor bireysel emeklilik gelecek, zorunlu olacak. İnsanların cebinden para çıkacak. Bu doğru değil. 2 ay sen bu sistemi deneyeceksin, çıkmak istersen çık. Ama sana ne diyorlar, istersen biz sana aylık 150 lira maaş bağlayacağız, istersen 10 yılın dolunca toplu para alacaksın. Devlet senin yerine para biriktirecek. Sigara içinler var, aylık 200-300 lira sigaraya veriyor, ona bir şey yok ama bireysel emeklilik için para kesileceğini duyunca hemen karşı çıkıyorlar. Bence çok mantıklı bir şey. Benzer çalışmaları yaygınlaştırmaları lazım. Bütçesi olan için çok mantıklı, ama bütçesi olmayan için Bursa da aylık ev kirası en az 500 lira. Asgari ücretle geçinen birisi için o kişiye bu iş gelmez, onun için çok para. Daha önceki zorunlu değildi yaptırmadım. Çünkü benim maddi durumum el vermedi. Öncenden ne yapıyorduk, elimizdeki parayı bankaya atıyorduk. Şimdi bu uygulama niye getirildi. İnsanlar tasarruf yapmayı öğrensin, para biriktirsin. Ama 10 sene sonra paranın değer kaybedip, kaybetmeyeceğini  bilemiyorum, ama devlet  belli bir yıl sonra bana toplu para verecek, bu benim işime gelir mi gelmez mi ben ona bakarım. Benim işime geldiği için bence mantıklı bir sistem ben bakış açım budur.”

1 OCAK’TA BAŞLIYOR

Bireysel Emeklilik Sistemine göre 45 yaşını doldurmamış olanlar, işverenin düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilecek. Çalışan katkı payı, çalışanın prime esas kazancının yüzde üçüne karşılık gelen tutar olacak. Bu oranı iki katına kadar artırmaya, yüzde bire kadar azaltmaya veya katkı payına maktu limit getirmeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Çalışan, emeklilik planına dahil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip iki ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte on işgünü içinde çalışana iade edilecek. İşçi zamanında başvuru yapmazsa parasını geri alamayacak. Yasa 1 ocak 2017 tarihinden itibaren geçerli olacak.

Evrensel'i Takip Et