16 Mayıs 2012 04:52

İlk günkü kararlılıkla mücadeleye devam

Hey Tekstil işçileri direnişlerinin 100. gününü geride bıraktı. Alamadıkları 3 aylık ücretlerini istedikten sonra işten atılan 400’ü aşkın işçinin başlattığı direniş, Türkiye dışına bile taştı ancak işçilerin sesini, ne patronları, ne Çalışma Bakanlığı yetkilileri, ne AKP Hükümeti ne de diğer

İlk günkü kararlılıkla mücadeleye devam
Paylaş
Gökhan Çetin / Çağrı Sarı Kahveci

Yıllarca emek verdikleri, alın teri döktükleri Hey tekstilde emeklerinin karşılığı olan ücretlerini isteyince işten atılan Hey Tekstil işçileri 100 gün  boyunca çalmadık kapı bırakmadı. İlk önce Çalışma Bölge Müdürlüğünün kapısını işçiler, 100 gün boyunca AKP İstanbul İl Başkanlığının, Hey Tekstile iş yaptıran firmaların kapılarını çaldılar. Çaldıkları tüm kapılar yüzlerine kapansa da, bıkmadan usanmadan haklarını aramayı sürdürdüler. Sendikalar, emekten yana siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri işçileri 100 gün boyunca yalnız bırakmadı. Sesleri yurt dışına bile ulaşan Hey Tekstil işçileri için birçok ülkede Hey Tekstile iş yaptıran markaların önünde eylemler yapıldı. İşçiler yüz gün boyunca en büyük desteği ailelerinden aldılar.

100 gün boyunca yaşadıkları işçilere; birlikteliği, dayanışmayı, örgütlü mücadeleyi öğretti. Bugüne kadar haklarını aramadıkları için pişman olan işçiler en çok da AKP Hükümetine tepkililer.

AKP İÇİN KAPI KAPI DOLAŞMIŞTI

AKP Hükümetine tepkili olan işçilerin başında Necat Altınkaynak var. 11 yıl boyunca AKP için kapı kapı dolaşıp oy isteyen Altınkaynak, 100 gün boyunca gecesini gündüzüne kattığı partisinin gerçek yüzünü öğrenmiş. “Başbakan mitinglerde bize ‘Buradan çıkın, kapı kapı gezip vatandaşlara doğruları anlatın. Gençlik kolları, kadın kolları kapı kapı gezdik, oyları da topladık. Peki yüz gündür direnişte olan işçileri bizi neden görmüyorlar” diyen Altınkaynak,  “Herkes duydu hükümet hâlâ zenginlerin yanında olmaya devam ediyor” diye tepkisini dile getiriyor. AKP’nin hak yiyenlerin yanında olduğunu gördüğünü anlatan Altınkaynak, “Ben engelli bir insanım. Devlet bana iş buldu buraya gönderdi. Ama hangi koşullarda çalıştığımla hiçbir zaman ilgilenmedi" diye ilgili bakanlığa da tepkisini dile getiriyor.

EN BÜYÜK DESTEK AİLEDEN

İşçilere 100 gün boyunca en büyük desteği aileleri verdi. Zeynep Köylü direniş boyunca en büyük desteği eşinden almış. Yılgınlığa düştüğü anda eşinin desteğiyle direnişe yeniden sarıldığını anlatan Köylü, “Yüzüncü günümüzde daha hırslıyız, daha fazla mücadele edeceğiz. Sendikalı oldukları için işten atılan Togo işçilerine de selam gönderen Köylü, “Tüm işçilerin birleşmesi lazım. oy kullanırken aynı partilere oy vermemiz lazım. Hakkımı alana kadar buradan ayrılmayacağım” diye kararlığını dile getiriyor.  

HAK ARAMAYI ÖĞRENDİLER

Direnişteki işçilerden Sermin Bayrak işten atılana kadar direnmenin ne olduğunu bile duymamış. Sadece kendisi de değil ailesi de direnişin kötü bir şey olduğunu düşünürmüş, çünkü televizyonlar ve gazetelerde mitinglerde çıkan olayları izlerlermiş. Şimdi en büyük destekçisi ailesi olan Bayrak, hakkını arayana kadar direnmeye devam edeceğini söylüyor.

ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİLLER

Direnişte en büyük zorluğu kadınlar yaşasa da 100 gün boyunca tüm eylemlerin ön önünde onlar yürüdü. Naime Solmaz bu kadınlardan biri. Bir kadın olarak hakkını aramayı öğrendiğini söyleyen Solmaz, “Benim için çok zor bir işti bu. Daha önce de çok düşündüğüm ama yapamadığım bir şeydi. Şimdiye kadar mücadele etmediğim için pişmanım. Ama artık çok şey değişti. Ben mücadele etmenin hayatta her şey olduğunu öğrendim. Bundan sonra hiçbir şekilde eski Naime olmayacağım. Mücadeleye devam edeceğim” diye duygularını ifade ediyor.

SESLERİ DAHA GÜR ÇIKIYOR

“Kendimi savunmayı öğrendim. Daha önce çok sessizdim şimdi hakkımı arıyorum” diye direnişin kendine kattıklarını anlatan Necmiye Bayraktar, Bu dünyanın zenginlerin dünyası olduğunu gördüm. Bu ülkede işçi hakları diye bir şeyin olmadığını gördüm” diyor. Hükümete de tepkili olan Bayraktar, “Hükümet garibanın yanındayım diyordu. Böyle bir şey yok biz işçiler hep eziliyoruz” diye konuşuyor.   Direnişlerini bir süredir Hey Tekstil patronun ortak iş yaptığı Li Fung firması önünde sürdüren işçiler haklarını alana kadar mücadelelerini sürdürmekte kararlılar. Hakan Oğuz her geçen gün  direnişlerine daha da sarıldıklarını anlatıyor. Aldıkları her desteğin ardından kendilerini daha göçlü hissettiklerini belirten Oğuz, herkesi kendilerine destek olmaya çağırıyor. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

CEHA’da sendikal direniş büyüyor

SONRAKİ HABER

'Katalunya İspanya değildir'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa