15 Mayıs 2012 12:24

‘Sanata parayı verirsin de eleştirilirsin de!’

15. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Bilge Olgaç Başarı Ödülünü almak için Ankara’ya gelen Oyuncu Serra Yılmaz, Alman Kültür Merkezinde izleyicilerle oldukça keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.Radyo ODTÜ’nün Modern Zamanlar Programı’ndan Ege Kayacan, Fahr

‘Sanata parayı verirsin de eleştirilirsin de!’
Paylaş

Radyo ODTÜ’nün Modern Zamanlar Programı’ndan Ege Kayacan, Fahri Öğünç ve Oktay Demirci ile sahneye çıkan Serra Yılmaz, anılarını paylaştı, soruları yanıtladı. “Serra ile Ayaküstü Sohbetler” programına katılan Yılmaz, eleştirmeyi de eleştirilmeyi de çok sevdiğini, ancak Türkiye’de eleştirinin farklı anlaşıldığını söyledi.

‘HAYATA AVANTAJLI BAŞLADIM’

Kendisi ile ilgili sinevizyonu kahkahalarla birlikte gözyaşları ile izleyen Yılmaz, babasından, ailesinden hiç baskı görmediğini, Atipik bir yaşantıdan geldiğini, böyle bir ortamın da hayata avantajlı başlamasını sağladığını anlattı. “Hayatta her istediğimi yaptım, özenilecek şeyin de bu olduğunu zannediyorum” diyen Yılmaz, oyunculuğun pırıltısı altında gerçek yaşamlara da ışık tuttu. O pırıltının kalmasının istendiğini, o pırıltılar içinde davetlere gidildiğini, ancak eve dönünce de bulaşık yıkadıklarını belirten Yılmaz, Türkiye’de müthiş bir şöhret olma arzusu olduğunun da altını çizdi. “Ben hep oyuncu olmak istedim. Şimdi yakışıklı bir genç; güzel bir genç kız, bütün dert meşhur olmak. Ancak meşhur olmadan öce oyuncu olmak lazım” diyen Yılmaz, kendisinin istediğini yapabilmesini de konferans tercümanlığı yapmasına bağladı. Ekonomik olarak gücünü buradan aldığını belirten Yılmaz, Ankara’da 1994’de kaybedilen Kenan Bilgin’in Ankara’daki AİHM davasında tercümanlık yaptığının hatırlatılması üzerine, AİHM ile bu tür tercümanlık işleri de yaptığını söyledi.

Son dönemde Başbakan Erdoğan’ın sanatçılara yönelik tehditleri ve  Devlet Tiyatroları ile şehir tiyatrolarını özelleştirecekleri, muhafazakar bir sanat oluşturacakları yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Serra Yılmaz, Devlet Tiyatroları, Devlet Sanatçısı gibi ifadeleri sevmediğini, irkildiğini söyledi. “Devletin tiyatrosu olmaz, ulusal tiyatro olur” diyen Yılmaz, yurt dışında da ‘ulusal tiyatro’ denildiğini söyledi. Devletin sanatçısı da olmayacağını belirten Yılmaz, devlet sanatçısı olmaktansa Uçan Süpürge’yi tercih ettiğini söyledi. Şehir tiyatrolarını savunan ve devletin değil ama yerel yönetimlerin tiyatrosu olabileceğini belirten Yılmaz, sanatın politikayı eleştirmek için var olduğunun da altını çizerek, “Bu beyefendilere şak şak etmek için değil” dedi.

‘GÜDÜMLÜ SANAT OLMAZ’

Siyasetçilerin kendilerine güdümlü bir sanatı yaratamayacağını vurgulayan Yılmaz, “Parayı verirsin, ancak o sanatçı seni de eleştirmelidir” derken, Türkiye’nin kültür seviyesinin bu açıdan düşük olduğunu ifade etti.

Kadınlara yönelik şiddetin nasıl çözüleceğinin sorulması üzerine de Yılmaz, “Derhal gidip Meclisi işgal edelim, devrim yapalım, çeşitli bakanlıkları işgal edip, bu işi çözelim derim” diye konuştu. “Bağımsız” yargının verdiği kararlara da vurgu yaparak, inanılmaz kararlar olduğunu belirten Yılmaz,. “Giderek tecavüzcü Coşkun’a ödül verecekler. Çok vahim” diye konuştu.

Soru-cevaplı sohbetin ardından Serra Yılmaz’a ödülünü Uçan Süpürge Derneği Başkanı Halime Güner verdi. Ödülün ardından Güner’in elinden derneğin sembolü olan süpürgeyi de alan Yılmaz bu süpürgeye binip gideceğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

‘Karataş’ı ben öldürdüm’ diyen Şahin’e suç duyurusu

SONRAKİ HABER

Yedi kadın Yedi zafer

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...