12 Eylül 2016 00:56

19 yıldır bayramda et yok!

Dilara Yaprak ve Yusuf Korkmaz, Kurban Bayramı öncesi Körfez’de semt pazarında bayram alış verişi yapanlarla konuştu.

Paylaş

Dilara YAPRAK
Yusuf KORKMAZ
Kocaeli


Kurban Bayramı öncesi Körfez’de semt pazarına uğruyoruz. Her şeyden azar azar alanlar, geçen hafta aldığından bu hafta alamayanlar, ne aldığı gözükmesin diye bizi görünce yolunu değiştirenler…

Yolunu çevirmeyen biriyle konuşmaya başlayabiliyoruz sonunda. İlk sohbet ettiğimiz Birsen Maman, “Hayat çok pahalı” diyerek başlıyor söze.  Kurban kesemediklerini, kirada oturduklarını, iki çocuk okuttuklarını, hem kendisinin hem de eşinin asgari ücretle çalıştığını anlattıktan sonra soruyor: “Kurbanı nasıl keselim?”.

Okullarda temizlik veya kantin görevlisi olarak çalışan Maman, “Dönemlik çalışıyorum, her zaman iş bulamıyorum. Asgari ücret çok az. Kira, mutfak, okul, öğrenci masrafı derken geriye bir şey kalmıyor. Almak istediklerimizden birini alabiliyoruz, birini alamıyoruz” diyor.

Her hafta pazara çıkamadığını söyleyen Maman, bayram öncesi olduğu için çıkmak zorunda kaldığını vurguluyor. 19 yıldır kurban kesemediklerini kaydediyor. 

PARA BİRİKTİREBİLĞİMİZ ZAMAN...

Başka bir tezgâhta sohbet ettiğimiz Aynur Hanım, “Eşim emekli olmasına rağmen, hala çalışıyor. Oğlum okuyor. Bu yüzden kurban kesemiyoruz. Emekli maaşı zaten oğlumun okul masrafına ve harçlığına gidiyor” diyor.  

Emekli olmasına rağmen gübre sektöründe çalışmaya devam eden Orhan Hatipoğlu, bayramın pazara yüksek fiyat olarak yansımasından şikayetçi. Bu sene kurban kesebileceklerini dile getiren Hatipoğlu, “Her sene değil para biriktirebildiğim sene kurban kesebiliyoruz” diyor. 

Açlık ve yoksulluk sınırı ile 1300 liralık asgari ücreti karşılaştıran Hatipoğlu “Asgari ücret çok düşük ama piyasa, pazar fiyatları oldukça yüksek ve asgari ücretle geçinmek gerçekten çok zor” tespitini yapıyor. 

“OHAL ekonomiyi bozulmadı, aksine ekonomi iyi gitti” söylemini de eleştiren Hatipoğlu, “Vatandaşın bütçesi kısıtlı, pazar fiyatları bu kadar yükselirken aynı oranda vatandaşın bütçesinin de artması gerekiyor” diyor. 

Çocuk bakıcılığı yapan Nezahat Hanım,  “Kalabalık ve  çalışanı çok aile olmamamıza rağmen, geçinmek zor. Asgari ücretin altında 900 liraya çalışıyorum. Fiyatlar pahalı, hepsi el yakıyor, bu durum nasıl düzelir bilemiyorum” serzenişte bulunuyor. 

TEZGAHIN İKİ YANI DA DERTLİ

Tezgahın  diğer tarafında, “ev giderlerini sağlayabilmek için ek iş yapıyorum” diyen ve 4 yıldır pazarcılık yaptığını belirten pazarcı Hatice Atalay’dan vatandaşın tepkilerini dinliyoruz: “Vatandaşın bütçesi kısıtlı. Bu yüzden bize de kızıyor. Her gelen  en ucuz ürünü istiyor. Biz de ona göre davranıyoruz”. 

Kendilerinin de geçimlerinin zor olduğunu da anlatıyor şu sözlerle: “Daha önce marketimiz vardı.İflas ettikten sonra eşimle beraber pazarcılık yapmaya başladık . Bizim 3 çocuğumuz var . Biri üniversite okuyor. Haliyle masraflı. Pazarcılık dışında evde parça başı işler yapıyorum. Bazen evlere temizliğe gidiyorum.” 

ÖNCEKİ HABER

600 kilometre yürüyen çaresiz köprü işçileri

SONRAKİ HABER

Ne şeker alabildik ne çocuğa kıyafet!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...