Mazlumların vebali  boynunuzdadır

Kızbes Seyhan AYDIN

Oğlum Erdal Aydın, Sakarya Valiliğinde çalışırken gözaltına alındı. Oğlum iş yerinde tek KESK/BES üyesi ve Tuncelili bir Alevi.

Ben ise ömrümü emek ve demokrasi mücadelesine vermiş, TÖB-DER, EĞİT-SEN ve Eğitim Sen kurucusu ve yöneticiliğini yaptım. Sırf bu sendikal mücadelemden ötürü 12 Eylül darbesiyle bedellerden bedel beğendirilmiş bir kadın olarak, kadının insan hakları mücadelesinin bir aktivistiyim. Çeşitli sol partilerde il başkanlığı, MYK üyeliği yaptım. En son 7 Haziran seçimlerinde CHP Milletvekili aday adayı idim. Halen İzmir Büyük Şehir Belediyesi, İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi başkanlığını sürdürmekteyim.

Erdal’ın babası Tuncelili bir Alevi demokrat olup, ömrünü demokrasi ve insan hakları mücadelesinde bedellerden bedel beğendirilerek geçirmiştir. Uzun yıllar, TÖB-DER, Eğitim Sen yöneticilikleri yapmış. Halen bir insan hakları savunucusu olarak, İzmir İHD Başkanlığı sürdürmekte.

12 Eylül darbesi mağdurları olarak her türlü darbenin hep karşısında olduğumuz gibi bu darbenin de karşısında olduk. FETÖ başta olmak üzere, şu anda 12 Eylül Anayasasına karşı “ileri demokrasiyi” savunanlar da dâhil, 12 Eylül anayasasına %92,5 “evet” derken bizler her türlü riski, bedeli göze alarak “hayır” dedik. Dini siyasallaştırmayan, dini ticarileştirmeyen, dini dünyevi menfaatlere alet etmeyen, samimi inanan mütedeyyinlere “din ve vicdan özgürlüğü “ çerçevesinde saygı yaklaşımı içinde bulunan, özgürlükçü demokrasi ve laik bir anlayışa sahibiz. Ailemiz, sülalemiz, yakın çevremiz sol- sosyalist-sosyal demokrat, Atatürkçü ve laik bir geleneğe sahiptir. Tarihin hiçbir döneminde yollarımızın çakışmadığı bir darbeci terör örgütü ile ilişkilendirilmemiz çok komik. Hatta tirajı komik. İsyanım, feryadım buna. Ama Oğlum hakikaten suçsuz, temiz, su gibi berrak… Allah korusun öğle bir şeyi olsa var ya; önce onu doğuran ana olarak ben evlatlıktan reddederdim. İşini yasalara mevzuata göre en doğru bir şekilde dürüstçe yapan biri. Bu yüzden bir çok menfaatperverin, rant çevrelerinin şimşeğini üzerine çekmiş olabilir. Suç benim onu o kadar dürüst yetiştirdim ki, menfaatine göre eğilip bükülmesini beceremiyor. Doğru bildiği yoldan yalnızda olsa tek başına da olsa yürüyor.

Seçimle gelen bir hükümetin seçimle gitmesi, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu bildiğimizden. Hükümet edenlerin düşüncelerine katılmasak da, icraatlarını doğru bulmasak da, onlara oy veren halkın iradesine saygımızdan; demokratik teamüllere aykırı meşru olmayan hiçbir silahlı kalkışmayı hoş görmeyiz. Biz temel insan haklarına dayalı evrensel demokrasinin ülkemiz için en sağlıklı yol olduğuna inanırız

Gel gör ki, oğlum Erdal Aydın, hiçbir ilişkisi olmadığı halde; haksız ve hukuksuz bir şekilde; bir “ByLokcs” uygulaması bahane edilerek tutuklandı. İsyanımız buna. Oğlum kesinlikle böyle bir programı telefonuna kendisinin indirmediğini, telefonunda böyle bir programın olduğunu görmediğini, bilmediğini söylüyor. Belli ki; karanlık bir tertip söz konusu.

Ancak OHAL gerekçesi ile avukatlara dosyası gösterilmiyor. Telefonunda böylesi bir programın olup almadığını dahi bilmiyoruz. Varsa; ne zaman indirilmiş. Bunun mesaj geçmişi var mı? Varsa kimle ne konuşmuş bilinebilinir. İstenirse bir saat içinde incelenip çözümlenebilinirken; OHAL arkasına gizlenip oğlum mağdur ediliyor. Belli ki; darbe, bahanesi ile muhaliflere uygulanan cadı avının kurbanı olmuş oluyor. Tıpkı işine son verilen akademisyenler, sol, alevi, Atatürkçü, KESK’li kamu emekçileri gibi

Şunun altını çizerek belirtmeliyim ki; evrensel insan hakları ve hukuku herkes içindir. Bu hukuku çiğneyenlere de gün gelir, o ayaklar altına aldıkları hukuk lazım olur. Nitekim FETÖ’cü kadrolarda olduğu gibi. Ne yazık ki onların, Balyoz, Ergenekon, KCK davalarında çiğnedikleri hukuk ve geliştirdikleri hukuksuzluk şimdi kendilerini vuruyor. Onların yanı sıra; en geniş muhalif demokrat sol, Alevi, Atatürkçü kesimin de suçsuz yere canını yakmaya devam ediyor. Bugün hukuku çiğneyenlerin de yarın kendi çiğnedikleri hukuka muhtaç olacakları kesindir.

Bir halk öz değişinde olduğu gibi; “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.” At izinin it izine karıştığını, kurunun yanında yaşında yandığını, daha geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanı da bizzat üstüne basa basa, altını çizerek ifade etti. AKP sözcülerinden Nurettin Canikli’nin beyanları da bu yönde. O halde ne duruyorsunuz. İktidar sizsiniz. Her şey elinizde. Hemen kolları sıvayın. Gecikmiş adalet, adalet değildir. Adaletin yerine getirilmesi masumların, mazlumların ayıklanması için bir an evvel gerekeni yapınız lütfen

Beklentimiz bir an önce yaşlarla kuruları, atlarla itleri birbirinden ayıracak mekanizmaların hızlı çalıştırılması, bir an önce, derhal, hemen şimdi sağlanmasıdır. Hızla, normal hukuk devletine dönülmelidir.