Gol yememe sorunsalı

Alper KAYA

Futbolda matematiğin yegane iki ögesi var; birisi gol atmak, diğeri gol yememek. Gol atan taraf niceliğine bağlı olarak hanesine üç puan yazdırırken, gol yemeyen taraf her zaman kazanan taraf olamayabiliyor. Hele ki alt liglerde. 2. ve 3. Lig’de son yıllarda gruplarında en az gol yiyen takımların akıbetlerini incelediğimizde karşımıza farklı bir denklem çıkıyor. Gol yemeyen, kazanamayabiliyor.

GOL YEMEYEN, İKİNCİ SIRAYA!

3. Lig’de gruplarında en az gol yiyen takımlardan 2015-2016 sezonunda Bayburt GÖİ, 2014-2015 sezonunda Ankara Demirspor, Sivas Belediyespor ve Darıca Gençlerbirliği gruplarını ikinci sırada bitirirken; 2015-2016 sezonunda Bodrumspor, 2013-2014 sezonunda Yeni Diyarbakır ve Ankara Demirspor sezonu 3. sırada kapattı. 2014-2015 sezonunu dördüncü sırada bitiren İstanbulspor ve 2013-2014 sezonunda Erzurum BBSK ile 2012-2013 sezonunda Gümüşhanespor gibi beşinci sırada grubu bitiren en az gol yiyen takım sıfatıyla play off’a kaldıkları gibi; 2015-2016’da 10. sırayı alan Maltepe, 2012-2013 sezonunda 6. sırayı alan Kırıkhan ve Erzurum BBSK aynı unvanı taşımalarına rağmen zirvenin çok uzağında yer alabiliyordu. Geriye dönük dört sezona baktığımızda, 2012-2013 sezonunda grubunun en az gol yiyen takımı olan Aydınspor 1923’ün şampiyon olduğunu görüyoruz.

2 İHTİMALLİ LİG

Gözlerimizi 2. Lig’e çevirdiğimizde ise ilginç bir istatistik bizi karşılıyor. Bir alt kademenin aksine, bu ligde en az gol yiyen takımların adresi genelde iki seçenekle sınırlı: Ya şampiyonluk, ya ikincilik. Geçtiğimiz sezon iki ayrı gruptan ikinci İstanbulspor ve lider Manisaspor en az golü yiyen takımlardı. Bir önceki sezon şampiyon Yeni  Malatyaspor en az golü yerken; 2013-2014’te grubunun ikincisi Göztepe ve şampiyon Altınordu, 2012-2013’te ise lider Balıkesir ve ikinci Hatayspor gruplarının en az gol yiyen takımlarıydı. Dört sezonda sadece iki takım istisna oldu! 2014-2015 sezonunda, grubunun lideri Yeni Malatyaspor ile aynı sayıda gol yemesine rağmen grubunu üçüncü sırada bitiren Ümraniyespor ve aynı sezonda diğer grubun dördüncüsü olan İnegölspor.

NEREYE VARABİLİRİZ?

Sadece kağıt üzerindeki bu rakamlar, bizi başlı başına bir yere götüremez. Olaya, başarı endeksiyle bakmamız gerekiyor. Misal, 3. Lig’de dört sezon boyunca en az gol yiyen takımlar arasından doğrudan 2. Lig’e yükselen Aydınspor 1923 haricinde play off’lar neticesinde bir üst lige yükselme başarısı gösteren dört takım var sadece: Sivas Belediyespor, Ankara Demirspor, İstanbulspor ve Gümüşhanespor. Ancak burada bir parantez açmamız elzem. Ankara Demirspor örneğinde şunu görüyoruz ki; başkent takımı peş peşe iki sezonda en az gol yiyen takım olmuşken bir üst lige yükselebildi. İstanbulspor keza, dördüncü kez play off oynadığı sezonda hem en az gol yiyen takım oldu hem de bir üst lige yükseldi. Nitekim bu istikrarlı gidişatını 2. Lig’de de sürdürerek ilk sezonunda grubunun en az gol yiyen takımı oldu. Gümüşhanespor da, 3. Lig’de peş peşe üçüncü kez play off oynadığı sezonda İstanbulspor’la aynı durumu paylaşmıştı. İkinci Lig’de şampiyon olan Manisaspor, Yeni Malatyaspor, Balıkesirspor ve Altınordu haricinde bir üst lige çıkabilen “en az gol yemiş” takım yokken; bizi ilginç bir detay bekliyor. Şöyle ki; Göztepe en az gol yediği sezondan bir sonraki sezonu şampiyon tamamladı. Hatayspor ise, en az gol yediği sezonu takiben iki sezonda da play off’a kalma başarısı gösterdi. İstanbulspor’un evveliyatını yukarıda zaten ele almıştık. Bütün bu çıkarımın tek bir püf noktası var esasında: İstikrar. Siyasetin yozlaşmış parolası, futbolda başarının anahtarı olarak karşımıza çıkıyor. Liglerin güç dağılımı, şampiyon sayısında fark gösterse de futbolun matematiği şaşmıyor. İstikrarlı ve ayakları yere sağlam basan takımların gol yememe durumları ne tesadüf, ne de günübirlik bir çözüm. Er geç gelen başarılar ise bu unvanı taçlandırıyor. Mesele, doğru yönlendirilmiş futbol yatırımlarından ibaret. Haneye yazılan üç puan sizi şampiyon yapabilir ancak doğru hamleler yapmamışsanız, bir sonraki sezon tekrar başa dönebilirsiniz. Nitekim, başkent temsilcisi Ankara Demirspor iki sezon peş peşe en az golü yiyen takım olduktan sonra yükseldiği 2. Lig’e tutunamayarak geçtiğimiz sezonu 3. Lig’de geçirdi. Ortada bir tablo var ki; gol yememek değil, kendi kalene gol atmamak önemli.