06 Eylül 2016 10:48

Darbe fırsatçılığının geleceği karartmasına karşı çıkacağız

TTB, Eğitim Sen,SES ve TİHV, yayınlanan KHK ile gorevden ihraç edilen eğitimci ve akademisyenlere ilgili basın açıklaması yaptı. 

Paylaş

İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen açıklamaya TİHV Başkanı Prof.Dr.Şebnem Korur Fincancı, TTB Başkanı Prof.Dr. Raşit Tükel, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara katıldı. 

Kurumlar adına ortak açıklamayı Prof. Dr. Raşit Tükel yaptı. Toplam 50 bin 875 kamu emekçisinin görevden ihraç edildiğini ifade eden Tükel, "Büyük çoğunluğunun FETÖ ile bağlantısını ortaya koyacak hukuki kanıtlar ve etkili bir soruşturma yapıldığının belgesi olmamasına rağmen bu insanlar suçlu ilan edilmiş ve masum olduklarını kanıtlamak durumundadırlar. Yürütülen darbe soruşturmaları hukuk kuralları içinde titizlikle yapılmalı, darbe girişimi ile somut bağlantısı saptanmayanlar en kısa sürede görevlerine iade edilmelidirler" dedi.

"Türkiye'de emek, insan hakları ve barış mücadelesinde öne cikan hocalarımızın kamu gorevinden ihraç edilerek üniversitelerdeki kadrolarından koparılması bilimsel faaliyetlerini engellemez" diyen Tükel, şöyle devam etti: "Fakat öğrencilerin Türkiye'nin değeri olan bu bilim insanlarından faydalanmasını zorlaştırır. Özellikle Kocaeli Üniversitesi rektorunun 20 sağcı, 19 solcu diyerek hazırladığı liste 12 eylül zihniyetinin günümüze  uyarlanmasidir. Türkiye'nin gelecegini gelecegini karartmak isteyen OHALciler, darbeci zihniyetindekiler yenilecekler, ulkenin onurlu insanlari kazanacak."

HUKUKİ İRDELEME YAPILMADI

Darbe girişimiyle ilgisi olmayan sayısız düzenlemenin hayata geçirildiğini söyleyen Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, "116 MEB, 36 YÖK üyesi Egitim Sen'li görevinden oldu. Gerekli hukuki irdeleme yapılmadığı için açığa alınan neredeyse tüm arkadaşlarımızın MEB, YÖK ve hükümetin yanlış uygulamalarına itiraz eden paylaşımlarda dolayı. Bank Asya ile ilişkili oldukları, alışveriş yaptıkları gerekçesiyle görevden alındıklarını görüyoruz. Bu faaliyetlerinden dolayı FETÖ ile ilişkilendirilmesinin hukuksal bir gerekçesi yoktur. Muhalif düşünce içinde hareket edenlerin eklenmesi isteminden başka bir geçerliliği yoktur. Sendika üyelerimizin terörle, şiddetle irtibatlandırılması kabul edilemez. Başbakan'dan ve MEB'den somut açıklamalar beklemekteyiz. Mesele terörse yasalar bu kapsamda çalışma yapılmasını engellememiştir. Sadece sendikal faaliyeti terörle ilişkilendirmek cadı avından başka bir anlam taşımaz. Darbelere gerçek anlamda karşı olmak demek tarikatlarla mücadele etmek demektir. KESK olarak mücadelemiz bu kapsamda olmuştur. Kamudaki istihdamın liyakata Göre işlenmesi gerekmektedir. Açığa alınan görevden uzaklaştırılan arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.

BİLİM GÖREVİNİ OTORİTE SONLANDIRAMAZ 

Prof.Dr. Şebnem Korur Fincancı ise şöyle konuştu: "Birkaç yerden temas ediyor TİHV'e yaşanan süreç. Öncelikle kamu görevine kimsenin son vermeye kimsenin gücü yetmez. Halklarımız adına biz çalışmaya devam edeceğiz. Bilim insanı gerektiğinde mezar kazıp otopsi yaparak gerçeğe ulaşmıştır. Bilim insanı olmak otoritenin sonlandırmasıyla sonlanacak bir kavram değil. Böyle bir çabanın içinde olmaları nafiledir. İnsan hakları mücadelesinin içinde OHAL yöntemiyle yeni bir cendereye alınmış durumdayız. Kamu görevinden çıkartma adı altında gözaltı süreçlerinde ürkütücü davranışlarda bulunmaktadırlar. Korku ortamı yaratmaya çalışıyorlar. Akademi her zaman doğruyu gerçekleri bulmak ve söyleme sorumluluğu taşır. Akademi de adaletin yok sayılmasını ortaya koyacak ve kamuoyu ile paylaşacaktır. Bize verdikleri ücretlerle korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Akademi üretmeye dayanır. Bize yönelik saldırıları biliyoruz zaten. Cezaevi ile korkutmaya çalıştılar. Şimdi de kendi algılarına göre uzaklaştırmak istediklerini düşünüyorlar. Kaybeden bizim öğrencilerimiz. Elbette böyle bir hukuksuzlugun sona erdirilmesi gerekiyor. Siyasi otoritenin bütün insanlardan ozur dilemesi gerekiyor. Bilime aykırı davrananları akademik ortamdan uzaklaştırmaya yarar vardır."

SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara da, "Ülkemizde hukukun insan haklarının parlamenter sistemin askıya alındığı bir süreçten geçiyoruz. 14 yıl boyunca aynı suça ortak oldular aslında. Birlikte yediler birlikte çaldılar birlikte çırptılar. Bugün ‘yanılmışız’ diyerek suçlarından arınmaya çalışıyorlar. Darbe süreciyle birlikte OHAL ve KHK’lerle birlikte tam bir hukuksuzluk yaşanmaya başlandı ülkemizde. Mevzu kendilerine muhalif olan herkesin tasfiye edilmesi" dedi.

'AKP VE REKTÖRLER SUÇ İŞLEMİŞTİR'

Toplantıda Kocaeli Üniversitesi'nden atılan akademisyenler Doç.Dr. Özlem Özkan ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu da konuştu. Özkan, "Türkiye'de barış için imza atan bilim insanlarıyız. Kendimizi terör örgütüyle ilişkilendirilmiş bulduk. Genelde AKP özelde rektörler suç işlemiştir. Biz barış isteyerek toplumsal sorumluluğuzu yerine getirdik. İslamcısı da olsa sermaye karşıtıysanız bu tür suçlamalara maruz kalıyorsunuz" şeklinde konuştu.

'ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ'

Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu da Kocaeli'de 19 akademisyen olarak büro tutup, çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Hamzaoğlu, "Kocaeli'de büro tutup çalışmalarımıza orada devam edeceğiz. Rektör bizi jurnalledi, dikensiz bir Kocaeli Üniversitesi istiyor. OHAL'in uzatılmasını engellemek durumdayız. Muhalefet KHK'lerin yasaya dönüşmesine karşı çıkmalılar. Kamu suçudur bu yapılan. Hesabını soracağız" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
 

ÖNCEKİ HABER

Gözaltılarla halkın haber alma hakkı ihlal ediliyor

SONRAKİ HABER

TMMOB, Emek ve Demokrasi için Güç Birliğinden çekildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...