11. Karaburun Bilim Kongresi başladı

“600. Yılında Börklüce’nin İzinde” başlığı ile düzenlenen kongrede açılış konuşmasını Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Haşim Köse ve Eski AİHM Yargıcı ve Diyalog Gurubu üyesi Rıza Türmen yaptı.

Kongreyi 11 yıldır sürdürüyor olabilmenin hem zorluğunu hem de mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Köse, Marx’ın 11. tezi olan “Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır. Oysa sorun onu değiştirmektir” ve Frankfurt okulunun ilk kuşak düşünürlerinden Adorno’nun, “Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar” sözlerinin kongrenin temellerini oluşturduğunu söyledi. Kongrenin amacının geçmişi yorumlayıp bugünü ele geçirmek olarak özetleyen Köse, “Bu yılda bu toprakların en büyük isyanını Börklüce Mustafa isyanını anlatmaya çalışıyoruz” dedi. Köse, Konuşmasını kongreye katkı sunun kurumlara teşekkür ederek bittirdi.

‘15 TEMMUZLA TÜM PARADİGMALAR ÇÖKTÜ’ 

Eski AİHM Yargıcı, CHP İzmir Eski Milletvekili ve Diyalog Grubu üyesi Rıza Türmen de yaptığı konuşmada, karanlık günlerden ve güç bir dönemden geçildiğini belirterek, bu noktaya nasıl gelindiğine ilişkin düşünceleri anlattı. AKP’nin meşruiyetini ve felsefesini oluşturan iki kavramdan söz eden Türmen, “Bunlardan bir tanesi ‘Milli irade’ kavramıdır. Mutlak ve bölünmez, herkesin her şeyini terk ederek içine girdiği bir yapıyı tarif ediyor. Bu düşümce biçimi muhalefetsiz bir iktidara yol açıyor. Bütün muhalefeti vatan haini olarak görüyor. İkinci kavram ise demokrasiyi seçimlere indirgemek. Bu ise demokrasiyle hiç bağdaşmayan bir yaklaşım. Seçim sadece kimin yöneteceğini beliler ama nasıl yöneteceğini belirlemez. İktidarı kullanmak da demokrasi kurullarına yani evrensel değerler sitemine uygun olmalı” dedi. Türmen bu iki kavramın AKP’ye yön verdiğini ve AKP’nin giderek faşizan bir yapıya bürünmesine yol açtığını söyledi.

15 Temmuz’la birlikte her şeyin değiştiğini, tüm paradigmaların çöktüğünü ve tek adam yönetiminin başladığını belirten Türmen, “Bir OHAL demokrasisi başlamıştır. OHAL istisnai bir durumdur ama OHAL hukuk dışı değildir. Ama uygulanma yöntemleri vardır. OHAL amaç ve zaman bakımından sınırlıdır. Geçici bir rejimdir” dedi. 

‘BU BİR ŞİDDET REJİMİDİR’

OHAL’de çıkan KHK’ların OHAL kalkınca otomatikman yürürlükten kalkması gerektiğine dikkat çeken Türmen, “Ama bizim ülkemizde OHAL kararnamesi ile yeni üniversiteler açılmıştır, yasalar değiştirilmiştir. Yasayı KHK ile değiştiremezsiniz. OHAL’in keyfi bir şekilde işlediğini görüyoruz. Bu bir şiddet rejimidir. 80 bin kişi işten uzaklaştırılmış, 20 bin kişi gözaltına alınmıştır. Hiçbir objektif koşul aranmadan insanlar mağdur edilmiştir” dedi. 

Gelinen süreçte siyasetin bugün tamamen savaş çatışma üzerinden yürüdüğünü dile getiren Türmen şunları söyledi; “Siyaseti barışa çekecek başka bir hareket gerekir. Siyasetin siyasetsizleştirildiğini görüyoruz. Tek adam, tek parti, tek vatan, tel dil, tek din derken siyaset ortamı ortadan kaldırıldı. Yeni bir toplumsal hareket oluşturmak lazım. Ne yapalım dedik ve demokrasiye inanan ne kadar kuruluş varsa bir araya gelelim her kuruluş kendi görüşünü muhafaza etsin ama ortak bir mücadele alanında buluşalım dedik. Bu amaç doğrultusunda 23 Ekim’de geniş kapsamlı bir kurultay yapacağız. Herkesin gelmesini istiyoruz. AKP Türkiye’sinde yaşamak istemiyorsanız nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediğinizi söylemeniz lazım. Tabî ki bunu halka götürmek lazım, bunun elit bir hareket olmaması için geniş halk kitlelerini katabilmek lazım” dedi.

KONGREDE YARIN

Karaburun Bilim Kongresi 4  Eylül’e kadar devam edecek. Bugün, “Sanat ve İsyan” , “Doğa: En yumuşak, en sert, en tutumlu, en cömert” , “Kapitalizmin kısa toplumsal tarihi” , “Yeni Türkiye’de kapitalizm, devlet ve sınıflar” başlıklı oturumlar gerçekleştirilecek. (İzmir/EVRENSEL)