Köylüler Pembelik barajına karşı direniyor
TAŞERON FİRMA SAHİBİNDEN TEHDİT
Sabah erken saatlerde kendisine ait iş makinelerini Nazimiye tarafına geçirmek isterken köylülerin engeliyle karşılaşması Limak’ın taşeronu Umay Şirketi’nin sahibi İmam Umay’ı çıldırttı. Umay tehditler yağdırarak “Ben de Dersimleyim. Dersim’de herkes beni çok iyi tanıyor. Ben bu işi yaparım hiç kimse engel olamaz, aksi taktirde sizler zor durumda kalacaksınız. Siz kim oluyorsunuz da işime engel oluyorsunuz. Beni tanısaydınız böyle davranamazdınız, bana kimse engel olamaz” deyince köylüler ile taşeron firma yetkilileri arasında bir arbede yaşandı. Limak Şirketine ait G3 piyade tüfeği taşıyan özel güvenlikler çağırılarak köylülerle bir çatışma yaratılmak istendi. Özel güvenlik elemanları köprünün karşı tarafında tam teçhizatlı şekilde, saldırı konumundan bekliyordu. Köylüler bu tehdit ve gözdağlarına karşın, kazma, kürek, sopa ve taşlar ellerinde köprüyü tutarak özel güvenlikçilerin ve iş makinelerinin geçişini engellediler.
BİZİ KENDİ TOPRAKLARIMIZDAN SÖKÜP ATAMAZLAR
İş makinelerinin geçmesine karşı direnen köylülerden Ali Tanış Yargıtay’ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen topraklarında çalışmak istendiğini belirterek “Sabahın köründe özel güvenlikleri alıp gelerek bizleri tehdit ediyorlar. Taşeron firma sahibi ‘ben asarım keserim kimse engel olamaz benim çalışmama’ şeklinde tehditler yağdırdı. Karşıda gördü ğünüz gibi özel güvenlik bizim araçlarımızın karşı tarafa geçmesini engelliyor. Bunlar bizi topraklarımızdan söküp atamaz. Bizleri haklı mücadelemizde hiçbir güç alı koyamaz” dedi.
Nurettin Akyol şirketin sürekli olarak kendilerini tahrik etmeye çalıştığını bildirererk, “Özel güvenlikçileri bilinçli bir şekilde üstünüze saldırtıp olay çıkartmaya çalışacakları ve bunu fırsat bilerek jandarmayı gönderip bazı kişileri tutuklatacakları yönünde haberler alıyoruz. Sürekli bizi tahrik ediyorlar, biz onların tahriklerine kapılmayacağız ama hiçbir şekilde de bu barajı yaptırmayacağız” diye konuştu.
BU VADİNİN BİNLERCE SAHİBİ VAR
Zülfü Artak sonuna kadar direneceklerini belirterek “Sanmasınlar bu vadinin sahipleri sadece burada direnen köylülerdir bu vadinin binlerce sahibi var. Bugün gelir beni alırlar ama başkası çıkar bu direnişi sürdürür. Bir seneden beri biz burada direniyoruz çünkü bizim değerlerimiz bu topraklarda. dedelerimizin mezarlarını, ziyaretlerimizi hiçbir güç su altında bırakamaz” diye ifade etti.
HUKUK DIŞI DAVRANIYORLAR
Dersim’deki siyasi parti ve kitle örgütlerinden oluşan bir heyet Doluca köyüne gelerek, direnen köylülerin yanında olduklarını ifade etti. Heyeti oluşturan EMEP İl Başkanı Mustafa Taşkale BDP İl Başkanı Şerafettin Halis, İHD İl Temsilcisi Avukat Barış Yıldırım ve Partizan ve DHF temsilcileri olay yerine gelerek köylülerle birlikte şantiyeye yürüdü. Direnişçi köylülerin girmesini engellemek için barajın yapılacağı alanın çevresine örülen tel örgü önünde heyet adına Barış Yıldırım kısa bir konuşma yaptı. Köylülerin tüm direnişi ve alınan hukuksal kararlara rağmen, şirket yetkililerinin baraj yapım çalışmasına devam ettiğini belirten Yıldırım “Tesadüfün garipliğine bakın ki bugün Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Dersim’de basına yaptığı açıklamada projelendirilmiş baraj ve HES’lerin mutlaka yapılacağını beyan ediyor. Bizler Dersimliler olarak sayın bakanın ormanı suyu koruyacağına dair sözler vereceğini düşünürken maalesef tam aksi yönde konuşmalar yaptı. Dersim coğrafyasını barajlarla HES’lerle talan etmeye çalışıyorlar. Bizler de bunların projelerini hiçbir şekilde hayata geçirtmeyeceğiz” dedi.
Ankara’dan Dersim için yazılan fermanların boşa çıkarılacağını ifade eden BDP İl Başkanı Şerafettin Halis “Bugüne kadar Ankara’dan Dersim’e yazılan fermanlar boşa çıkmadı soy kırımlar yaşandı. Bugün insanımıza yapılan baskılar da çevre soykırımıdır bizler demokrasi güçleri olarak buralara sahipleneceğiz” diye konuştu. (Dersim/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et