26 Ağustos 2016 15:11

Aslı Erdoğan için özgürlük nöbeti bugün de devam etti

Yazar Aslı Erdoğan için Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde başlatılan  'Özgürlük Nöbeti' bugün de devam etti.

Paylaş

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin tutuklu yayın danışma kurulu üyesi ve yazarı Aslı Erdoğan için başlatılan "Özgürlük Nöbeti"ne bugüm, Barış İçin Akademisyenler, Barış Anneleri, Aslı Erdoğan'ın Arkadaşları, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, siyasi parti temsilcileri, HDP ve CHP milletvekilleri ile çok sayıda yurttaş ve gazeteci, akademisyen, yazar, aydın katıldı. "Bizler hâlâ varız, buradayız, yazıyoruz", "Zana, Aslı, İnan yalnız değildir" pankartları açılan nöbete Barış İçin Akademisyenler de "Kalemimiz sesimizdir, özgür basın susmayacak" pankartı ile destek verdi. "Özgür Gündem susturulamaz", "Kalemlere özgürlük" ve "Özgür düşünce susturulamaz" dövizlerinin açıldığı eylemde sık sık "Özgür basın susturulamaz", "Aslı Erdoğan yanlız değildir" sloganları atıldı.  Özgürlük nöbetinde Aslı Erdoğan'ın kitapları dağıtıldı.

'YAZARLAR BİAT ETMEZ'

Özgürlük nöbetinde ilk olarak CHP Milletvekili Mahmut Tanal konuştu. Tanal, cezaevinde Aslı Erdoğan'ı ziyaret ettikten sonra basın açıklamasına katılarak, "Yazarlar biat etmez" dedi. Özgür Gündem gazetesinin danışma kurulunda bulunmanın hiç bir suç unsuru taşımadığını söyleyen Tanal, "Bir devletin birlik ve bütünlüğü silahla, tankla mı yoksa kalemle mi bozulur" diye sordu.

DARBE  SÜREÇLERİNDE YAPILAN UYGULAMALARLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

CHP Milletvekili Tanal'dan sonra sözü HDP Milletvekili Hüda Kaya aldı. Kaya, " Darbe süreçlerinden sonra özgürlük engellenir, düşünceye ket vurulur. Bugün yaşadıklarımıza bakıyoruz. İnsanlar sadece barış istedikleri için barış akademisyenlerin başına gelenleri görüyorsunuz. Darbelere karşı darbe yapıyorsunuz. Sivil etiketli de darbeler yapılır. Bugün olduğu gibi. Bizlere yaşatılan bu zulümlerin sebebi, Kürt olmayan aydınların Kürtlerin yanında olmasıdır" diye konuştu.

'ASLI ERDOĞAN'ı KÜRT HALKININ YANINDA OLDUĞU İÇİN CEZAEVİNE ATTILAR'

Barış Akademisyenleri adına konuşan Esra Mungan da, "Aslı Erdoğan gözaltına alınarak tutuklandığında çok sarsıldım. Ben de buna maruz kaldım. Bunu kabul etmek çok zor. Bugün 'yazarıma dokunma' demek zorundayız. 2011'de devletin söylemi ile Fethullahçıların yargıda güçlü olduğu zaman öğrencilerimiz için eylemdeydik. Şimdi ise yazarıma dokunma diyoruz. Bugün yaşananlar utanç verici. Biz ıslarla, neyi düşünüyorsak onu söylemeye devam edeceğiz. Kimsenin papağanı olmayacağız. Biz olup bitenleri kendi vicdanımızla değerlendirmek istiyoruz. Baskı ve sindirmelerle bunu değiştiremezler. Aslı Erdoğan da bunu düşünüyor" dedi. Mungan, "Aslı Erdoğan'ı Kürt olmadığı ve Kürt halkının yanında olduğu için içeriye attılar. Kürtleri yalnızlaştırmak istiyorlar bir kez daha. Biz bütün özgürlük mücadelelerinin yanında olacağız" dedi.

'BARIŞ UMUDUMUZU TUTUKLADILAR'

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise "Haksızlığın karşısında sesimizi yükseltmek için yeniden bir aradayız. Öyle bir karanlık ülkenin üstüne çöreklenmiş durumda. Aslı yoldaşımızı, sadece onu tutuklamadılar. Onun nezdinde hepimizi tutukladılar.  Barış  umudumuzu tutukladılar. Bugün özgür basın nezdinde Özgür Gündem hedef haline getirilmiş durumda. Cizre bodrumları, Sur'un duvarları, Şırnak, Nusaybin Özgür Gündem'in sayfalarında yazılıp, çiziliyor. Onun için Özgür Gündem'i susturmak istiyorlar" diye konuştu.

'ÖZGÜR GÜNDEM GELENEĞİ HİÇBİR ZAMAN BOYUN EĞMEDİ'

Bir ülkenin demokratik olup olmadığının basın özgürlüğünden belli olduğunu söyleyen DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel de, "Burada kaçıncı nöbettir tutuyoruz. Önce barışı isteyen akademisyenler, şimdi de barışı kalemlerine taşıyanlar için buradayız. Bir ülkenin demokratik olup olmadığını gösteren en önemli şey medyadır. Basın, olanları üzerinde her hangi bir baskı olmadan yazıyorsa o zaman demokrasi vardır. Bizim ülkeye baktığınızda ise iktidarı övenler basın oluyor, halkın istediklerini söyleyenler ise tutuklanıyor. Özgür Gündem herhangi bir basın değildir. Ta 90'lı yıllardan bu yana hakikatte ısrar etmiş ve bedelini ödemiştir. Bir gelenekten bahsediyoruz. Özgür Gündem Türkiye'nin asıl resmidir. Özgürlükler askıya alınmış. Özgür Gündem gazetesine yönelik bu saldırı sadece Özgür Gündem gazetesine yönelik bir saldırı değil, tüm muhalif kesimlere yapılmıştır. Ama Özgür Gündem geleneği hiç bir zaman boğun eğmedi.

'ÖZGÜRLÜK İÇİN YENİDEN BURADAYIZ'

HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, "Özgürlük için bir kez daha burada buluştuk. Aslı Erdoğan arkadaşımızı bu duvarlar arkasından çıkaracağımıza inanıyorum. Artık bizler nöbetleşe nöbetleşe dışarıda duruyoruz. Ama bu koşulları bize dayatanlar asla unutmasın ki yerlerimizi boş bırakmadık. Kırmaya, dağıtmaya çalıştıkları dayanışma ruhu her zaman büyüyor. Bu dayanışma ruhunu kırmak istiyorlar. Katletmek, yok etmek için saldırıyorlar bir yıldır. Dayanışma kelimesi sihirli bir cümle, sözcük değildir. Bir topluluğu insanlık haline getiren bir gerçek, olgudur. Bunun için her şeyi göze alarak, bu dayanışma ruhunu büyütüyoruz" dedi.

'OMUZ OMUZA MÜCADELE ETMELİYİZ'

Yüksekdağ, "Türkiye halklarını yeni bir bataklığa götürüyorlar. Yeni savaş mevzileri ortaya çıkıyor. Cerablus, Kürt'e tahammül edemeyenlerin girdikleri bir bataklıktır. Aslı Erdoğan, Zana, İnan bunu yazdıkları için içerideler. Bütün Türkiye ve Ortadoğu halklarının o bataklığa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Onların yalan, savaş çarkı ile asla yan yana yaşamayacağız. Yalan karşısında gerçeğin, savaş karşısında barışın yılmayan temsilcileri olacağız. bütün halklarımıza çağrı yapıyorum. Bugün Zana, Aslı, İnan olma günüdür. Bugün gerçeği söyleme günüdür. İçerideki arkadaşlarımızla omuz omuza daha da mücadele etme günümüzdür"dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul’un göbeğinde işçilere köle muamelesi

SONRAKİ HABER

Antiterör yasaları ayrımcılığı artırıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...