26 Ağustos 2016 09:33

Azot Gübre işçileri: Canımız değersiz, hakkımız verilmiyor

Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Gemlik Gübre’de başlayan grev beşinci gününde devam ediyor.r

Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Gemlik Gübre’de başlayan grev 5. gününde. Ağır iş kolu olmasına karşın çalışma koşullarının kötü olduğuna dikkat çeken işçiler “Canlarımız değersiz, haklarımız verilmiyor” dedi. Patronun grevin bitirilmesi ve yasaklanması için sürekli OHAL’i ileri sürdüğünü söyleyen işçiler, “Ekmek kavgası veriyoruz kimse hakkımızın yenilmesine göz yummamızı beklemesin” dilye konuştu. Bir yandan da grevle dayanışma her geçen gün artıyor. En son Emek Partisi Bursa İl Örgütü işçileri ziyaret ederken, talepleri kabul edilene kadar grevi sürdürmekte kararlı olduklarını söyleyen işçiler ziyaretlerin kendilerine güç verdiğini dile getirdi.

‘HER GÜN HAYATIMIZI ORTAYA KOYUYORUZ’

Dokuz yıldır Azot Gübre’de çalışan bir işçi; “Greve çıktığımız gün işçiden çok polis vardı. Bizleri baskı altına almak istiyorlar ilk günden beri, bu baskıyı destek ziyaretleriyle boşa çıkarabiliriz. Biz bu fabrikada çalışmak istiyoruz fakat ücretler çok düşük çalışma koşulları çok ağır. Versinler haklarımızı bırakalım işi, izin vermiyorlar neden, bu kadar düşük ücrete böyle kalifiye eleman çalıştıramazlar. Bir çay ocağında çalışsak aşağı yukarı burada aldığımız ücreti alırız” dedi. İşçi sözlerine şöyle devam etti: “Bu fabrika ağır sanayi olarak geçiyor ama çalışma şartlarımız çok kötü. Biz buraya girerken hayatımızı ortaya koyuyoruz bundan daha değerli ne olabilir ama gel gör ki canlarımız değersiz haklarımız verilmiyor.”

‘HEP BENİM CEBİM DOLSUN’

Patronun “hep bana hep bana” dediğini söyleyen işçi; “Hep benim cebim dolsun, diğerlerine ne olursa olsun. Geçtiğimiz yıl fabrikada patlama oldu ve bir arkadaşımız feci şekilde can verdi. Pskolojisi bozulan onca arkadaşımız var. Patlamadan sonra fabrika eski halini alsın diye 6 ay gece gündüz çalıştık. Çünkü burası bizim ekmek kapımız. Ama gelin görün ki yaptığımız bu fedakarlık patron tarafından görmezlikten geliniyor. Zaten 10 yıl içinde servetine servet kattı. Bu işletme öncesinde esamesi okunmuyordu. Bu fabrika bu hale nasıl geldi bir sorsunlar. Emeğimizi görmeyenler bizi bu hale getirenler utansın” dedi.

SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDEN GİDİYOR

Biz bu fabrikaya canımızı koyuyoruz diyen bir başka işçi; “Sağlıklı girdiğimiz işyerinden sağlıksız bir şekilde ayrılıyoruz. Bu hiç görülmüyor. Patron varsa yoksa benim cebim diyor. 9 senedir fabrikada çalışan bir arkadaşımız sigara kullanmamasına rağmen ciğerlerinde leke çıktı. Çalıştığımız ortam kimyasal bir yer bundan kaynaklı hastalıklar gözükmeye başlıyor bir süre sonra. Hasta hasta çalışıyoruz. Kanser olan arkadaşlarımız var ve halen çalışıyorlar tedavi görerek. Gübre üreticisi olduk ama sağlık gitti. Patron halen ne istiyorsunuz diyor. Sağlığımızı istiyoruz, hakkımızı istiyoruz” diye konuştu.

‘HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ’

Huzur içinde çalışma ortamının olmadığını söyleyen bir işçi de şunları dile getirdi: “Böyle bir ortamda kazalar kaçınılmaz olur. Burada yaşanan bir kaza öyle bildiğimiz kazalar gibi olmaz tüm yaşamı etkiler. Doğayı, insan yaşamını her şeyi çünkü kimyasal maddeyle çalışıyor burası. Fabrika ortamını huzursuz hale getirenler her şeyin sorumlusudur. Geçen yıl yaşanan patlamadan sonra fabrika 6 ay faliyet göstermemişti. O dönem patron işçi çıkarımı yapmadı, ücretleri de vermişti. Greve çıkmadan önce bizlere bunu hatırlatıyordu. Şimdi benden neden zam istiyorsunuz diyor ama bizim bu fabrikayı eski haline getirmek için 6 ay boyunca gece gündüz çalışmamızı görmezden geliyor. Biz ikramiye hakkımızı, mesaideki düşüklüğün, ücretlerdeki düşüklüğün iyileştirmesini istiyoruz. Yani hakkımız olanı istiyoruz başka da bir şey istemiyoruz.”

BUGÜN BİZİM TALEPLERİMİZ YARIN BAŞKA FABRİKADAKİ İŞÇİLERİN TALEPLERİ OLACAK

“Birlik içinde hareket etmemiz gerek” diyen başka bir işçi; şöyle devam etti: “Patronların hepsi birlik içinde hareket ediyor ve güçlü gözüküyorlar. Bizim de birlik içinde hareket etmemiz gerekir ve onlara gerçek gücün bizde olduğunu göstermemiz gerek. Bugün burada bizim taleplerimiz yarın başka bir fabrikada başka işçilerin talepleri olacak. Yani taleplerimiz aynı, mücadelemiz de ortak olmak zorunda. Ailelerimizin bize desteği çok, bu destekleri artırmamız lazım. Grev yerine yapılan her destek patronların daha da canını sıkacak. Çünkü birliği gördükçe huzuru kaçacak. Yeni işe girenle üç senedir çalışanın ücretleri aynı. Burada bir adaletsizlik var. Benim evim kira değil zor bela ay sonunu getiriyorum. Kiracı olan arkadaşlar var her ay borçlarına borç katarak yaşamaya çılışıyorlar. Şimdi bayram da yaklaşıyor. Yarın öbür gün bayram alışverişleri başlayacak. Bizi şimdiden kara kara düşünceler aldı.”

EMEP: BU MÜCADELEDE YALNIZ DEĞİLSİNİZ

Emek Partisi (EMEP) Bursa İl Örgütü grevlerinin dördüncü günününde Gemlik Azot işçilerini ziyaret etti. “Bu haklı mücadelede yalnız değilsiniz” diyen EMEP İl Başkanı Berkay Akkuş, şunları ifade etti: “Azot işçilerinin grevini selamlıyorum. Bu mücadelede Emek Partisi olarak her zaman yanınızda olacağız. Patronlar saldırılarını artırırken işçiler de bu saldırılara karşı ortak bir mücadeleyle dur diyecektir. Bugün ekmeğiniz için greve çıktınız fakat patronlar bu ekmeği nasıl daha düşürürüzün peşindeler. Mantık hep aynı işçinin maaşından ne kadar kısabilirim, haklarını nasıl elinden alabilirim, eğer bunlara istediğini verirsem yarın başka şeyler de isterler bunlar diyerek baskı araçlarını artırıyorlar. Bu baskılara karşı hep birlikte durarak karşı koyacağız. Emek Partisi olarak her zaman yanınızdayız.”

ÖNCEKİ HABER

Halkevleri'nden Demokrasi ve Laiklik Buluşması

SONRAKİ HABER

'75. Madde devletin doğaya el koymasıdır!'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...