22 Ağustos 2016 00:59

Soma davasında gözler sorumlu kamu görevlilerinde

Soma davasının görüşülmesine yarın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilecek.

Paylaş

Emine UYAR
İzmir

Soma davasının görüşülmesine yarın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilecek. Davanın 10. duruşmasında son bilirkişi incelemesi raporunun da mahkemeye sunulmasının ardından raporda da ifade edildiği gibi ocağın asıl sahibi olan ve denetim yükümlülüğü bulunan kamudaki görevlilerin yargılanması konusunda adım atılması bekleniyor.
Son bilirkişi heyeti raporunda Türkiye’nin en büyük iş cinayetinin meydana gelmesinden Soma Kömür İşletmeleri AŞ, TKİ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı MİGEM ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumlu tutuldu.
Bilirkişi heyetinin Şubat ayında yaptığı incelemenin ardından hazırladığı kapsamlı raporda, sahanın işletme ruhsatı sahibi TKİ’nin Soma Kömür İşletmeleri AŞ ile imzalamış olduğu sözleşmede yapılacak işlerin teknik boyutu da dâhil olmak üzere kurumca denetleneceğinin hükme bağlandığı belirtildi.
TKİ’nin işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden ELİ müessesini yetkili ve sorumlu kıldığı ifade edildi.

TKİ VE ELİ GÖREVİNİ YAPMADI

TKİ Kurumu ve ELİ müessesinin Soma Eynez Karanlıkdere Ocağında üretim çalışmaları sırasında karşılaşılan güçlükleri (kızışmalar ve metan gazı gibi) bilmesine rağmen 2013 yılında hedeflenmiş olan yıllık 1.5 milyon ton üretim miktarı 3.5 milyon tona çıkarılırken ocak alt yapısının buna uygun olup olmadığını araştırmamış olduğunu belirtti.
Yine TKİ Genel Müdürlüğünün havalandırma projesinde yapılması gereken değişikliklerin yapılmaması karşısında da herhangi bir uyarı ve yaptırımda bulunmadığı, riskli havalandırmaya seyirci kaldığı ifade edildi.
“Kurumun kritik konularda inisiyatif almayarak ve görevini yapmayarak, sözleşmenin başından itibaren ocağı olayın olduğu güne getiren hatalara ortak oluğu kanaati oluşmuştur” denildi.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM)’in 3213 sayılı Maden Kanunu’nda önemli yükümlülükler verildiği hatırlatılarak, işletme projesine aykırı faaliyet yürütülmesi ve faaliyetin can ve mal güvenliği açısından tehlikeli bir durum oluştuğunda faaliyeti durdurma sorumluluğu hatırlatıldı.

MİGEM FAALİYETİ DURUDURMADI

MİGEM Kontrol ve Denetleme Elemanlarının yetkili olmalarına rağmen olayın meydana geldiği ocakta işi durdurma kararı vermemek ve projeleri onaylamaktan sorumluluklarının bulunduğu belirtildi.
Soma Havzası madenciliğin temel ilkelerine göre yönetilmediğini, Yine Soma Kömür Havzası’nın çevreden merkeze ve yukarıdan aşağıya çalışmayı esas alan bir genel planlaması yani master planı olsaydı ve havzanın parsellenerek ihalelere çıkılması durumunda kaza olmayabilirdi dedi.
Üretilen kömür miktarı ne olursa olsun verilen alım garantisi ve gerekli altyapı düzenlemeleri yapılamadan hedefin üzerinde üretime izin verilmesi ile ilgili sorumlu tutuldu.

HERKESİ DAVAYA DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Katliamda yaşamını yitiren Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak, bilirkişi raporu ile artık kamu görevlilerinin sorumluluk ve ihmallerinin teyit edildiğini belirterek, “Artık kamu ayağının yargılanmasının önü açıldı. Yaşananlar artık ortada. Sanık avukatları bu bilirkişi raporunu da FETÖ’ye bağlamak isteyeceklerdir ama artık bunu kimse yemez” dedi.    10. grup duruşmaların başlayacağı Salı günü sabahı aileler olarak Akhisar Tren Garı önünde toplanacaklarını belirten Çolak, “Artık bu dava ülkemizin davası. Bu süreçte yalnız bırakıldığımızı düşünüyoruz. Herkesi davaya destek vermeye çağırıyoruz” dedi.

ÇALIŞMA BAKANLIĞI DA KATLİAMDAN SORUMLU

Bilirkişi raporuna göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’nun ihmal ettikleri konular:
*U3 Bölgesindeki incelenen ezik, kırık korunmasız topukların yol açtığı riskli durumlarla ilgilenmemesi,
*Merkezi izleme sensörleri ve taşınabilir gaz ölçerlerin aynı noktalardaki ölçüm değerlerindeki farklılıkların dikkate alınmaması,
*Eski imalatın izlenmesi ve denetlenmesi konusunda gerekli şeylerin yapılmaması nedeniyle ocak idaresinin uyarılmaması,
*Risk değerlendirme Dökümanında ve Acil Durum Eylem Planında ocak yangını ile ilgili yetersizliklere, bant boylarında yangın söndürme donanımı bulunmamasına, tüm ocağın tahliyesi konusunda periyodik tatbikat yapılmamış oluşuna dikkat çekilmemesi,
*Alev Sızdırmaz /Atex belgeli olmayan çok sayıda donanımın kullanılmasına dikkat edilmemiş oluşu,
*İşletme Projesinde olmayan topuklu ayak (kara tumba) yönteminin uygulanması ve işletme projesinde olan havalandırmayı rahatlatacak 2. yolun sürülmemesi konularında uyarı yapılmaması.

ÖNCEKİ HABER

‘Özelleştirmeye karşı uyanık olalım’

SONRAKİ HABER

GMİS Başkanı: Madenlere sahip çıkmakta kararlıyız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa