15 Ağustos 2016 00:47

'Birleşmek zor ama başka çare de yok'

Ahmet, Kayseri OSB’de bulunan bir plastik fabrikasında çalışıyor. Hem grafiti, resim hem de işçilerin sorunları üzerine sohbet ediyoruz.

Paylaş

Veli ŞAHİN
Kayseri

Akşam mesaisi sonrası bir çay ocağında buluşuyoruz, Ahmet’le. Ahmet Kayseri OSB’de bulunan plastik fabrikalarının birinde çalışıyor. Yanında iş arkadaşlarından biri de var. Babası da kendisi gibi plastik sektöründe işçi, annesi özel sektörde temizlik işçisi. Bir de kardeşi var Ahmet’in. O da meslek lisesi öğrencisi. “Ailemin hepsi işçi. Emekçiyiz yani diyor” gülümseyerek. Ahmet fabrika dışında grafiti ve karakalem çalışmalarıyla da uğraşıyor. Ahmet’le hem grafiti, resim hem de işçilerin sorunları üzerine sohbet etmeye başlıyoruz.

‘PATRON ÇOK BEĞENDİ AMA...’

Yaptığı karakalem çalışmalarına göre kendisini daha başarılı bulduğu grafiti ile sohbete başlıyoruz. Ahmet’e grafiti ile nasıl tanıştığını sorduğumuzda, “Her şeyin elbette bir çıkışı var. Elime kağıt alıp harflerle uğraşmaya başladım. Özellikle A harfi çok kalıplı, uçlarını uzattım şekil verdim ve hoşuma gitti. ‘Ben bu alanda yürümeliyim’ dedim kendi kendime” diyor. Ailesinin birçok sorun yaşandığını söyleyen Ahmet, “Ailem içerisinde kavga, şiddet vardı. Bu tarz sorun yaşayan insanların eksiye gittiğini görüyordum. Ben artıya gitmek istedim, kendimi geliştirebileceğimi düşündüm. Sorun yaşadıkça kendimi karakalem çizimlere bıraktım. Sorunları gelişimimin dayanağı haline getirmeye çabaladım” diyor. Karakalem çizimlerini de göstermeyi ihmal etmiyor. Bir de anısını anlatıyor; Ben fabrikada çalışırken, bazı zamanlar grafiti yapıyorum duvarlara. Arkadaşlarım falan ricacı olup bazı tasarımlar istiyorlardı, ben de yapıyordum. Bir gün patron istedi. Sonuçta patronu sevmiyorum. Ama patron olduğu için de yapmak zorundasın. Ben de yaptım ama alta küçücük, anlaşılması zor bir tasarımla, ‘p*ç patron’ yazdım. Patron ‘Çok güzel olduğunu’ söyledi. Arkadaşlarımızla gülüşmüştük. Tabii o anlayamamıştı” diyor.

‘YER ÜSTÜNDE ÇALIŞAN İŞÇİ YOKTUR!’

15 yaşından bu yana işçilik hayatı var Ahmet’in, yani on yıldır. Şimdi OSB’de plastik fabrikasında çalışıyor. Hammadde üretimi yaptıkları fabrikada birçok sorun olduğunu ifade eden Ahmet, “Bizim işimiz kanserojen maddelerle. Sağlık açısından riskli bir üretimde çalışıyoruz. Kısa bir zamana kadar hiçbir tedbir olmadan çalışıyorduk. Sonra hastanelerde kullanılan basit ağız maskeleri verdiler onu da üç günde bir değiştirme hakkı olduğunu söylediler. İtirazlar, mırıldanmalar olunca pervaneli maske verdiler. İşin aslı bizim astronot kıyafeti gibi kıyafetlerle çalışmamız lazım” diyor. “Peki patron neden sağlamıyor bu olanakları” diye sorduğumuzda ise, “İşçiden kısmasa zengin olamaz. Sadece bu olsa iyi belli zamanlarda muayene de olmamız lazım ama o da yok. Bu ülkede işçi eşittir köle” cevabını veriyor.

“Fabrikanı kaleme alarak resmetmeni istesek nasıl bir şey çizerdin” diye soruyoruz Ahmet’e, “Yeraltında çalışan maden işçilerini çizerdim” cevabını veriyor. Nedenini soruyorum; “Çünkü bence bu koşullarda hiçbir işçi yeryüzünde çalışıyor diyemeyiz” diyor.

'DARBENİN DE OHAL’İN DE İŞÇİYE FAYDASI YOK’

Sohbetimiz sırasında “demokrasi nöbeti” için korna çalarak geçen araçları görünce sohbetimiz darbe girişimiyle devam ediyor. “Darbe girişimi oldu hemen arkasından OHAL ilan edildi. Bu konuda ne düşünüyorsun” diye soruyoruz. Darbeye karşı olduğunu belirterek, “Bu ülkede demokrasi var mıydı, bence yoktu. Darbe girişimi öncesinde işçi eziliyordu, yine eziliyor, darbe olsa yine ezilecekti. Aynı tas aynı hamam” diyor. İşçilerin birleşmesi gerektiğini söyleyerek, “Ben işçiyim, haliyle nerede bir işçi görsem desteklerim. İşçiler birleşmeli bence. Tabii kolay olmuyor. Geçenlerde bir sorun vardı, işe gitmeme kararı aldık. Fabrika içinde olunca birbirimizi motive ettik ama çıkıp evlere gidince telefonlar gelmeye başladı; ‘Ya işe gidelim de konuşalım’ diye. Çünkü insanlar zor durumda, aile geçindiriyor. İşten atılma korkusu var. Borç var, geçim sıkıntısı var. Bunlar engel oluyor işçinin birleşmesine” diyor. İşçilerin birleşmediği için bu sorunları yaşadığını düşündüğünü söyleyerek, “Birleşmek zor ama birleşmekten başka da çare yok” diyor Ahmet.

ÖNCEKİ HABER

Beybi Eldiven ne hakla gazetenizi dava edecek!

SONRAKİ HABER

Kürt korkusu bölgesel aktörleri birbirine yaklaştırıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...