15 Ağustos 2016 00:44

Beybi Eldiven ne hakla gazetenizi dava edecek!

Biz Beybi Eldiven ve eski Beybi Çuval fabrikasında çalışan bir grup işçi olarak bu mektubu yazmayı bir zorunluluk sayıyoruz.

Paylaş

Beybi Eldiven’den Bir Grup İşçi
İstanbul

Biz Beybi Eldiven ve eski Beybi Çuval fabrikasında çalışan bir grup işçi olarak bu mektubu yazmayı bir zorunluluk sayıyoruz. 8 Ağustos 2016 tarihli gazetenizde yayınlanan Beybi Eldiven ve Çuval’la ilgili haberin tüm bilgilerini biz verdik. Gazetede çıkan haberde sömürü çarkının nasıl işlediğinin sadece yüzde 10’unu ancak yansıtabilmişiz. Haberin tek bir kelimesi bile gerçekdışı değildir. Söz konusu gazeteniz muhabiri, yani haberi yapan arkadaşınız bazı yerleri yumuşatarak vermiş bile. Haberi yaptırmak isteyen, haberin çıkmasını isteyen biziz. Hiçbir kimse bize zorla haber yaptırmadı, irademiz dışında bir dayatmada bulunmadı. GREİF zamanından beri tanıdığımız muhabir arkadaşınızı arayan biziz. Sorunlarımızın çığ gibi çoğaldığını beyan eden yine biziz. GREİF’de DİSK/Tekstil’in tüm çevirdiği dolapların tamamına muhabir arkadaşınız tanıktır. Defalarca o dönemde yüz yüze görüştük. Söz konusu gazetenizi dava edeceğini söyleyen İnsan Kaynakları Müdürü Aykut Karaca dava açmak istiyorsa açsın. Biz onlarca işçi olarak o davanın tanığı olacağız. Gelip gazetede çıkan haberin tamamının doğru olduğuna tanıklık edeceğiz. Çünkü bilgiyi veren biziz, bu beyanlarda bulunan biziz. Buradan İnsan Kaynakları Müdürünün dikkatine şunları sunuyoruz.
1) Bir kez fabrikada taşeron uygulaması var. İŞKUR üzerinden gelen çok sayıda kiralık işçi de var. Her bölümde ayrı ayrı ücret uygulaması var.
2) Müdür bey 500 işçi çalışıyor, 650 işçi çalışmıyor diyor. Kapsam dışı personeli, beyaz yakalıları, kayırdıkları işçi gurubunu hiçe sayıyor. 500 işçi olsa ne yazar, 650 işçi olsa ne yazar. Burada önemli olan bu işçilerin iliklerine kadar sömürülmesidir. Bu sayılara takarak haberin doğru olmadığına mı karar veriyor, müdür bey. Fena halde yanılıyorsunuz. Gazeteye telefon açarak sizi dolaylı yoldan tehdit edercesine dava açacağım diyen müdür bey önce kendine baksın.
3) Müdür bey örme bölümünde ciddi sorunlar vardı. Bunu çok iyi biliyordu. Ama asla bu sorunları çözmedi. Bu yüzden çok sayıda işçi işinden oldu. DİSK/Tekstil Sendikası aracılığı ile gelen 20 işçiden dolayı yeni işe giren işçilerin bir çoğu işten atıldı. Ya da işten ayrılmak zorunda bırakıldı. Aykut bey bunu çok iyi biliyor. Yine aynı sorunlar ambalaj bölümünde de devam etti. Ayırma odasında çalışanlar tek vardiya ya alınırken, ofis bölümünde çalışanlar çaycılığa verildi. Bu mu hak, bu mu adalet eşitlik. Kalite kontrolcüler neden idari bölüme verildi. Niçin gece vardiyasında çalışmak istemeyen işçi arkadaşlarımız istifa ettirildi. İstifa forumları imzalatıldı.
4) Avrupa Yakasından gelenler tek vardiya ile çalıştırılırken, Sarıgazi’den gelen iki kadın işçi arkadaşımız tek vardiyada çalıştırılırken, niçin bizler üç vardiya sistemine uygun çalıştırılıyoruz. Düpedüz fabrikada ayrımcılık var. İşçiler, açıktan birbirine karşı kullanılıyorlar. Ambalaj bölümü şefi sonra fabrikadan ayrıldı. Kimin nerede ve hangi statüde çalışacağını tembih etti. Fabrika idari  müdürlerin tamamı bu doğrultuda her bölümde bazı işçileri koruma altına alarak ayrımcılıklarına devam ettiler.
5) Eski sendikalı olan işçilerin tümü eziliyor. Baskı görüyor. Fabrikada muhbirlik kurumu almış başını gidiyor. Bizlerin çoğu 1450 lira-1500 lira en fazla alırken, bazı işçilere ayrıcalık tanınırcasına konteyner boşaltma işleri verilerek, ayrıca ücret almaları sağlanıyor. Konteyner boşalma işlerindekiler 3 bin lira alırken neden biz bu ücrete mecbur ediliyoruz. Bizim aldığımız ücretlerin yanında 3 bin lira ücret alanları kendilerine bağlamak için çalıştırıyorlar.
6) Kendi gerçek isimlerimizi haberi yapan arkadaşınız biliyor. Fakat işimizden olmayalım diye isimlerimiz bilerek değiştirildi. Bir haber kaynağının gerçek ismi her zaman başka kişilere söylenmez. Bizim güvenliğimiz için bu böyle oldu. Kendi  tasarrufumuzdur. Gerçek isimlerimizle haber çıksaydı. Aykut bey ellerini ovuşturarak bizi seve seve işten atardı. Biz tüm bu haksızlıklara karşı mücadele edeceğiz ve mutlaka sendikalı oluncaya kadar, direnmeye devam edeceğiz. Örgütleneceğimiz sendika da onların pek sevdiği sendika olmayacak. Buradan duyuruyoruz.
Biz Beybi Eldiven ve Çuval işçileri olarak (Çuval bölümünde üretim yapılıyor) gazetemizin yaptığı haberin arkasındayız. Bu açıklamayı yayınlayacağınızı umarak sonuna kadar yanınızdayız. Açılacak her hangi bir davanın tanığıyız, şahidiyiz. Bize köle muamelesi yapılıyor. Yeri geldiğinde tüm kanıtları ile, bordrolarla, SGK prim ödemeleriyle, fazla mesai ücretlerinin nasıl hiç edildiğini tek tek açıklayacağız, kanıtlayacağız.

ÖNCEKİ HABER

İşçiye demokrasi yok

SONRAKİ HABER

'Birleşmek zor ama başka çare de yok'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...