İHD: Sivil bir darbeye doğru ilerlenmektedir

İHD İstanbul Şubesi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ile beraber artarak devam eden antidemokratik uygulamalar ve dün  HDP İstanbul il ve ilçe örgütlerine düzenlenen polis baskınına ilişkin Taksim'de bulunan şubelerinde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan İHD yönetim Kurulu üyesi Nurten Dayanan  darbe girişiminin ardından toplumun demokrasi ve insan hakları söylemleri etrafında toplanması gerekirken siyasi iktidarın bu durumu demokrasi ve hukuk devleti ilkelerini yok etmek için kullandığını dile getirdi.

Dayanan "Her gün gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri ve hukuka aykırı mevzuat değişiklikleri ile sivil bir darbeye doğru ilerlenmektedir. İlk etapta, toplumdaki ilerici dinamikler işlevsiz hale getirilmeye çalışılmakta ve sistematik bir şekilde kimsenin sesini çıkaramayacağı ya da geride muhalif kimsenin kalmayacağı bir noktaya doğru varılmak istenmektedir" diye konuştu.

'BARIŞI, YASAL VE MEŞRU MÜCADELEYİ HEDEFLEMEKTEDİR'

Dayanan, OHAL kararıyla meclisin devre dışı bırakıldığı KHK'lar ile keyfi bir şekilde uluslararası sözleşmelere,  Anayasaya, hukuka aykırı yöntemlere başvurulduğunu ifade ederek,  "Kürtler ve Kürt sorunu eskisinden daha ağır uygulamalarla inkar edilmeye devam edilmektedir. HDP ve DBP partilerine, üye ve yöneticilerine yönelik hukuk dışı devlet saldırıları bu sorunun yasal zeminde ifadesini tamamen engelleyen bir başka boyuta doğru ilerlemektedir " diye konuştu.  Dayanan önceki gün HDP istanbul il ve ilçe örgütlerine yapılan baskın ve gözaltıların aynı zamanda barışı, yasal ve meşru mücadeleyi de hedeflediğini dile getirdi. Dayanan sözlerine  "Öte yandan her şeye rağmen barış ve demokrasi taleplerinin toplumun en geniş kesimleri tarafından sahiplenilmesini sağlayacak barışçıl, şiddet karşıtı politik mücadele hattını örmek ve bu şekilde yığınları demokrasi mücadelesine katmak hedeflenmeliyken, bu mücadele ile bağ kurmayan, dahası bu bağları koparan şiddet eylemlerini, reddediyor ve kınıyoruz. Bu anlayışla gerçekleştirilen eylemler yaşam hakkının ihlal edilmesi sonucundan başka bir sonuç doğurmamaktadır "  diye devam etti.  Dayanan "Biz insan hakları savunucuları askeri darbeyi savuşturup sivil darbe ile faşizmi kurumsallaştırma yolunda ilerleyen mevcut egemen politikaya karşı mücadelemizi meşru her türlü araçla sürdüreceğimizi ifade ediyor, insan hakları mücadelesi veren, insan hakları mücadelesinden çıkarı olan herkesi direnme, karşı çıkma haklarını kullanmaya çağırıyoruz " diye çağrıda bulunarak İHD olarak yaşanan hak ihlallerine karşı taleplerini sıraladı.

Talepler şöyle:

"İşkence insanlık suçudur, yapanlar, destekleyenler, olur verenler yargılanmalıdır! Gözaltı, tutuklama merkezleri acilen bağımsız denetime açılmalıdır! Hurşit Külter 78 gündür nerede, derhal açıklanmalıdır! Cizre, Sur ve diğer Kürt illerindeki insanlığa karşı suçların failleri yargılanmalıdır! Hukuk dışı görevden alma, malvarlıklarına el koyma uygulamaları geri çekilmelidir! Basın, düşünce, ifade, özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, tutuklu gazeteci, akademisyenler, siyasetçiler, sendikacılar, STK üyeleri serbest bırakılmalıdır! Askeri darbeye karışanlar gibi sivil darbe sürecinde hak ihlallerinde bulunanlar, linç eylemlerine katılanlar yargılanmalıdır!" (HABER MERKEZİ)