12 Ağustos 2016 00:48

Çeşme kuruyunca adalet neye yarar

Karaburun ve Çeşmelilerin yaşam alanlarını RES istilasına karşı koruma mücadeleleri sürüyor.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Karaburun ve Çeşmelilerin yaşam alanlarını RES istilasına karşı koruma mücadeleleri sürüyor. Son günlerde her iki bölgedeki RES’lere karşı açılan davalarda önemli gelişmeler yaşandı. Hukuki süreç halktan yana olumlu-olumsuz karalarla uzun aylar boyunca devam ederken, bu sürecin bitimini beklemeden süren RES inşaatları doğayı geri dönülemez biçimde katlediyor. Dava sonucunda çıkan mahkeme kararında yaşam alanlarını korumaya çalışan yurttaşlar haklı bulunsa da adalet geç gelen adalet oluyor.

DANIŞTAY BİLİRKİŞİ RAPORUNU YETERSİZ BULDU

Bu dava süreçlerinden birisi Çeşme’de yaşanıyor. ABD adlı RES şirketine karşı yörede yaşayan yurttaşların açtığı davada geçtiğimiz günlerde Danıştay önemli bir karar verdi. RES’lere kapı aralayan bilirkişi raporunu yetersiz bularak iptal etti.

Tamamı 1. ve 2. derece SİT korumasındaki, sakız ve zeytin ağaçlarının bulunduğu alanlarda devam eden RES çalışmaları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı açılan dava İzmir 5.İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Mahkeme ret gerekçesine dava sürecinde yapılan bilirkişi incelemesinin raporunu dayanak olarak almıştı. RES inşaatlarının neredeyse tamamlanma aşamasına geldiği bir zamanda verilen bu karar geç alınmış bir karar olarak yorumlansa da yine de yöredeki yurttaşları sevindirdi.

ÇEŞME’NİN ZENGİNLİĞİ GÖZARDI EDİLMİŞ

Yerel mahkemenin ÇED olumlu belgesinin iptaline ret kararı vermesine rağmen Danıştay, elektrik üretimi ile sınırlı değerlendirme yapan bu bilirkişi raporunu yetersiz buldu. Danıştay kararında, aynı yörede başka firmalara ait projelerle ilgili açılan davalarda sunulan bilirkişi raporlarında, Çeşme Yarımadası’nın zengin biyolojik çeşitliliğine ve önemli kuş göç yolları üzerinde bulunması, zengin tarım alanlarının yer alması ve farklı projelerin kümülatif etki değerlendirmesinin yapılması gibi önemli tespitlere yer verildiğinin altı çizildi.

İLK RES DAVALARINDANDI

Davanın hukukçusu Av Mehmet Horuş, bu davanın Türkiye’de ilk RES davalarından birisi olduğunu belirterek, diğer çevre davalarında olduğu ilk olmanın handikaplarının bütün yargılama sürecinde karşılarına çıktığını söyledi. Bunda özellikle RES’lerin yenilenebilir enerji maskesinin etkili olduğunu kaydeden Horuş, “Gürültü, manyetik kirlilik, inşaat aşamasında ve sonrasında doğal SİT alanlarına ve tarıma verilen zararlar, kuş göç yolları, doğal peyzaj üzerindeki olumsuz etkiler, yerleşim alanlarına mesafeler, iletim hatları, kamulaştırmalar vs. mahkemeler için RES bağlamında yeni tartışma konularıydı. Danıştay, bu teknik tartışma için belli kriterler getirerek RES konusundaki içtihadını oluşturmaya başladı” dedi.

ÇED SÜRECİ İŞLEVİNİ GÖRMÜYOR

Daha işin başında zeytinliklerin, üzüm bağlarının ve sakız ağaçlarının RES’ten zarar göreceği yönündeki beyanlarının mahkemece çok önemsenmediğini aktaran Horuş, “Ama şimdi Danıştay, seçilecek bilirkişi heyetine mutlaka bir ziraat mühendisi bulundurulmasına karar verdi. Maalesef, bilimsel olarak ortaya koyduğumuz kanıtlara aradan geçen yıllarda RES’lerin yol açtığı somut tahribatlar da eklendi. ÇED süreci halen beklenen işlevini görmüyor ve yaşayarak öğrenmek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

KARABURUN’DA YENİ KARAR

Öte yandan Karaburun’da Ayen Enerji Mordoğan RES kapasite artışı ÇED olumlu kararı daha önce mahkemece iptal edilmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada yeniden toplanılacağı ve yeni bir karar alınacağı açıklandı. Karaburun Kent Konseyi yaptığı açıklamada Bakanlıkları ve tüm devlet kurumlarını “Yasaların ve Anayasanın kendilerine verdiği görevleri, tam bir sorumluluk ve duyarlılıkla, doğadan yana yerine getirmeye çağırıyoruz” denildi.

ÖNCEKİ HABER

Gülen'in spiker ve avukat yeğeni gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

Can Yücel: Evetistan’a hayır!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...