09 Ağustos 2016 15:38

Nusaybinliler: Toprağımızı bırakıp nereye gidelim?

Mardin’in Nusaybin ilçesinde evlerini terk etmek zorunda kalan ve Bawernê köyüne yerleşen onlarca aile, çadırlarda zorlu yaşam mücadelesi veriyor. 

Paylaş

Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte baskılar artarken, evlerini terk etmek zorunda kalan ve Bawernê köyüne yerleşen onlarca aile, çadırlarda zorlu yaşam mücadelesi veriyor. 

1988’de Şırnak’ta köylerinin yakılmasıyla Nusaybin’in Koçerler Mahallesi’ne göç eden Ahmet Baran (50), ikinci göç yerini terk etmeyeceğini dile getiriyor. Daha önce mevsimlik tarım işçisi olarak Adana başta olmak üzere Türkiye’nin batısına gittiğini ifade eden Baran, 2004’ten bu yanan tamamen dönüş yaptığını ve bir daha asla göç etmeyeceğini anlatıyor. 

Tarım, şoförlük, günlük işlere kadar birçok iş yaparak geçimini sağlayan Baran, yıkım sonrası bu imkanlarının kalmadığını ve ekonomik olarak zorlandıklarını söylüyor. 

‘HERKES EVİNE GİTMEK İSTİYOR’

Tel örgüler nedeniyle kimsenin kendi mahallesine gidemediğini hatırlatan Baran şunları anlatıyor: “Evleri yıkılmayanların da evleri tel örgüler arkasında kalmış kimsenin gitmesine izin verilmiyor. Tel örgüler ve yasak olmazsa insanlar evini yeniden inşa ederdi ya da çadırları kurardı. Biz şimdi başkasının arazisinde kalıyoruz, daha ne kadar kalacağız belli değil. Önümüz kış, yağmur-çamurdur biz ne yapacağız?” Tel örgü ve yasakların göçe zorlama politikasının devamı olduğunu söyleyen  Baran, “Biz nereye gidip göç edeceğiz? Biz oraya gittiğimizde de bizi kabul etmiyorlar. Burası bizim yerimizdir. Biz yerimizden gitmeyiz. Her şey yerinde güzeldir. Bir güvercin bile yerinde bellidir” diyor. 

‘NUSAYBİN YERİMİZ, YURDUMUZDUR’

Evi ve eşyaları yakılmış Kumri İnan (65) kızı ile birlikte çadırlarda yaşayanlardan. Barınma, gıda ve temizlik gibi birçok konuda çektikleri zorluklara dikkat çeken İnan ise şöyle devam ediyor: “Kentlere gidenler de evsizdir. Herkes bir yere gitti. Hayat burada daha zor ama biz burada kaldık. Biz nereye gidelim Nusaybin bizim yerimiz yurdumuzdur nereye gidelim?” 

Evlerine dönmeye izin verilmediğini anlatan İnan, mahallelerde mayınların temizlenmemesi ve tel örgülerle yasaklanmasına da tepkili. İnan şöyle devam ediyor: “Başımıza ne geldiyse Kürt olmaktan geldi, ama biz toprağımızın mücadelesini veriyoruz. Biz nereye gidelim? Bizi öldürseler de, kendi yerimizin davasından vazgeçmeyeceğiz. Bizim üzerimizden kurşunlar geçti ama yine de korkmadık kaldık.” 

AMELİYATLI HALDE EVSİZ KALDI

Çadırlarda yaşamanın zorluğuna değinen iki çocuk annesi Songül Tekin de (46), evlerine dönmek istediklerini dile getiriyor. “Yaşadığımız sürece yerimizden toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz” diyen Tekin, ameliyatlı bir halde evden çıktığını üzerinde yatacak bir yatak dahi almadığını, çevredeki yurttaşların yardımıyla yaşayabildiklerini anlatıyor. Çadırların yazın çok sıcak olduğunu ve kimsenin gündüz saatinde içeri dahi giremediğini dile getiren Tekin, “Kış gelecek biz bu çadırların içinde nasıl soba yakacağız. Çocuklarımız bu sokaklarda kaldı” diyor. Topraklarını terk etmeyecekleri anlatan Tekin, dayanışma çağrısı yapıyor. (MardinDİHA)

ÖNCEKİ HABER

Bursa merkezli 25 ilde 'FETÖ' operasyonu: 46 gözaltı

SONRAKİ HABER

‘Hakkari kararını kabul etmeyeceğiz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...