Kılıçdaroğlu: Gelin 81 değil 83 il yapalım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkari ve Şırnak il merkezlerinin Yüksekova ve Cizre’ye taşınmasına tepki göstererek, Başbakan Binali Yıldırım’a çağrı yaptı. Kılıçdaroğlu, “Sayın Binali Yıldırım’a çok samimi çağrı yapıyorum; gelin 81 değil 83 il yapalım Yüksekova’yı il yapalım, Cizre’yi il yapalım. Hakkari de Şırnak da il olsun” dedi.

Kılıçdaroğlu, Anafartalar Zaferi’nin 101. yıl dönümü nedeniyle partisinin Çanakkale’de düzenlenen il başkanları toplantısının açılışında konuştu.  

‘TÜM SİYASİ PARTİLER YENİKAPI’YA DAVET EDİLMELİYDİ’

Yenikapı mitingini değerlendiren Kılıçdaroğlu, mitinge tüm siyasi partilerin davet edilmesi gerektiğini belirterek, “Farklı partilerin olması, farklı düşüncelerin olması demektir. Farklı düşüncelerden korkmayacağız, ifade özgürlüğünü her ortamda savunacağız. Bir parti, efendim meşru değilse, meşruiyet sınırları içine çekmek bütün siyasi partilerin ortak görevi olmak zorundadır. Hiçbir partiyi dışlamadan, bütün partileri kucaklayan bir anlayışla demokrasi şarkısını, türküsünü hep birlikte söylemeliyiz. Sayın Başbakanla, Sayın Cumhurbaşkanıyla buluşmamızda da söyledim; demokrasi bu ülkenin bütün siyasal partilerinin ortak paydası olmak zorundadır ve Türkiye bütün siyasal hareketleri kucaklamak zorundadır, gerçek anlamda bir demokrasi istiyorsak” diye konuştu.

‘TEPKİ YASALARI’

Kanun hükmündeki kararnameleri “Tepki yasaları” olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, “Olağanüstü bir dönemden geçiyor muyuz, evet geçiyoruz. Bir olağanüstü hal var mı, evet var. Bunu aşmalı mıyız, evet. Nasıl aşacağız, hukukun üstünlüğü çerçevesinde aşacağız. Baskı, şiddet, işkence yapmak hukukun üstünlüğünü savunan bir devlete yakışmaz. Her uygulamanın hukuk içinde yapılması lazım” dedi. 

Türkiye’nin OHAL’den çıkıp süratle normalleşmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “OHAL yetkisini kullanan siyasal iktidarın da bu anlayışla hareket etmesi lazım. KHK çıkararak OHAL sonrası dönemi şekillendirmek anayasaya, hukukun üstünlüğü kavramına göre doğru değildir. OHAL dönemiyle ilgili sınırlı olarak verilen bir yetkinin, OHAL sürecini aşarak kullanılması parlamentonun devre dışı bırakılması demektir. Bir devletin, bir kurumun inşası parlamentonun görevidir, yürütme organının değil. Milli egemenliği temsil eden asıl kalp, yürek TBMM’dir. Sayın Cumhurbaşkanına ve Başbakana bu konuları hatırlattık. Eğer bir kurum için yeniden inşa süresi geçerli ise bunun yeri TBMM’dir” diye konuştu.

‘DİĞER SİYASİ PARTİLERİN İL BAŞKANLARININ ÇAYLARINI, KAHVESİNİ İÇİN, SOHBET EDİN’

12 maddelik Yenikapı manifestosunu yineleyen Kılıçdaroğlu, parti örgütüne, “Bütün il ilçe başkanlarından isteğim, Yenikapı manifestosunu herkese anlatacaksınız. Kimseyi suçlamadan, eleştirmeden, her bir maddesi yüzde yüz doğru olan bir manifestoyu siz vatandaşlara anlatacaksınız. Amaç demokrasimizi daha da güçlendirmek” diye seslendi. Siyasette uzlaşma kültürünün önemine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Sizden isteğim, diğer siyasi partilerin il başkanlarını ziyaretine gittiğinizde, oturun çaylarını, kahvesini için, onlarla sohbet edin. Uzlaşma kültürünün demokrasinin olmazsa olmazlarından biri olduğunu onlara anlatın. Evet, biz onların siyasi görüşlerine katılmıyoruz ama onlar bizim düşmanımız değil, onLar bizim vatandaşımız. Ben nasıl farklı düşünüyorsam, onlar da farklı düşünebilir. Dolayısıyla bu ülkede birlikteliği sağlamanın yolu farklı düşüncelere saygıdan geçer. Bunu yaptığımı zaman, ortak aklı egemen kılmayı hayata geçireceğiz. Ortak aklı egemen kılmak, ortak paydayı oluşturmak demektir. Belli konularda oturup uzlaşabiliriz, demektir. Gittiğiniz her siyasi partinin il, ilçe başkanına bunu anlatın, uzlaşma kültürünün ne kadar değerli olduğunu anlatın. Uzlaşmada amaç, bu ülkede barışı ve esenliği sağlamaktır. Birbirimizi düşman gibi görmemektir.”

‘TARİHİ TEKERRÜR ETTİREN BASİRETSİZ SİYASETÇİLER’

Siyasette özeleştiriden kaçınılmaması gerektiğini de kaydeden Kılıçdaroğlu, “İlk düşüneceğimiz konu, Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Bunun arkasında yatan nedir, özeleştiriyi yapacağız. Biz bu ülkeyi bu noktaya nasıl getirdik, oturup bunun özeleştirisini yapacağız. Tarihi tekerrür ettiren basiretsiz siyasetçilerdir, geçmişi iyi okumayan, iyi analiz etmeyen siyasetçilerdir. Kaç darbe yaşadık, yine bir darbe girişimiyle karşı karşıyaysak bu tarih neden tekerrür etti, geçmişi neden iyi analiz etmedik? Elin oğlu Mars’a araç gönderiyor, biz 21’nci yüzyılda darbeyle uğraşıyoruz” diye konuştu.

‘ATATÜRK’Ü EN ÇOK İSTİSMAR EDEN KENAN EVREN VE ARKADAŞLARIDIR’

Cumhuriyetin değerlerine sonuna kadar sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kendi tarihimizi, kısa cumhuriyet tarihini bize yanlış öğretiyorlar. Bize yanlış öğretenlerin başında Kenan Evren ve arkadaşları geliyor. Atatürk’ü en çok istismar eden de Kenan Evren ve arkadaşlarıdır, hiç kimse unutmasın bunu, Atatürkçülük onların söylediği gibi değildir, Atatürkçülük üretim yapmak, bütün vatandaşları kucaklamak, herkesin inancına saygı göstermek demektir. Yakın tarihimizi çocuklarımıza gerçek anlamıyla vermek zorundayız” dedi.

‘NASIL OLUR DA DEVLETİN İSTİHBARATINDAN SORUMLU KİŞİ TBMM’YE BİLGİ VERMEZ’

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a seslenen Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu var. Hiçbir istihbaratçı devletten gelip bu komisyona bilgi vermiyor. Meclis Başkanı’na açık ve net çağrı yapıyorum; komisyonun gereğini mutlaka yerine getrimek zorundasınız Sayın Başkan. Nasıl olur da bu devletin istihbaratından sorumlu olan bir kişi gelip TBMM’ye bilgi vermez. O zaman bu komisyonu niye kurduk? Bir bürokrat siyasetten gücü almazsa oraya gelir tıpış tıpış, bilgisini verir. O nedenle siyasetçilerin bu konuda samimi olması lazım” diye konuştu.

‘HAKKARİ VE ŞIRNAK İL MERKEZLERİNİN TAŞINMASI’

Kılıçdaroğlu, Hakkari ve Şırnak il merkezlerinin Yüksekova ve Cizre’ye taşınmasına tepki göstererek, Başbakan Binali Yıldırım’a çağrı yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“İki ilimizi il olmaktan çıkarıyorlar, Hakkari ve Şırnak. Niçin, güvenlik gerekçesiyle. Ne olacak, ‘Hakkari’yi Yüksekova’ya taşıyacağız, Şırnak’ı da Cizre’ye taşıyacağız.’ Bir devlet, ‘ben ülkemin şu bölgesinde güvenliği sağlayamıyorum’ diyemez. Dediği andan itibaren devlet olarak bitmiştir zaten, hükümet olarak bitmiştir.

Şunu kabul ederim, o iki il yine kalır ama siz Yüksekova’yı da, Cizre’yi de il yaparsınız. 81 ilimiz olmaz, 83 ilimiz olur. Ama Meclis’e kanun getirip ‘ben bunların güvenliğini sağlayamıyorum, o nedenle illeri buraya taşıyacağım…’ Bu, kendi vatandaşına güvenmemek demektir. Ben Hakkari’ye de güveniyorum, Şırnak’a da güveniyorum, orada yaşayan vatandaşlarıma da güveniyorum. Terörden en büyük acıyı onlar çektiler, en ağır bedelleri onlar ödediler. Yerlerinden, yurtlarından oldular. Biz ayrılığı gayrılığı bir tarafa bırakmak zorundayız. Açık ve net çağrı yapıyorum, şu ve ya bu gerekçeyle iki yeri il yapabilirsiniz ama iki ili kapatmayın. Bir yeri il yaptıysanız geri adım atmayınız. Orada bizim bayrağımız dalgalansın, vatandaşımız huzur içinde işine gitsin gelsin. Oranın da valisi, kaymakamı olsun. Oranın da üniversitesi olsun. Yüksekova’da da üniversite açalım, Cizre’de de üniversite açalım. Neden kapatıyoruz, bütün kamu kurumlarını da başka bir merkeze taşıyoruz. Güvenlik nedeniyle olmaz arkadaşlar.

Sayın Binali Yıldırım’a çok samimi çağrı yapıyorum; gelin 81 değil 83 il yapalım. Dolayısıyla güvenliği bu bağlamda alabiliyorsanız, nasıl Şırnak’ı il yaptınız, kimse itiraz etti mi, etmedi. Bir başka ili kaldırdınız mı, hayır. Yüksekova’yı il yapalım, Cizre’yi il yapalım. Hakkari’de Şırnak da il olsun. Bu ülke bizim ülkemiz, bu ülkede yaşayanların tamamı bizim vatandaşımız. Vatandaşımıza sonuna kadar güveniyoruz.” (ANKA)